Arkadaşlar herkese merhaba bu ikinci hikayem. Birini bitirmeden diğerine neden başladın diyeceksiniz siz şimdi? Şöyle ki wattpad'te bir kaç hikaye okurken kafamda bu taslak oluştu aklımdan uçup gitmesin diye temel atmak istedim. Hangi hikayem daha çok okunursa oradan devam edeceğim. Yani aslında başarılı olduğu yoldan ilerleyeceğim. Neyse çok uzattım iyi okumalar.)
Zeyrek'ten
Hıncımı alamayıp önümde sandalyeye bağlı olan şerefsizin suratına bir tane daha geçirdim. Geri zekalı herif bir haftadır yanımda çalışmaya başlamıştı ve benim hakkımda öğrendiği bilgileri baş düşmanım Alpay itine sızdırmıştı. Yaklaşık bir aydır Alpay şerefsizini arıyordum ama piç herif çok iyi saklanıyordu. Onda karşıma çıkacak göt yoktu tabi. Anca itlerini gönderirdi ama bende ona yapacağımı bilirdim. Belimdeki silahı çıkarıp ağzı yüzü dağılmış piçin kafasına dayayıp bir el ateş ettim. Üstüme bir miktar kan sıçramıştı ama bunu umursamayıp çıkışa doğru yürüdüm.
Depodan çıkıp Yaman'a elimle gel işareti yaptım. Emrime uyup peşimden gelmeye başladı. Arabanın yanına gidip kapıyı açtım ve yanıma gelen Yaman'a döndüm. "Söyle onlara ortalığı temizlesinler. Evin etrafına da on tane daha koruma koy, evde Gül Sultan var. O Alpay itinin sağı solu belli olmaz. Ben onu bulup işini bitirene kadar güvenliği sıkı tutun. Ha birde arabanın arkasından bir gömlek çıkar bana."
Yaman hemen arabanın arkasına gidip bagajın kapağını açıp içinden siyah bir gömlek çıkardı ve yanıma geldi. Çıkardığım ceketi arabanın içine atıp üstümdeki gömleği çıkarıp Yaman'a verdim ve elindeki siyah gömleği üzerime geçirdim.
Yaman, yanımdan ayrılırken bende arabaya binip telefonumu cebimden çıkardım. Kız kardeşim Naz'ı almaya gidecektim. Sınavları bittiği için bir hafta yanımda kalıp kafasını dinlemek istiyordu. Her ne kadar belli etmesem de çok severdim onu bu yüzden yanımda kalmasına izin vermiştim. Naz hukuk okuyordu ve bu sene son senesiydi. Şirkette benimle birlikte çalışacaktı.
Telefondan Naz'ın ismini bulup üstüne tıkladım. Telefon ikinci çalıştan sonra açıldı ve kulağımı Naz'ın "Efendim Abi." diyen sesi doldurdu. Sesi çok iyi geliyordu. Bu içimi rahatlatırken, "Naz, neredesin? İşin bittiyse seni almaya geleceğim."
"AVM' deyim abi. Biraz işim var ama sen gelene kadar bitiririm sanırım."
"Tamam acele et."
"Tamam abi. Şey abi bizim eve birini yollayıp hazırladığım bavulu almaların söyler misin senin evinde hiç kışlık kıyafetim yok." dedi. Bu kızın istekleri hiç bitmeyecekti. Derin bir nefes alıp, "Tamam Naz Hanım başka bir emriniz var mıydı?" dedim sıkkın bir şekilde. Her ne kadar dalga geçtiğimi bilse de ciddiye alıp, "Estağfurullah abi ne emri ricam olur ancak." deyip kıkırdamaya başladı. Sabır dileyip Naz'dan hangi AVM' de olduğunu öğrenip telefonu kapattım. O esnada Yaman da arabaya bindi. Yaman bana dönünce "Babamlarda Naz'ın bavulu var onu aldır." deyip gideceğimiz AVM'yi söyledim ve arkama yaslandım.
Bu işlere babam sayesinde bulaşmıştım. Daha 16 yaşındayken profesyonelce silah kullanmaya başlamıştım. Tam 8 yıl oldu babamın yerine ben bakıyorum. Annem, babam ve Naz şehir merkezine yakın bir villada kalıyor, bense şehir merkezinden uzakta ormanın içinde büyük bir evde yaşıyordum. Evde benimle birlikte Gül Sultan da yaşıyordu. Gül Sultan ben ve Naz'ın ikinci annesi gibi bir şeydi. Kendimi bildim bileli hep yanımdaydı. Yanıma aldığım bütün hizmetliler onun gibi güzel yemek yapmadığı için Gül Sultanı yanıma almıştım.
