Başlamadan önce; rica ediyorum, lütfen satır arası yorum yapın. Okurken içinizden geçenleri dökün. Hislerinize ortak olayım. Ayrıca hepinize teker teker cevap vereceğimden emin olabilirsiniz.
· · ·
"Gerçekten sevdiğin birisi yok mu?" defalarca bıkmadan tekrarladığı ve hiç birinde cevap vermediğim soruyu tekrar duyunca göz devirdim. Dik dik bakarak cevap verdim.
"Bunu daha önce kötü bir şekilde konuşmuştuk Saffan"
"Evet ama o zamandan bu zamana bir şey değişti mi merak ediyorum"
"Değişen tek şey senin gün geçtikçe Eren'e benzemen" dedim sırıtarak.
"Tamam sırtarma" dediğinde inadına sırıttım. "Gelen-geçen görecek şimdi" dediğinde tek kaşımı kaldırarak sırıtmaya devam ettim.
"Görsün ne olacak sanki?"
"Deli diye tımarhaneye kapatırlar. Bir de seninle uğraşamam ben" dediğinde gözlerimi kısarak tehdit edici bakışlarımı ona gönderdim.
"Bence sözlerine dikkat etmelisiniz Saffan Bey. Zira konuştuğunuz kişi fazla tehlikeli bir dövüşçü. Hani kolunuzun bacağınızın sağlığı için"
"Korkmalı mıyım? Bu bir tehdit mi?"
"Evet ve evet. İkisine de evet. Şimdi kalk bakalım. Büroya uygun adım marş!" dediğimde kalktı ve asker selamı verip güldü. Ben de kalkınca beraber büroya geçtik. Masalarımıza oturup işlerimize koyulduk.
"Sence anonim kim olabilir?" dediğinde tek kaşımı anlamadığımı belirten bir şekilde kaldırdım.
"Ne bileyim ben? Ayrıca nereden çıktı şimdi anonim?"
"Dün akşam adının Nur olduğunu ama ona Nur demediklerini söyledi" dediğinde düşündüm. Hani ciddi ciddi düşündüm ne diyebilirim diye.
"İki adı vardır belki. Diğer adını kullanıyordur. Ya da göbek adı Nur'dur. Veya adı Nur değildir ama sen ona Nur de istiyordur"
"Niye? Yani adı Nur değilse neden ona Nur dememi istesin ki?"
"Nur ismini seviyordur belki. Olabilir yani. Öyle olmaya da bilir tabii. Bazı kızları ben de anlamıyorum çokta şey yapma" dediğimde güldü.
"Yani diyorsun ki bana adının Nur olduğunu söylemesi bir şey ifade etmez?"
"Edebilir ama emin olamayız" dedim. Emin olamamış gibi bana baktı. Sonra ise işine geri döndü. Omuz silktim ve ben de bilgisayara döndüm.
· · ·
"Ya ben sıkıldım ama" dedim alt dudağımı sarkıtarak. Başını bilgayardan kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.
"Ne yapalım?"
"Bilmirem" diyerek omuz silktim.
"Acıktın mı?"
"Yani gibi gibi. Sen?"
"Biraz"
"O zaman işine biraz ara ver de yemek yiyelim" bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
"Bak ne diyeceğim" dedi. "Bence yemeği kendimiz yapalım"
"Harika fikir. Ne yapacağız?"
"Ona da sonra karar veririz" dedi.
"O zaman bize gidelim" dedim. "Babam işte, annem de evde değil"
· · ·
"Heyy! Elin kolun rahat dursun bi' ya!" diye çıkıştım. Sonra yanaklarıma sürdüğü krem şantiyi sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Teen Fiction* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...