Meyda: Son kez kitabımızın şarkısı "Kabira"
· · ·
Birkaç ay sonra...
Bir koku... Sadece bir koku, ruhuma farklı farklı duygularla dokunuyordu. Zamana göre değişiyordu bu duygular. Bazen hüzün, bazen neşe, kimi zaman huzur, kimi zaman acı ve çoğunca aşk. Şuan kollarımın arasında duran bedenden yayılan koku kesin bir şekilde huzur yayıyordu ruhuma ve kalbime.
Anneannemlerin köye gitmesi her zaman bize yaramıştı. Anneannemler evi bize emanet eder köye giderlerdi. Biz de grupça onlar gelene kadar bu evde konaklardık. Gecelerimiz film ve patlamış mısır ikilisiyle geçerdi. Yine böyle bir günün gecesiydi ve bu sefer grupça gelmeyerek geleneği bozmuştuk. Şuan bu boş evde sadece ben ve kollarımın arasındaki Saffan vardı.
Yarın Nur'un kınası vardı ve ertesi gün de düğün... Anneannemler köyden gelecekleri almaya gitmişlerdi. Aslı ve Alya yarın için tam bir uyku çekmek istediklerinden dolayı bu sefer ki film gecemize gelmek istememişlerdi. Eren ve İltan da bizim yanımızda sap gibi durmaktansa gelmemeyi tercih etmişlerdi. Evde en az bir kişinin durması gerektiği için benim kaçışım yoktu ve Saffan da beni tek bırakmak istememişti.
"Gelenek bozuldu. Ama zararın neresinden dönersek kardır. Film izlemeye ne dersin?"
Gülümseyerek göğsündeki başımı kaldırıp Saffan'a baktım. Cevap bekleyerek gülümsüyordu. Gözlerimi olumlu anlamda kapatım açtığımda gülümsemesi büyüdü.
"Hmm, ne izlesek? Ae Dil Hai Mushkil'e ne dersin?" dediğinde burun kıvırdım.
"Aşk filmi istemiyorum" dediğimde kıkırdadı. Kıvrılan dudaklarını görmem dudaklarımın kıvrılması için bir sebepdi.
"Yeh Jawaani Hai Deewani?"
"O kesinlikle aşk filmi değil(!)" dedim kinayeli bir sesle. Bu sefer kıkırtısı kahkaya dönmüştü. İki kişilik yatağa dönüşmüş çekyatta kendimi yukarı çekerek onunla aynı hizaya geldim. "Benimle uğraşmayı seviyorsun değil mi Karamık?"
"Ah!" diye inledi keyifli bir sesle. "Her şeyden çok hem de Pisiğim"
"Beni sinir etme Bay Kara Göz"
"Tüm istekleriniz benim için bir emirdir Bayan Lacidert Göz"
"Ey cıvıma da film seç" dediğimde güldü. Dişlerini göstere göstere melodiden farksız bir kahkaha atıyordu tam karşımda. Bulaşıcıydı. Sinir bozucu derecede bulaşıcıydı. Gülüş sesine benim gülüşüm de katıldı.
"Ben seçiyorum beğenmiyorsun sen seç" dedi gülüşlerimiz durulduğunda. Yüzüm şekilden şekile girerken aklımdan geçen filmleri süzgeçten süzüyordum.
"Bang Bang?!"
"Pekala, altyazılı mı dublaj mı?"
"Tercihimi her zaman biliyorsun Karanlığım. Tabii ki altyazılı" dediğimde somurttu. Tercihi baba bırakması işime gelmişti. Çünkü bu konuda tercihimiz farklıydı. Ben altyazılı tercih ediyorken o dublaj tercih ediyordu. Aslında normalde o da altyazılı izlerdi ama bazı zamanlar -tıpkı şuan olduğu gibi- dublaj tercih ederdi. Böylece film boyu kulağı film de gözleri bende olabilirdi. Ama bunun dışında o da filmleri altyazılı izlerdi -yani ben yanında değilken.
"Ama..." diyip dudağını sarkıttı. Sarkıttığı dudağını parmaklarımın arasına sıkıştırıp sağa sola çektim.
"Yok ama mama" dedim. "Beni değil filmi izleyeceksin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Teen Fiction* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...