Şu an 28 yaşındayım ve maalesef babam kadar aile kurmakta rahat davranamıyorum. İşim gereği tehlikedeyim ve hayatıma girecek olan kadını da bu tehlikeye sürükleyemem. Ki zaten hayatıma alacağım bir kadın da yok. Benim kalbim 8 yıl önce buz tuttu. Kadınlar benim için tek gecelik zevkten başka bir şey değil. Bazıları tek gecemi bile hak etmiyor, daha sabah olmadan gönderdiklerim bile oluyor.
Araba durunca düşüncelerimden sıyrılıp kenarda duran telefonumu elime aldım. Yaman gelip kapımı açınca arabadan indim. Ceketimi düzeltip AVM'nin etrafında Naz'a bakınırken gördüğüm kızla yerimde donup kaldım. Bu kız da kimdi böyle? Siyah saçları beline kadar geliyordu. Bir tutamını yüzünün önünden toplayıp bağlamıştı. Elindeki kahvesinden bir yudum alıp yanındaki arkadaşına gülümsedi. Allah'ım bu nasıl bir gülümsemeydi. Bu gülümseme bakanı öldürürdü. Kalbimde bir baskı hissedince elim kalbime gitti. Yaman hızla kolumdan tutup, "Abi iyi misin ne oldu?" deyince zar zor nefes alıp, "Yaman bu kızı takip et. Hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum." dedim. Yaman hemen kafasını sallayıp arkadaki adamımı çağırıp kızın peşine taktı. Yaman'ın uzattığı suyu içip nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Allah'ım ne oluyordu bana? Neden kalbim sıkışıyor gibi hissediyordum?
Kız yanındaki arkadaşıyla taksiye binip gözden kaybolurken gözlerimi oradan ayırıp Yaman'a çevirdim. "Bana bak her hareketinden haberim olacak. Evini öğrenip fark etmeyeceği yerlere kamera yerleştirin. A'dan Z'ye her şeyini öğrenip önüme getir. Bir şeyin eksik olduğunu görürsem senden bilirim ona göre. Anladın mı?" dedim biraz sinirli bir şekilde. Yaman yüzündeki korkmuş ifadeyle, "Emrin olur abi de yoksa düşündüğüm şey mi?" deyince sinirim tepeme çıktı ve "Lan medyum muyum, müneccim miyim senin düşündüğünü de bileyim? Delirtme lan beni!" diye bağırdım. Başını önüne eğip, "Affet abi." deyince sinirimi yutup tekrar Naz'a bakındım. Bu kız beni delirtecekti, neredeydi Allah aşkına? Gerçi ilk defa geç kalması işime gelmişti ya neyse. Yani sanırım. Kafam çok karışıktı.
Elimdeki telefondan Naz'ın numarasını tuşlayıp kulağıma götürdüm, bir kaç çalıştan sonra açıldı ve "Abi valla işim bitti. Birini gönderip elimdeki poşetleri almasını söyler misin? İkinci kattayım." deyince telefonu kapatıp yanıma Yaman ve birkaç adamımı alıp AVM'ye girdim. İkinci kata geldiğimde elinde tonla poşet olan bir Naz bekliyordum tabii ki de, anneme çekmişti bu konuda. Beni görünce poşetleri yere bırakıp yanıma geldi. Adamlarımdan biri gidip poşetleri alırken Naz da boynuma atladı. Tek kolumu beline dolayıp sıkıca sarıldım. Benden ayrılıp kaşlarını çatarak yüzüme baktı.
"Hayırdır abi yüzün bembeyaz." deyince şaşırdım. Ben yeraltının en korkulan mafyası bir kız yüzünden bu hale gelmiş olabilir miydim gerçekten de? Kafamı iki yana sallayıp, "Bir şeyim yok güzelim hadi eve gidelim Gül Sultan seni özlemiştir." deyip çıkışa doğru yönlendirdim onu. AVM'den çıkıp arabalara bindik ve eve doğru yol aldık. Yol boyunca gözümü kapatıp o kızı düşündüm. Gülüşü gözümün önüne geldikçe ölecek gibi oluyordum. Sanırım ben bu kıza aşık olmuştum.
Bu böyle başlangıçtı. Umarım beğenmişsinizdir... Bu arada yeni yazdım hikayeme de bi göz atın bence...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİRHAN
ChickLitAcıyla kıstığım gözlerimi aralayıp Zeyrek'e baktığımda dişlerinin arasından tıslayıp, "Nereye gitmeyi düşünüyorsun bakalım sen ha? Bir şeyleri daha tam kavrayamamışsın sen sanırım ama ben sana anlatayım bundan sonra buradasın ve benim izin verdiğim...