•
|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|•
-
"Ada.." Elindeki içki bardağını masaya bırakıp kendini koltuğa atarken, genç kadına kaç kere tekrarladığını bilmediği kelimeleri sıraladı. "Tüm karnını içkiyle doyurdun, içme artık."
Teknenin orta kısmında, elindeki içki bardağı ile sallana sallana kendi halinde dans eden Ada'yı, kafasını eline dayamış bir şekilde izlerken yüzüne çarpık bir gülümseme oturdu. Etrafta sakin bir müzik çalıyordu ve Defne Ada, kalçasına kadar uzanan beyaz tişörtüne içki döke döke kendi etrafında sallanıp duruyor, buna da dans diyordu.
"Seni artık uyutsak iyi olacak." Koltuktan kalkıp teknenin ortasına doğru ilerlediğinde kızıl saçları rüzgarda dalgalanan Defne Ada, "Her şey birlikte." Deyip onu belinden yakalayan kaptan ile dans pozisyonu aldı. Yüzünde oluşan mayhoş gülümseme ile birlikte, çalan yabancı şarkıya sessizce eşlik ederken "Dört gün kaldı." Deyiverdi birden. Sarhoşluğun etkisiyle aklına düşen her şey anında diline vuruyordu.
"Buna üzülmek için pek doğru bir saat değil. Yarın üzülelim güzelim, olur mu ?"
Kızıl saçlı kadının alnına ufak bir öpücük kondurup gülümsedi. Hava iyice serinlemişti ve biraz sonra kuvvetli bir fırtınanın çıkacağı kesindi. Tek isteği ise genç kadına daha fazla soğuk aldırmadan odasına götürmek ve sıcak yatağına yatırmaktı.
"Denize ve sana çok alıştım." Sallanan tekne ve fazla içkinin etkisi ile başı döndüğünde kaptanın omuzlarına tutundu. Kadının gülen yüzü birden ciddileşmişti. "Senin istediğin gibi sana benzedim. Sevmediğim denizi sevdim. Haz etmediğim deniz kokusunun tenime yerleşmesine izin verdim."
Esmer tenli adamın boynunu koklayıp yumuşak bir öpücük bıraktı. "Aynı senin tenin gibi kokmaya başladım. Deniz artık soğuk gelmedi."
Kaptan, fısıltılı bir şekilde "Ada." Derken genç kadın onu susturdu. "Seninle yaşamaya çok alıştım." Ellerini sakallarında gezdirdi. "İlk sana günaydın demeyi, ilk seni görmeyi, sana sarılmayı, öpmeyi.." Derin bir nefes aldı. "Tüm her şeyi çok özleyeceğim. En çok da," Aldığı nefesi geri bıraktı. "Sıcaklığını."
Yavaşça genç kaptanın kucağına çıktığında beline sarılan kuvvetli kollar ile hafifçe sırıttı Ada. Alnını Ömer'in alnına yaslayıp, burnuna bir öpücük kondururken eli ile adamın dudaklarını sevmeye başladı. Kalın dudakları üzerinde küçük beyaz parmakları yavaş yavaş dolaşıyorken, işaret parmağının ısırılıp emilmesi ile genç adama sarıldı. "Yüzelim."
Birlikte yavaş yavaş teknenin arkasına doğru ilerlerken, "Hasta olacaksın Ada." Deyip genç kadının yanağına küçük fakat etkili bir öpücük kondurdu. "Hem uykun da var. Tenin üşümüş. Yarın sabah erkenden yüzsek olmaz mı ?" Ada, esnemeleri arasında başını olumsuz anlamda sallarken; genç doktoru kırmamak için teknenin sonuna geldiler.
Defne Ada, ellerini Kaptanın tişört eteklerine getirip kumaş parçasını yukarıya doğru çekti. Elinde kalan siyah tişörtü tekne zeminine attıktan sonra, Ömer'in onu kalçalarından tutması ile biraz geriye gidip adamın pantolon kemerini yavaşça açtı. Bir süre sonra kot pantolonunu aşağı çekerek yere doğru süzülüşünü seyretti.
Esmer tenli Kaptan, genç kadının kollarını yukarı kaldırması ile Ada'nın beyaz tişörtünü çıkarıp yere attıktan sonra, kalın parmakları kızıl saçlı kadının şortunun düğmesine gitti. Düğmeyi açtığı yavaşlık ile fermuarı da aşağı indirirken, ikisinin de aynı yere bakıp sertçe yutkunması ile Defne Ada'nın şortu da yeri boylamıştı.