-Anlatcaklarım biraz ağır ve kaldırması zor şeyler. Bunca zaman beklememim bir nedeni de buydu. Erteleyebildiğim kadar ertelemeye ve seni korumaya çalıştım. Ama artık seni tek başıma koruyamam, çünkü onlar için çok tehlikeli bir hale geldin. Bu yüzden tedbirler çok sıkı olcak, seni avlamak için elinden geleni yapıcaktır.
-Dur dur, bir saniye. Sen ne diyorsun Toprak? Ne avlaması, kim beni avlıyor ve neden ben tehlikeliyim. Vahşi bir hayvan mıyım ben?
-Hayır Duru çok daha fazlasısın... Sen bir vampirsin, aynı benim gibi.
-Vampir mi, sen vampir misin? Bir de bende mi vampirim? Sanırım bu büyük bir şaka!
-Duru sakın olur musun öncelikle. Evet haklısın şu an kafan karıştı ama izin ver sana her şeyi en başından anlatıyım, doğumundan itibaren.
-Durum iyicene saçma bir hal alıyor. Lütfen biraz daha basit konuş Toprak. Çünkü seni anlamakta çok zorlanıyorum.
-Tamam Duru.
Ben 8 yaşındayken İstanbul'da yaşıyorduk o zamanlar. Evimiz şehrin merkezinde yer alıyordu. Üç kardeştik ve çok mutlu bir ailemiz vardı. Aynı şekilde bizim gibi olanlar, yani Vampirler, aynı mahallede bir arada yaşıyorduk. Mahallemizde bir aile vardı, bu aile bizden biraz farklıydı. Çünkü insan bir kadın ve vampir bir erkek evlenmiş ve çocukları olmuştu. Bunu çok şaşkınlıkla karşılanmıştık hepimiz, hatta ilk başta itiraz edenler, bunun doğru olmayacağını, felaket olacağını söyleyenler oldu. Fakat daha sonra çabucak bu durum kabullenildi. Çünkü çok mükemmel kişilerdi bunlar. Zamanla bu aile adeta klanımız için bir barış sembolü haline gelmişti. İnsan ve vampir aşkı ve üstelik bu aşkın meyvesi melez bir bebek. Bu devrim niteliğindeydi. Melez bebeği ilk gördüğüm zaman içimde çok büyük bir acı duyumsamıştım. Tabi o zaman anlam veremedim, sanırım nedeni özelliğimdendi. Bir kişiye bakınca onun gelecekte yaşıyacağı hisleri duyumsayabiliyorum. O gece hiç uyuyamamıştım, çok fazla içim sıkılıyordu, sanki kötü bir şey gelmektedi. 2 yıl boyunca çok fazla dönem dönem bu acıyı duyumsadım. Sonra bir gün bir haber geldi. Vampir avcıları mahallemize gelmişti. Üstelik yedi aileyi katletmişlerdi bile. Tüm evlerin etrafını vampir boğanla sarmalayıp, evleri ateşe vermişlerdi. Mahalle yanıyordu. O gün tam anlamıyla bir katliam gerçekleşti, yirmibeş kişi ölmüştü.-Toprak bunun benle ne ilgisi var, anlamıyorum.
-Duru dinle daha bitmedi anlatcaklarım. Hikayenin daha başındayız biraz sabırlı ol.
Daha sonra acilen terkettik mahalleyi, artık şehirde toplu halde yaşamak bizim için çok tehlikeliydi. Bu yüzden dağınık bir biçimde ülkedeki ücra kasabalara yerleştik. Nerdeyse tüm klanımız dağılmıştı. Artık kendimizi gizliyorduk. Bü yüzden çoğumuz açlıktan öldü. Artık hayvan avlıyamıyorduk çünkü, bu çok zordu. Farkedilince hemen avcılara haber gidiyor ve ertesi gün ölüm haberi alınıyordu. Çok fazla güçlenmişlerdi. Üstelik bizim insanlara hiçbir zararımız yoktu, biz vejetaryendık, bir gün bile klanımız insan kanı içmedi. İçen ise klandan dışlanırdı zaten. Daha sonra çok başka bir haber daha geldi bize. İstanbul'da katliamın yapıldığı gece bir vampir çocuk avcılar tarafından alı konulmuş dediler. İlk başta bunun nedenini anlamamıştık, çünkü avcılar çocuk büyük asla acımazlardı. Bu çocuğun avcı ailesi tarafından evlat olarak alındığını ve onlarla yaşadığını öğrendik. Bunun nedenini anlamakta çok zorlandık. Bu haberden sonra nedenini öğrenmek için araştırma sürecine başladık. Tahmin ettiğimiz gibi çocuğa merhamet gösterdikleri için canını bağışlamamışlardı, fakat çocuk melez olduğu için onların vampirler için kullandıkları silah onda etkili olmamıştı. Onlar da çocuğun insan olduğunu düşünmüş ve ailenin çocuğu yemek için yanında tuttuğunu sanmışlardı. Bu yüzden çocuğu evlat almışlardı. Ayrıca yanlarında tutmak çok daha güvenli gelmişti, böylece herhangi bir vampir olma durumda çabucak müdahale edilip öldürebilirlerdi. Fakat bu çocuk aynı bir insan gibiydi, onlar gibi büyümüş, onların yediklerini yemiş, onların okullarına gitmişti. Bu yüzden aile zamanla onun kesinlikle insan olduğunu düşünmüştü.Fakat biz gerçeği her zaman biliyorduk, o çocuğun bir gün dönüşüm geçireceğini ve vampir olcağını ve o an ise göz kırpmadan öldürüleceğini. Bu yüzden yıllarca izini aradık ve bulduk. Görev bana verildi, onu her zaman izledim. Neler yaptığına, neler yediğine, davranışlarına, yürümesine kadar her şeyi gözlemledim. Ve değişiminin yavaş yavaş başladığınıda hissettim. Herhangi bir aksilikte müdahalede bulunmak için her zaman tetikte oldum. Ve artık o gün geldi.-Toprak cidden bu hikayenin tam olarak benimle ne ilgisi var???
-Gerçekten anlamıyor olamazsın Duru. O çocuk sendin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Ve Melez Vampir
VampirosBaşına geleceklerden habersiz her gün gibi normal bir güne uyandığını düşünüyordu ama yaşayacakları bütün bildiklerini değiştirecekti. Normallık artık ona çok uzaktı...