· · ·
"Bugün çalışmayalım"
"İyi ama bugün pazartesi Karanlığım" dedim. Anneannemlerin kapısında oturmuş konuşuyorduk.
"Olsun bir şey olmaz. Bi' günde çalışmayalım" dediğinde omuz silktim.
"Sen bilin" dediğimde güldü.
"Ben bilirim tabii başka kim bilecek?" dediğinde ben de güldüm.
"Zeki çocuk seni" diyip saçını karıştırdım.
"Haylaz kız seni" diyip burnumu sıktı.
"Yaa!" diye sızlanıp eline vurdum.
"Sen saçımı karıştırınca ben bir şey dedim mi?"
"Deseydin"
"Ama demedim"
"Engel olan yoktu"
"Belki demek istemedim"
"İstedin çünkü en sinir olduğun şeylerden biri"
"Belki de sen yaptığında sinirlenmiyorumdur" cevap vermek için açtığım ağzımı kapattım. Sinirli bakışlarım yumuşadığında gülümsedi.
"Sinirlenseydin"
"Sinirlenmedim, sinirlenmeyeceğim" diyip kollarını sardı bana. Bir süre bir şey demeden bekledim.
"Şşşşt! Tamam cıvıma! Eskiye dönelim dedim, sevgiliymiş gibi dayranalım demedim" dedim sesimi sert tutarak. İçimdeki bastırılmış duyguları günyüzüne çıkarması an meselesiydi çünkü.
"Biraz abartmış olabilirim. Sadece ne tepki vereceğini merak ettim" dedi kendini geri çektiğinde. Tek kaşımı kaldırdım.
"Sebep?"
"Kimseyi kendine yaklaştırmaman güzel" dediğinde alayla güldüm.
"Bana yaklaşmayı uman varsa beni uğraştırmadan kendini bıçaklasa iyi olur" dedim. "Tabii ki de kendime kimseyi yaklaştırmayacağım. Yaklaşmaya çalışanların sonu ölüm bile olabilir"
"Ne güzel. Bana iş kalmamış olur" dediğinde güldüm.
"Neşeniz bol olsun" diyen Pınar ile sinirlerim tepeme çıktı.
"Sen varken öyle bir şey söz konusu olmuyor maalesef" dedim sinirimi gizlemeyerek.
"Sakin ol Kabira! Sadece Saffan'a hoş geldin diyecektim"
"Ne haddine!" diye bağırdığımda Saffan kolunu belime sararak beni kendine çekti.
"Sakin ol Gecem" dediğinde derin bir nefes aldım.
"Sakin falan olamam ben! Yüzsüzce gelmiş birde 'hoşgeldin' diyecekmiş! Sanki hiç bir şey olmamış gibi!"
"Niye bu kadar sinirlendin ki? Saffan'ı kıskanıyor musun yoksa" dedi Pınar pişkince.
"Kıskanıyorsam bundan sana ne!? Benim ağzımı açtırma kızım!" dedim. Ayağa kalkmaya çalışsam da Saffan çok sıkı tuttuğu için kalkamıyordum. Gerçi kalksam onun yüzünü gözünü dağıtırdım. "Ya Saffan bıraksana!"
"Bırakayım da hasiplerde çürü demi! Yok canım bırakmıyorum! Pınar sende defol git şuradan!"
"Ama-"
"Ne ama lan!? Şuan sana yaşaman için bir şans veriyorum istersen Kabira'yı bırakayım" dediğinde Pınar sinirle uzaklaştı. Etrafımıza toplananların tuhaf bakışları sinirimi bozuyordu. "Ne bakıyorsun lan?!" diye bağıran Saffan ile herkes dağılmaya başladı. Sinirle iç çektim. Kolunu çektiğinde ondan biraz uzaklaşıp ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Roman pour Adolescents* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...