Babam yüzümdeki şaşkınlığı anlamıştı.
Gayet nazik ve kibar bir şekilde:
-'Durucum iyi misin?' dedi.
Bir anda kendime geldim. Derin bir nefes aldım.
-'İyiyim babacım bir anda tabak elimden kaydı kusura bakmayın lütfen.'
dedim.Leyla Abla yaptığım enkazı temizlemek için salona geldi, bende Leyla ablaya yardım etmek istiyordum fakat babam ciddi bir ifadeyle:
-'Kızım Leyla hanım yapar, sen bırak şimdi o işi, gel buraya.' dedi.Yerimden hareketle salona misafirlerin yanına geçtim.
Babam beni salondaki insalarla tanıştırdı. Sabahki çocuk babamın ortaklağının oğluymuş. Onu ilk gördüğümde kasabada yeni olduğunu anlamıştım herkesten daha farklı bir havası vardı, soğuk biri gibiydi ama çok merak uyandırıyordu kendinde.Babam yerinden kalkarak:
-'Hadi yemeğe geçelim, buyrun.' dedi.Yemeğe geçtik, masada misafirlerimiz için hazırlanan binbir çeşit yemek vardı fakat benim tüm iştahım kaçmıştı, babam kızmasın diye zorla bir kaç lokma bir şey yedim. Bir süre geçtikten sonra babam:
-"Çocuklar hadi siz kalkın bahçeye geçin bizde burada sıkıcı iş mevzuları konuşalım, nasıl olsa Toprak artık bu kasabada yaşıcak ve daha hiçbir şey bilmiyor bura hakkında, Duru'nun çok iyi bir rehber olduğunu söylemem gerek, uyum zorluğu emin yaşamıycaktır Toprak." dedi.İçimden "tabi ne demezsin baba ne güzel bir rehberimdir, iki kelimeyi bir araya getirmeyi beceremeyen tarzı bir rehber..."
Toprak'ta benim gibi 17 yaşındaydı, bir kaç defa karşılaşmamıza rağmen adını yeni öğrenmiştim.
Toprak ile birlikte bahçeye geçtik. O kadar konuşmayı beceremiyordum ki ne dicem ne edicem hiçbir fikrim yoktu artık o sabahki "kurtarma mevzusu"ndan da bahsetmek istemiyordum.
Bir süre sessiz bir ortam oldu. Sonra toprak konuşmaya başladı:
-"Ne kadar büyük tesadüf. Kasaba da ilk tanıdığım kız ortağımızın kızı ve üstelik tanışma şeklimizde oldukça manidar şimdiden güzel bir ekip olduk bence."Bu dediklerine güldüm, ilk başta bir kaç şey bende diyiyim dedim ama sonra vazgeçip susmaya devam ettim. Yine bir süre sessiz bir ortam oldu anlaşılan Toprakta benim gibi pek konuşkan bir insan değildi. Sonra sessizlik tekrar bozuldu. Toprak:
-"Anlaşılan sende pek konuşkan bir insan değilsin?" dedi.
Ufak bir tebessüm ederek:
-"Kusura bakma düşüncelerimi toparlayıp dile getirmeyi sanırım pek beceremiyorum, bende madem beceremiyorum zorlamanın alemi yok diyerek genelde susmayı tercih ediyorum." dedim.O an çok şaşırdım kendime, çünkü Kaan'dan başka bu kadar uzun cümle kurduğum neredeyse kimse olmamıştı. Genelde cümlelerim 28 harfle sınırlıydı fakat ilk kez 28 harften uzun bir cümle kurmuştum.
Toprak gülümseyerek:
-"O da iyimiş." dedi.Bunu tavrı biraz ukalaca gelmişti, benim 156 harflık cümleme sadece 10 harfle yanıt vermesi beni biraz biraz gıcık etti.
Bir süre geçtikten sonra Toprak:
-" Yarın okula giderken seni evden alamamı ister misin, hem daha yeni kaza atlattın senin için daha güvenli olur?"Bu teklifi biraz beni düşündürdü, bu benim için çok tuhaf bir durumdu, daha önce okula Kaan'dan başka biriyle gitmemiştim ve uzun süredir de Kaan ile gidemiyordum çünkü Kaan yoğun biriydi, antrenmanlarından dolayı okula çok erken saatlerde gidiyordu bu yüzden uzun süredir okula yalnız gidiyordum.
Bir süre düşündükten sonra yanıt verdim:
-"Olur." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Ve Melez Vampir
VampirBaşına geleceklerden habersiz her gün gibi normal bir güne uyandığını düşünüyordu ama yaşayacakları bütün bildiklerini değiştirecekti. Normallık artık ona çok uzaktı...