"Sen benim karımsın, namusumsun!"

8K 193 24
                                    

 Bu haftaki bölümün şarkısı canım adam Onur Can Özcan'dan. Nur içinde yatsın güzel adam, malesef ki ben onu geç keşfedip erken kaybedenlerdendim. Bölümün başına uyan şarkı umarım benim olduğu gibi sizin de içinize işler. Tekrardan bu güzel adama ruhumdaki varlığı için teşekkür ediyorum. Güzel adamdı vesselam...

Odanın kapısının sertçe duvara çarpmasıyla yerimden sıçradım. Ağlamaktan şişmiş ve ağrıyan gözlerimi kırpıştırıp etrafa bakarken Zeyrek'i elinde tornavida ile kapının ortasında gördüm. Ah ne yapıyordu bu herif? Elindeki tornavidayı kenara bırakıp içeri adımladı. Gözlerimi ovuşturup yerimden kalkmaya çalıştım ama başaramadım. Bacaklarım tutulmuştu.

Çarparak açtığı kapıyı yine çarparak kapattı. Beyefendi hem suçlu hem güçlü. Adımlarını bana doğru yönlendirirken tutulan sırtımı umursamadan kalkmaya çalıştım ama gergin bir şekilde oturarak yattığım için tüm kaslarım tutulmuştu, çözülmüyordu resmen. Yanıma gelip ayakta dikilirken ben de ayaklanmaya çalışıyordum. Burnundan sert bir nefes alıp bana doğru eğildiğini hissederken hızla başımı kaldırıp "Sakın bana dokunma, seni buna pişman ederim." diye bağırdım. Gözlerimin içine kapkara bir ifadeyle bakıp beni yerden kaldırdı. Yumruk yaptığım ellerimi göğsüne indirirken "Bırak beni pislik herif, bırak dokunma bana. Çek ellerini üzerimden." derken beni daha kucaklayalı otuz saniye olmamışken yüksekten yatağa bıraktı. Sertçe yatağa düşerken ona en sert bakışlarımı yolladım.

Beni umursamayıp ilerledi ve yatağın karşısındaki berjere oturdu. Bana çatık kaşlar ile bakarken içimden ona küfürler ettim. Ellerimi bacaklarıma indirip yavaş yavaş ovmaya başladım. O kadar ağrıyordu ki neredeyse santim santim açıyordum bacağımı. Hem o hayvanın dün geceden beri yaptıkları hem de oturarak uyuyakalmam bacaklarımın tutulmasına ve daha beter ağrımasına sebep olmuştu. Baki olan ağrı daha da artmıştı anlayacağınız.

Sinirli bir şekilde bacaklarımı çözerken çektiğim acıyı umursamamaya çalıştım. Ben ne yapacaktım şimdi? Eve dönmeme de izin vermezdi bu pislik. Onun kölesi gibi bu evde mi kalacaktım? Seks kölesi! Bana istediği zaman dokunup üstüne bir de onu tatmin etmemin karşılığında ödül falan mı verecekti? İsteğim dışında bana dokunacak mıydı gerçekten? O böyle bir adam mı olacaktı bundan sonra? Peki ya yine telefonuma el koyup kimseyle görüşmeme izin vermeyecek miydi? Ya ona olan sevgim ne olacaktı? Onu deli gibi severken bana yaptığı bu şeyi kabul mu edecektim? Asla.

Ne olursa olsun aşkımdan ölsem, aşk acısından verem bile olsam buna izin vermezdim. Beni bir fahişe olarak görüp her altına yattığımda ödül verir gibi bir şeylere izin veren adama asla köle olmazdım. Ben onu böyle kabul etmek istemiyordum. O bu kadar pis biri olamazdı. Bana bu acıyı çektiren adam benim sevdiğim adam olamazdı.

"Neden ağlıyorsun?" diye sormasıyla ağladığımı yeni fark ettim. Artık çözülen bacaklarımı yatakta uzatıp kan akışına yardımcı olurken gözyaşlarımı silip bakışlarımı ellerime indirdim. O adamla konuşup içimin yanmasına sebep olan sesini duymak istemiyordum.

"Yoksa pişmanlıktan mı ağlıyorsun? Hatanı mı fark ettin?" diye sorunca hızla kafamı kaldırıp ona sinirle baktım. Ne diyordu bu herif Allah aşkına? Bir de hata bende miydi yani?

"Sen ne saçmalıyorsun? Ne pişmanlığından bahsediyorsun? Benim şuan tek pişmanlığım olsa olsa seninle birlikte olmak olur o kadar. Pişman olmamın tek sebebi senin fahiş-"

"SUS!" deyip yerinden ışık hızıyla fırladı. Hızla yanıma gelip bana gözlerindeki alevlerle bakarken yatağa tırmanıp bacaklarımın üstüne oturdu. Ağırlığını nispeten bacaklarıma verirken ellerini başımın iki yanında yatak başlığına dayadı.

DEMİRHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin