G | 2

1.9K 112 130
                                    


|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|


"Ömer İplikçi. Otuz yaşında. Hastaneye yatırılmadan önce uğraştığı meslek, denizci."

Tek eliyle kavradığı alete önündeki sayfalardan okuduğu hasta bilgilerini rapor ederken yardımcısı Ebru'nun içeri girmesiyle boş koltuğu gözleri ile işaret edip işini yapmaya devam etti.

"Medeni durumu, bekar. Anne adı, Emine. Baba adı, Emir Rıza. Tekrar ediyorum. Ömer İplikçi. Otuz yaşında, denizci. Medeni durumu, bekar. Emine, Emir Rıza İplikçi'nin ortanca oğlu."

Sesinin kaydedilmesinden emin olup aleti kapattıktan sonra dönen sandalyesinden yardımcısı Ebru'ya baktı. "Eren, geldi mi ?"

"Biraz önce geldi Defne Hanım."

Bilgisayarını kapatıp derin bir nefes aldı Defne. Dün gece yaşadıkları küçük bir tartışmadan dolayı hala gergindi ve üstelik, her zaman birlikte geldikleri hastaneye bu sefer ayrı ayrı gelmişlerdi.

Nedeni ise daha tanışmadığı hastası Ömer İplikçi'ydi.

"Gergin ve halsiz görünüyordu biraz, Eren Bey hasta değil ya ?"

Yardımcısının ilgili yaklaşımı ile gülümseyip, "Gayet iyi." Dedi gerçekten hiçbir şey ortada yokmuşcasına. O sırada kapının tıklanmadan açılması ile yüzünü kapıya döndü Defne.

"Ebru. Bizi Defne ile baş başa bırakabilir misin biraz ?" Eren'in tok sesi ile Ebru oturduğu yerden ayaklanırken, "Tabii." Deyip hafifçe sırıttı. "Ömer İplikçi'nin ilk kontrolü yarım saat sonra başlıyor Defne Hanım, bilginiz olsun. Görüşmek üzere."

Defne göz ucuyla Eren'e baktıktan sonra onaylarcasına kafa sallayıp Ebru'nun odadan çıkışını izledi. Beyaz kapı ardına kadar kapanırken kocasıyla baş başa kalmanın hafif gerginliğini yaşadı.

"Dün akşam konuşurken biraz ileri gitmiş olabilirim." Özür dilemekten nefret eden bir adam olduğunun farkındaydı Defne. Konuşmayı yaparken bile istemsizce elleriyle oynuyordu Eren. "Ama dediklerimin hala arkasındayım Defne."

Dün akşama göre daha ılımlı bir ses tonuyla ekledi Eren. Karısının yanına yaklaştı, masaya huzursuzca oturmuştu. "Daha çok yenisin aşkım. Çok tecrübesizsin. Bir akıl hastanesinde doktor olmak için fazla narinsin."

Genç kadının kaşları birden çatıldı. "Doktor olmak için acımasız ve ruhsuz olmak gerekiyor, öyle mi ?"

Kadının ellerine uzanıp, "Sevgilim," Dedi Eren. Merhamet dolu bir tebessüm etti. "İşimiz akıl sağlığı yerinde olmayan delilerle. Nasıl tedavi uyguladığımızı sen de biliyorsun. Onları bir insana yapmayı kaldıramazsın. Üstelik aldığın hasta A sınıfı bir psikopat. Beni de anla. Endişeleniyorum, korkuyorum senin için."

Dönen sandalyesinde oturan kadını nazikçe ayağa kaldırıp masada oturan kendisine yaklaştırdı. Kollarını beline dolarken, "Ömer'in tedavisini ben almaya hazırım." Dedi. Halbuki daha baştan Nur'a yeni bir hasta istemediğini, yoğun olduğunu söylemişti. Ancak konu karısı olduğunda, akan sular dururdu onun için.

"Eren. Bu konuyu seninle çok uzun konuşmadık mı sence de ? Yaklaşık bir yıldır bu hastanedeyim ve hep en hafif hastaları verdiniz bana. Bunları benim iyiliğim için yaptığını biliyorum." Avuçları kocasının yanaklarını kavradı. "Ama ben de artık senin gibi gerçek bir doktor olarak hissetmek istiyorum kendimi. Yorulmak istiyorum sevgilim. Birini iyileştirmek istiyorum. Tüm beynimi onun için yorayım istiyorum."

Girift Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin