"Ne yapacağız biz şuri, sen beni hiç sevmeyecek misin?

5.4K 201 31
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım... Umarım beğenirsiniz, keyifli bir bölüm oldu benim için umarım siz de seversiniz. 

(Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Lütfen medyaya bıraktığım şarkıyı YouTube'tan izleyip altındaki yorumları okuyun. Funda Güner diye bir kullanıcı efsane bir hikaye paylaşmış. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bölüm şarkısını seçmemde büyük bir etkisi oldu. Neyse ben gideyim. Siz okuyun.)) 

(Tekrar bu arada;) Şimdiden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm kadınlar için kutlu olsun. İyi ki varsınız hayatımızın en büyük yaşam kaynakları, iyiki varız... https://www.youtube.com/watch?v=CUJmITdxkTI bıraktığım linkteki videoyu izlemeyi ifmal etmeyin. Tekrardan ben gideyim. Keyifli okumalar canlar...)

Hızla siyah deri ceketimi üstüme geçirip dış kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Telefonumla bir yandan Naz'ı ararken bir yandan da korumaya dönüp "Çabuk bana arabanın anahtarını ver." diye bağırıyordum hiddetle. O kadına bana bulaşmanın ne demek olduğunu gösterecektim. "Yenge abinin haberi var mı? Ona haber vermeden çıkmana izin veremem." derken ona kaşlarımı çatarak baktım. Tam ağzımı açıp cevap vereceğim sırada Naz telefonu cevapladı.

"Efendim canım?"

"Naz bana acil Begüm'ün nerede olduğunu öğren. Çabuk et."

"N'oldu bir sorun mu var?"

"Yok bir şey Naz çabuk öğren." deyip konuşmasına izin dahi vermeden suratına kapattım. Demin konuşan korumaya dönüp tüm sinirimi kusacağım esnada gözüme çarpan Yaman ile hızla yanına ilerledim. Yüzüme bakmamaya özen gösterip "Buyur yenge bir isteğin mi vardı?" diye sordu.

"Evet var. Ya şimdi bana arabanın anahtarlarını veriyorsun ya da beni istediğim yere götürüyorsun hemen."

"Yenge abinin kesin talimatı var ona sormadan çıkaramam. Bekle bir ara-"

"Sana hemen dedim Yaman, abin umrumda bile değil. Akşam gerekli açıklamayı yaparım ben şimdi çabuk bu arabayı getir."

"Ama-"

"Hemen dedim." diye bu sefer resmen bağırınca hızla başını sallayıp arabayı getirmeye gitti. Akasya evden seslenince ona dönüp elimle gelmemesi için işaret yapıp "Lütfen Akasya bana engel olma. O kadına bu yaptıklarının hesabını soracağım." diye seslice konuştum. O el mahkum içeri girerken bende gelen arabaya attım kendimi. Yaman bana bakmadan "Nereye gidiyoruz yenge?" diye sorunca başımı kaldırıp ona baktım ve "Sen sür söyleyeceğim birazdan." dedim. Arabayı hareket ettirip evin bahçesinden çıkarıp patika yola saptı. O esnada telefonuma bildirim gelmişti. Naz mesaj atmıştı.

Begüm şuan evindeydi ve evinin adresini atmıştı. Neyseki buraya fazla uzak değildi. Yaman'a adresi söyleyip gergince arkama yaslandım. Bacağımla ritim tutarken avuçlarımı sıkmış tırnaklarımı sertçe avucuma batırıyordum. Burnumdan soluyordum resmen. Deli oluyordum, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir anlam veremiyordum. Neden bunu kendine ve etrafındakilere yapardı? Bu kadar alçalmayı hangi kadın göze alabilirdi düşünemiyorum bile.

Yaklaşık bir saatlik yolculukta gergince yerimde sallanmıştım. Bir ara Yaman Zeyrek'e haber vereceğini söylese de ona mani olup tehdit etmiştim. El mecbur susup telefonunu cebine geri atmıştı. Araba Begüm'ün evinin önünde durunca hızla kendimi aşağı attım. Hızlı adımlarla eve ilerleyip bahçe kapısını sertçe açtım. Kapı duvara çarpıp ses çıkarırken koşar adımlarımı eve yönlendirdim. Üç basamaklı merdiveni çıkıp deli gibi zile basmaya başladım. Parmağımı zilin üstünden kaldırmadan kapıyı açmalarını bekledim. Hizmetli olduğunu tahmin ettiğim kız bana şaşkın ve ürkek bakışlarıyla kapıyı açınca aralık duran kapıyı elimle itip içeri daldım.

DEMİRHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin