· · ·
Burnuma dolan reçine kokusu ile gülümsedim. Yavaş yavaş bilincim açılırken bununla eş zamanlı olarak göz kapaklarımda açıldı. Kollarımın arasında kıpırdanan Nur ile gülümsedim. Sabah altıya kadar oturmuş sohbet etmiştik ve biriciğim hala uyuyordu.
Onu uyurken izlemek kendimi uyurken izlemek gibiydi. Başlarda buna alışmak o kadar zordu ki. Sanki aynaya bakıyorum da aynadaki yansımam benimle konuşuyormuş gibi hissediyordum. Zamanla buna alıştım.
Çalan zil ile kaşlarımı çattım. Duvardaki saate baktığımda saatin on bir olduğunu gördüm.
"Evde misin kızım?" Naime ninesin sesini duyunca bir an panikledim. Diğer Yarım'ı uyandırmadan yataktan kalktım. Üzerimdeki kıyafetleri düzeltip odadan çıkarak kapısını kapattım. Hızlı adımlar ile kapıya yöneldim ve gidip kapıyı açtım.
"Beklettiğim için özür dilerim, yataktaydım da"
"Ah! Uyandırdım mı?"
"Hayır hayır. Zaten uyanmıştım ama daha yataktan kalkmamıştım" dediğimde gülümsedi.
"Ben de sana yemek getirmiştim" dediğinde elindeki tabağı fark ettim.
"Ne gerek vardı Naime teyzem" dedim mahçupça.
"Dün çok yorgun görünüyordun. Biraz yardımım dokunsun dedim" dedi elindeki tabağı uzatarak.
"Teşekkür ederim" diyerek tabağı aldım.
"İyi günler garip kız" dedi Naime teyze. Ve arkasını dönerek merdivenleri indi.
Garip kız... Naime teyze Nur ile beni tek bir kişi olarak bildiği için bazı şeyleri anlamdıramıyordu. Mesela Nur'u dışarı çıkarken gördükten sonra beni de dışarı çıkarken görüyordu ve bu aklını karıştırıyordu. Bu yüzden artık bana/bize garip kız demeye başladı.
İçeri geçip kapıyı kapattım. Mutfağa gidip tabağı tezgaha koydum. Yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltıyı hazırlayıp yatak odasına döndüm. Yatağın kenarına otuduğumda arkası dönük yatan Nur yatağın aldığı eğim itibariyle bana doğru döndüğünde güldüm. Fakat aklıma Saffan gelince gülüşüm duruldu ve iç çektim.
"Diğer Yarım hadi uyan" dedim.
"Hııı kırk beş dakika daha" dediğinde güldüm.
"Öğlen oldu ama" dediğimde tek gözünü açtı.
"Saat altıda yatmış biri olarak o kadar da uyumaya hakkım olsun" diyerek tekrar kapattı gözünü.
"Oysa ben senin işe gideceğini sanıyordum" dedim alaylı bir tonda. Gözlerini hızla açtı ve doğruldu.
"İşim vardı benim değil mi?" dedi acılı bir sesle. "Evet öyleydi. Nayır nolamaz. Daha kahvaltı bile yapmadım"
"Kahvaltı hazır kalk da yüzünü yıka"
"Ya boşuna demiyorum iyi ki varsın diye. Sen olmasan ne yapardım ben"
"Kalk hadi oyalanma" dedim ve yatak odasından çıktım. Mutfağa gidip masaya oturdum. Masanın üzerindeki kapalı telefonumu açtım. Telefon açılır açılmaz bildirimler yağmaya başladı. Nur mutfağa girip masaya oturduğunda telefonu bir kenara koydum ve beraber kahvaltı yaptık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Teen Fiction* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...