Herkese merhaba! Geç gelecek demiştim ama yine dayanamayıp erken bitirdim. Umarım beğenirsiniz. Bu arada medyadaki şarkı bana biraz Zeyrek biraz da Şura gibi geldi. Neyse keyifli okumalar...
Soğuktan dolayı vücudumu titreme tutunca yanımdaki bedene sokuldum. Burnuma doluşan acı çikolata kokusuyla kime sarıldığım kapalı göz kapaklarımda belirdi. Gözlerimi yavaşça aralayıp odadaki ışığa gözlerimi alıştırmak için birkaç defa kırpıştırdım. Zeyrek kollarını bana sıkı sıkıya dolarken başımı kaldırıp ona baktım.. Her zamanki gibi saçları dağılmıştı ve bir tutamı alnına dökülmüştü. İçimdeki saçlarına dokunma isteğine karşı koyamayıp elimi yüzüne doğru uzatıp saçlarını yavaşça yüzünden çektim. Kaşları çatılırken hızla elimi geri çekip uyuyor taklidi yaptım. Bir bu şekilde yakalanmadığım kalmıştı.
Zeyrek kımıldarken hala taklit yapmaya devam ediyordum. Sıcak dudaklarını saçlarımın üstünde hissedince uyandığını anladım. Yeni uyanmanın verdiği mahmurlukla "Günaydın, güzelim. Numara yapmana gerek yok, çoktan yakalandın." deyince taklit yaptığımı unutup hızla kafamı göğsünden kaldırıp, "Ne yakalanmasından bahsediyorsun ya? Hiç de öyle bir şey olmadı." dedim burun kıvırarak. Konuşurken boğazım acımıştı. Hastalığın belirtileri iyice ortaya çıkmıştı. Zeyrek ellerini belime yerleştirip beni üstüne çıkardı. Yüz üstü boylu boyunca üstündeydim şuan resmen. Ellerimi göğsüne yerleştirip ondan biraz uzak kalmaya çalışıp yüzüne baktım. Yüzündeki pis sırıtışla, "Diyosun?" dedi keyifli çıkan sesiyle.
Bu hali yutkunmama sebep olurken kendimi toparlayıp, "Evet." dedim inatçı çıkan sesimle. Hala belimde olan elleri ile beni biraz yukarı çekip önce burnumun üstünü sonra da alnımı öpüp, "Seviyorum kızım senin bu inatçı hallerini." deyince yanaklarım kızardı. İçim bir tuhaf oldu. Burnum kaşınınca bir elimi burnuma götürüp üstünü kaşıdım. Hala Zeyrek'in kucağında olduğumu fark edince toparlanıp üstünden kalkmaya çalıştım ama bu esnada yapmamam gereken bir şey oldu.
Dizim erkekliğine çarptı.
Zeyrek'in dudaklarından bir inilti koparken o anki utancı unutup hızla doğruldum ve "Zeyrek, iyi misin? Çok özür dilerim." dedim saçma bir telaşla. Zeyrek hızla kendini toparlayıp, "İyiyim." dedi hala boğuk çıkan sesiyle. Üstümdeki telaşı atamayıp, "Ya ne yapsak acaba, iyi değilsin belli ki?" dedim. Zeyrek'in surat ifadesi değişirken bana doğru dönüp, "İnan bana iyi gelecek şeyi yapmak konusunda çok tecrübesizsin. Şükürler olsun." deyip yerinden doğruldu. Karnının alt bölgesini tuta tuta banyoya girdi. Zeyrek'in arkasından sırtını izlerken banyoya girince manzara ortadan kalktı.
Ve ben gerçek dünyaya geri döndüm.
Ben...Ben demin neler demiştim öyle? Allah'ım ne kadar salağım. Yok artık rezillik. Ben şimdi nasıl bakacağım Zeyrek'in suratına ha? Kendi kendimi rezil etmekten başka işim yok. Gerizekalı. Beyinsiz. Kıt akıllı. Peh doktor olacakmış, sen bu akılla çok olursun. Ben beyin yerine taş taşıyordum. Yok yani yoksa bu kadar ağırlık bu kadar salakça bir şeye sebep olamazdı.
Kafamı yorganın altına sokup kendime bi süre saydırdım. Zeyrek gelip yorganı üstümden çekince yüzümü ellerimle kapattım. Zeyrek kahkaha atarak gülerken ellerimi yüzümden indirip sinirli bir bakış attım. Moralimin bozuk olduğunu görünce güzel kahkahasını kesip üstüme eğildi ve "Merak etme, ben senin merhamet duygunu da o anki beynini kullanamama huyunu da bilirim. Unuttum bile ben sen sıkma canını." deyip beni kucakladı. Bu arada üzerinde sadece beline bağlı bir havlu vardı.
Beni soyunma odasına yönlendireceği sırada "Banyoya götür beni duş almam gerekiyor." dediğimde boynuma doğru eğilip açıktaki boynu koklarken huylanıp başımı eğdim. Başı omzum ile başım arasında kalırken başını çekip, "Bence gerek yok hala güzel kokuyorsun. Hem daha dün gece duş aldın. Ayağın biraz daha iyileşsin sonra kendin duş alırsın." deyip soyunma odasına girdi. İlk söyledikleri etkilenmeme sebep olurken kendime gelip yüzümü yüzünden ayırdım. Beni pufun üstüne oturtup, "Ne giyeceksin, söyle vereyim." deyince başımı olumsuz anlamda iki yana sallayıp, "Sen çık ben hallederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİRHAN
ChickLitAcıyla kıstığım gözlerimi aralayıp Zeyrek'e baktığımda dişlerinin arasından tıslayıp, "Nereye gitmeyi düşünüyorsun bakalım sen ha? Bir şeyleri daha tam kavrayamamışsın sen sanırım ama ben sana anlatayım bundan sonra buradasın ve benim izin verdiğim...