· · ·
Güm... Güm... Güm...
Kulağımda çınlayan kalp atışı her tekrarında beni daha da huzura sürüklüyordu. Burnuma dolan parfümü her nefes aldığımda ciğerlerime doluyor ve beni mest ediyordu. Yumuşak sesi ile söylediği şarkının kalp atışları ile ahenk içinde olması kendimden geçmemi sağlıyordu.Şarkı bitti... Ve işte o an geldi...
Hani böyle çok huzurlu olduğunda birazdan o huzur dolu ortamın bozulacağını hissedersin ya. O his ile kaplandı içim. Huzursuzlukla kıpırdandım. Onun narin sesi kulağıma ulaştığında hislerimde yanılmadığımı anladım."Gecem... Devriyeye çıkmam gerekiyor" demişti. Sesindeki ton beni kırmak istemediğini belli ediyordu.
"Peki" dedim iç çekerek. Fakat hiç hareket etmediğimde konuştu.
"Hadi ama şirinem"
"Beraber gezelim devriyeyi. Ne olacak sanki?"
"E kalk o zaman" dediğinde kalkmaya çalıştım. Ama kollarım ona sarılı olduğu için kalkamadım.
"Kalkamıyorum"
"Acaba niye?" dedi kinayeli bir sesle. "Belki de kollarını ben de unutmuşsundur"
"Belki de kollarımı senden almak istememişimdir"
"O zaman nasıl kalkacağız acaba?"
"Aynı anda kalkarsak olur"
"Tamam" dedi. "Şimdi" demesi ile aynı anda merdivenlerden kalktık. Bizim apartmanın merdivenlerinde oturuyorduk da.
"Gezelim bakalım şu devriyeyi" dedim.
· · ·
Devriye bitince dönüp dolaşıp yine bizim kapının önüne gelmiştik. Saffan merdivenlere oturunca doğal olarak ben de oturdum.
"Yeriniz rahat mı hanımefendi?" dedi imalı bir sesle.
"Çook" dedim sırıtarak. Telefonum çaldığında göz devirdim. "Beni bu saatte rahatsız etmeye cesaret eden kim?" dedim telefonu sweatshirtümün cebinden telefonu çıkarırken.
Diğer Yarım arıyor...
"He tamam. Bu cesaret eder ne de olsa benim gibi deli" dedim. Başımı kaldırıp gözlerimi Karanlığım'a diktim. "Konuşsam sorun olur mu?" başına iki yana salladı. Gülümseyerek başımı yine ona yasladım. Telefonu açıp kulağıma koydum. "Söyle conem"
"Kab-"
"Dur iki saniye" diyip başımı Saffan'a çevirdim. Ama bu sefer bana bakmıyordu gözleri. Dürttüm yine bakmadı. "Karanlığım" dediğimde başını bana çevirdi. Yüzünde ki ciddi ifade ile kalbim burkuldu. "Senin yerini tutamaz unutma" dediğimde gülümsedi ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.
Başımı kalbine yasladım. Ve huzurun sesini dinledim."Şimdi konuşabilirsin"
"Karanlığım mı dedin ben mi yanlış duydum?"
"Evet dedim"
"Sonunda döndünüz mü normale?"
"Yani işte. Uğraşıyorum. Sonra anlatırım sen konuya gir"
"Bak iyi hatırlattın. Serkan'ın hali ne öyle?!" dediğinde sırıttım. "Bugün arkadaşlarla toplanmış oturuyorduk geldi 'sesin o koruyucu meleğin ile işim bitmedi' diyip gitti. O gidince herkes bana 'koruyucu meleğin kim' diye sormaya başladı. Ben de günah keçim Selim'i öne sürdüm. Dedim 'koruyucu meleğim Selo' buraya kadar olan kısmı kurtardım ama şimdi de Selim sorup duruyor 'kim dövdü bu çocuğu' diye"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Teen Fiction* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...