Duru yaklaşık yarım saattir koşuyordu fakat hiç yorulmamıştı. Ormanda çok fazla canlı türü vardı. Burnuna çok farklı kokular geliyordu. Bu kokuların hayvan derisi kokusu olduğunu hissediyordu. Vampir dürtüleri sayesinde tüm duyuları çok fazla kuvvetlenmişti, en uzakları görebiliyor, en kısık sesi duyabiliyor ve en hafif kokuyu alabiliyordu. Çevresine çok fazla hakimdi. Biraz daha koştuktan sonra burnuna ağır bir koku geldi. Bu burnuna gelen tüm kokulardan farklıydı. Kan kokusu olduğunu anladı ama bu normal bir canlı kanı değildi. Daha önce aldığı hiçbir kokuya benzemiyordu. Kokuya doğru gitti. Ayak sesleri duymaya başladı. Kendini korumak ve etrafı izlemek için çalıların arasından sessizce ilerledi. 100 Metre ileride üç adamın olduğunu fark etti. Bir cesetin etrafında toplanmışlardı. Sessizce adamları izledi. Konuşmalarını çok az olsa da duydu.
-"Allahın belası bu kadınla ne yapıcaz? Patronun ayağına kadar taşıyacak mıyım ben bu pislik vampiri"
Duru bir anda "vampir mi?" diye düşündü. Bun adamlar muhtemelen vampir mafyasına çalışıyordu. Mafya'nın onlara ne kadar yakın olduğunu düşündü, içi ürperdi.
-"S*ktir et. Bırakalım bu pisliği burada. Bunların canı bile para etmez. Polis vampir olduğunu anlayınca cesedi yakacaktır. Bırakalım cesetleri de onlar temizlesin."
Bu sözler iyicene kanını dondurmuştu Duru'nun. O kadar sinirlenmişti ki adamları parçalamamak için kendini çok zor tuttu. Parçalamamasının nedeni adamlara acıdığı için değildi, planlarını mahvedip daha büyük bir savaşı kaybetmekten korkuyordu.
Adamlar bir süre sonra cesedin yanından uzaklaştı. Duru tamamen adamların gittiğine emin olunca cesedin yanına gitti. Ceset yaşlı bir vampir kadına aitti. Kadına uzun uzun baktı. Toprağı elleriyle eşti, kadını gömdü. Çiçekler topladı ve mezarının üstüne koydu. Bildiği tüm duaları okudu. Daha sonra kulübeye doğru koşmaya başladı. Artık çok hızlı olmaları gerekiyordu. Avcılar onlara çok yakındı.
...
Kulübeye varması bu sefer sadece 20 dakika sürdü. Toprak ve Kaan Duru'yu görür görmez derin bir oh çekti. Toprak çok sinirlenmişti.
-"Duru bu ne sorumsuzluk, ne yaptığını sanıyorsun sen? Yarım saattir seni arıyoruz. Başına bir şey geldi sandım."
Duru Toprağın endişesini anlıyordu fakat çok büyüttüğünü düşündü.
-"Toprak sakin olur musun? Beni azarlamayı kes! Babam değilsin benim."
Duru'nun Toprağa karşı içimde bir sinir vardı, sanırım bu gördüğü rüyayla alakalıydı. Fakat bir süre sonra verdiği ani tepkiden dolayı pişman oldu.
-"Kusura bakma Toprak. Haklısın haber vermeliydim. Fakat diyeceklerim çok önemli, beni dinlemelisiniz. Ormanda bir şeyle karşılaştım."
Kaan hemen söze atladı.
-"Ne oldu Duru, ne gördün, anlatsana."
-"Bir koku aldım. Kokuya doğru gittiğimde ceset ve başında vampir avcılarını gördüm. Yaşlı bir vampir öldürmüşlerdi"
Toprak panikledi.
-"Nasıl, nerede gördün Duru?"
-"Ormanda gördüm. Çok yakınlar, sadece 40 dakika uzaklığımızdalar."
Toprak rahatlamış gibiydi.
-"Tüm hızınla koştun mu peki Duru."
-"Yani evet, koşarken gördüm"
Toprak "ohhh" dedi. Duru Toprağın rahatlamasına şaşırmıştı. Sonra Toprak açıklamaya başladı.
-"Duru normal vampir saatte 150 km hızla koşabilir. Sen ise... Yani bunu tam olarak kestiremiyorum ama 400 km'ye rahat çıkarsın. Yani aslında aramızda adamlarla yaklaşık 2 şehir uzaklık var. Bu da bir kaç gün bizi idare eder. Ama yine de hızlanmalıyız. Bugün işe senin hızını ölçmekle başlayalım. Daha sonra diğer duyularını test edicez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Ve Melez Vampir
VampireBaşına geleceklerden habersiz her gün gibi normal bir güne uyandığını düşünüyordu ama yaşayacakları bütün bildiklerini değiştirecekti. Normallık artık ona çok uzaktı...