Mafya Ve Melez Vampir

14-İki Arada Bir Derede

-"Duru, Duruuu"
Of anne ya, rüyanın en güzel yerinde bu yapılmaz ama.
-"Duruuu uyan, aşağıda seni bekleyen biri var."
Saat kaç oldu ya? Of 9'u geçiyor.
Çok fazla uyumuşum.
Toprak gelmiş olmalı. Çabucak hazırlanmalıyım.
...

Çantayı da aldım mı tamamdır. Makyaj da yapsamıydım ya,
hafif bir kaç şey sürdüm mü hazırım.

...

Salona indim.
Bir anda karşımda Kaan'ı görünce şaşkınlıktan kendimi alamadım. Kaan farketti şaşırdığımı.
-"Aa, Kaan sen miydin"
-"Niye şaşırdın? Yoksa başka birini mi bekliyordun?"

Kaanla daha hiç Toprak hakkında bir diyalog kurmadık, bir kaç kez yanımda gördü fakat hep konuşmamız yarıda kaldı.

-"Yoo, birini beklemiyordum, sadece şaşırdım en son beni cafeye çağırıp ekmiştin."

Bir anda Toprak'ı beklediğimi söyleyemedim.

-"Yaa bal arısı, çok önemli bir işim çıkmıştı özür dilerim apar topar gitmek zorunda kaldım, ama bak telafi etmek için geldim"

-"Neyse seninle bol bol konuşmamız gereken konular var. Bu önemli işin ne olduğunu da konuşuruz."

Kaanla uzun zamandır konuşamıyoruz ve artık bu konuşmanın vakti geldi, saatlerce konuşabiliriz artık.

Ya Toprağı ne yapıcam? Evden beni alacaktı bugün, ya şimdi gelirse, yalancı durumuna düşüceğim. En iyisi evden hemen çıkmak böylece Toprağa bir şeyler uydururum.

-"Hadi biz çıkalım."

-"Duru bir kahvaltı etseydik ya"

-"Of mideni düşünme bi, sizin cafede yeriz bir şeyler yolumuzun üstü, hadii"

Apar topar evden çıktık, Kaan'nın arabası var, okulun başlamasına daha bir saat var, konuşmak için vaktimiz bol.

Kaanların cafesine geldik. Kaan'nın konuşmasına izin vermeden atladım.

-"Kaan, konuşmadan beni dinle, aralara yorum atma, en son bir yorum yaparsın. Şimdi ben sana geçen beni motorla bırakan çocuğun kim olduğunu anlatıcam ve sonra sana bir kaç soru sorucam."

Kaan'a Toprakla ilgili her şeyi anlattım, yani kendi bakış açımla anlattım, işte arkadaş olduğumuzu falan.

Kaan çok şaşırdı, inanamıyordu.

-"Ne yani sen şimdi Toprakla flört müsün, cidden mi?"

Kaan anlam veremediğim bir şekilde sinirli. Bana kızarak soru soruyor.

-"Hayır flört falan değiliz. Sadece arkadaşım fakat sen niye bu kadar sinirlendin."

-"Sinirlenmedim. Sadece gecenin bir yarısı tanımadığın bir çocukla geziyorsun."

-"Tanıyorum."

-"Ya ne tanıyorsun, tanısan gezmezdin."

Kaan öfkeyle konuşuyor. Bir anda son cümlesi şaşkınlıktan ağzımı açık bıraktı.

-"Ne demek istiyorsun, sen tanıyor musun Toprak'ı?"

Kaan afallamıştı, köşeye sıkışmış gibi bir hali var.

-"Yok tanımıyorum."

İnkar eder gibi konuşuyor, aklım çok karışmıştı Kaan benim bilmediğim bir şeyler mi biliyor?

-"Kaan bu tepkini anlamıyorum, Toprak hakkında bir şey mi biliyorsun?"

-"Bir şey bildiğim yok sadece gözüm tutmadı, erkekler erkeklerin ne olduğunu hisseder."

Anlam veremiyorum Kaan'ın bu tavrına.

Geçen gece ormanda onu gördüğüm an geldi aklıma.

-"Şimdi sen hesap ver asıl, sen geçen gece ormanda ne yapıyordun?"

Kaan dondu kaldı, kahvesinden bir yudum alarak yutkundu.

-"Ne ormanı?"

Kaan bilmemezlikten gelmeye çalışıyor belli.

-"Dün akşam saat 9 da, ormanda birine seni öldürürüm diyordun."

Bir kaç dakika düşündükten sonra:

-"Ya biz şakalaşıyorduk arkadaşla onu diyorsun galiba"

-"Hiç öyle görünmüyordu, ondan uzak dur falan diyordun?"

Kaan inkar ediyormuşcasına söze atladı.

-"Ya duru, dün antrenman çıkışı ormanda çocuklarla takılalım dedik bu Kerem içti, kafası güzel olmuş, senin arabayı alacam diyordu bende sakin ona dokunursan seni öldürürüm dedim, yani bir şey yok büyütüceğin ve sen beni takip mi ediyorsun. Aaa pis sapık."

Bu anlattıklarında bana yanlış gelen bir şeyler var, fakat çok üstüne gitmek istemiyorum. Ben ne kadar üstüne gidersem o da Toprak için benim o kadar üstüme gelicek ve bu sohbet akşama kadar uzayıp gidicek.

-" Tamam, bu konuları kapatalım artık."

-"Tamam bal arısı kapatalım, ama Toprak ile aranızda ne varsa çok fazla ileri girmeden bitsin."

-"Ya neden ve aramızda bir şey yok"

-"Olmasın da."

Sohbetin daha fazla uzamasını istemiyordum çünkü fazlasıyla gerilmiştim bu konudan.

-"Neyse Kaanoş hadi Okula"

...

Hava çok güzel, neredeyse gök yüzünde bulut yok.

Telefonuma bir mesaj geldi.

-"Duru kusura bakma bugün seni almaya gelemedim, çok hastayım :/"

Mesaj Topraktan, iç çekerek "oh be" dedim, bu kadar denk gelemezdi.

Nasıl bir oh çektiysem Kaan duydu.

-"O nasıl bir oh değiştir be, ne oldu?"

Çaktırmamam lazım.

-"En zor dersin quizinden 90 almışım."

Ben tam bir yalancı oldum.

-"Oo tebrikler, dememişler boşuna arılar çok çalışkan hayvanlardır."

Uzun uzun güldük buna, 'iki ara bir dereden' kalmaktan şimdilik kurtuldum.