Herkese merhaba! Yepisyeni bir bölümle karşınızdayım. Maalesef ki sınır aşılamadı ama umursamıyorum. Önemli olan yanımda olduklarını hissettiren okurlarımı üzmemek. Umarım seversiniz, keyifli okumalar 😜
Bu arada bu bölümü canım okurum, emojilerin sultanı, HlyaAlarcinYaman'a ithafen yazdım. Başından beri hep yanımda olduğun ve yorumlarınla yüzüme sayısız gülümsemeler yerleştirdiğin için teşekkür ederim canım 🥰 😍
Gözlerimi araladığımda hava çoktan aydınlanmıştı. Başımı usulca hareket ettirip Zeyrek'e baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Gözüm komodinin üstündeki saate kayarken saatin 7.15 olduğunu gördüm. Ciğerlerime derin bir nefes doldururken aklıma dün gece yaşadıklarımız doluştu.
Zeyrek'in beni zevkten çıldırma noktasına getirip bırakması yaşadığım en utanç verici andı. O an kendimi yalan söylemiş gibi hissetmiştim. Evet yalan söylemiştim ama gerçeği de söyleyecektim ona. Sadece biraz eğlenmek için yapmıştım ben bunu. Ona asla yalan söylemek istememiştim ki. Zaten dün gece de bana kızgın olduğu için doğru düzgün sarılmamıştı. Normalde bana sıkı sıkıya sarılırken şimdi öyle yüzeysel bir şekilde atmıştı kolunu üstüme.
Farkında olmadan yanaklarımdan akan göz yaşlarım Zeyrek'in çıplak göğsüne akarken hızlıca toparlanıp göz yaşlarımı ellerimle sildim. Göğsünden başımı kaldırıp yataktan çıkmak için hareket edeceğim esnada bileğimde hissettiğim elle arkama döndüm. Uyku mahmuru gözleri ve çatık kaşlarıyla bana bakan Zeyrek "Niye ağlıyorsun sen? Bir şey mi oldu?" dedi hala uyanamadığı belli olan sesiyle. Ah salak kafam, bir kere de dikkat etsen şu zamansız ağlamalarına!
Burnumu çekip omuz silktikten sonra "Yok bir şey, sen uyu saat daha erken." deyip tekrar kalkmak için hamle yapacakken hala bileğimde olan eliyle beni kendine doğru çekti bu sefer. Bedenim ona doğru dönerken bakışlarımı başka yöne çevirdim. Zeyrek diğer elini yanağıma yerleştirip yanağımdaki ıslaklığı baş parmağı ile kurularken birden göz yaşlarım gözlerimden firar etti ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Neye uğradığını şaşıran Zeyrek beni göğsüne çekerken başımı omzuna yerleştirip ağlamamı durdurmaya çalıştım ama olmadı. Saçlarımı okşayıp alnıma öpücüklerini kondururken beni sakinleştirmek için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.Bir süre sonra ağlamam durduğundan başımı biraz hareket ettirip gözlerimizi buluştururken "Anlat bakalım, niye ağlıyorsun sen?" dedi iliklerime kadar şefkatini hissettiğim ses tonuyla.
"Zeyrek be- ben sana ya-lan söylemek is-istememiştim. Gerçek-ten." dedikten hemen sonra ağzımdan tekrar bir hıçkırık koptu. Beni boynuna doğru çeken Zeyrek "Şşh tamam, geçti. Sakinleş, ağlama kurban olduğum." deyip saçlarımdan öptü beni. Kokusu sakinleşmeme yardımcı olurken bir süre orada öylece durdum. Burası bana yeryüzündeki cennetti. "Güzelim biraz konuşalım mı?" diyen Zeyrek ile usulca başımı sallayıp, boynuna gömdüğüm başımı çıkardım. Başını bana doğru çevirip gözlerimizi buluştururken saçlarımdaki elini yanağıma indirip hala ıslaklık olan yanağımı baş parmağı ile kuruttu.
"Nefesim, ben senin böyle bir şey yaptığını iddia etmedim ki zaten. Bana yalan söylemeyeceğini hatta yalandan nefret ettiğini de biliyorum. Dün sana kızmamın sebebi seni ne kadar arzuladığımı bildiğin halde beni kısa süreliğine de olsa kendinden mahrum bırakman. Allah aşkına bilmiyor musun sana ne kadar düşkün olduğumu? Bu bahsettiğim sadece cinsel bir şey değil güzelim. Ben seni öpünce bile tahrik olan biriyim. Bir an sana dokuz ay boyunca dokunamayacağımı düşününce nefesim kesilir gibi oldu. Senden uzak durmak demek çölde su bulduğun halde içmemek için inat etmek gibi bir şey. Evet belki dün yaptığım fazla kaba oldu ama ne hissettiğimi anlamanı istedim. Özür dilerim yine de benim duygusal meleğim." deyip alnıma uzun bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİRHAN
ChickLitAcıyla kıstığım gözlerimi aralayıp Zeyrek'e baktığımda dişlerinin arasından tıslayıp, "Nereye gitmeyi düşünüyorsun bakalım sen ha? Bir şeyleri daha tam kavrayamamışsın sen sanırım ama ben sana anlatayım bundan sonra buradasın ve benim izin verdiğim...