· · ·
Kabira: Sultanım ben bu gece gelemeyebilirim (22.17)
Kabira: Gelsem bile çok geç olabilir (22.17)
Kabira: O yüzden beklemeyin (22.17)
Kabira: Yatın uyuyun (22.18)Sultan I. Zeynep: Bir şey mi oldu? (22.18)
Sultan I. Zeynep: Ne oldu? (22.18)
Sultan I. Zeynep: İyi misin? (22.19)
Sultan I. Zeynep: Yalnız mısın yoksa yanında biri var mı? (22.19)Kabira: Ben iyiyim merak etme (22.19)
Kabira: Yalnız değilim Saffan var (22.20)
Kabira: Saffan biraz kötü de onu yalnız bırakmak istemiyorum (22.20)
Kabira: Ki zaten o da beni bırakmıyor (22.21)
Kabira: Daha iyi olduğunda geleceğim (22.21)Sultan I. Zeynep: Ne oldu ki benim deli oğluma? (22.21)
Sultan I. Zeynep: Aman neyse ben anlamıyorum sizin işlerinizi (22.22)
Sultan I. Zeynep: Peki bakalım (22.22)
Sultan I. Zeynep: Kendinize dikkat edin (22.22)
Sultan I. Zeynep: Birileriyle kavgaya tutuşup başınızı gözünüzü yarmayın (22.23)Kabira: Deneriz ama söz veremem (22.23)
Kabira: Bize bulaşan dayak yemeden kurtulamaz bilirsin (22.23)Sultan I. Zeynep: Sinandede keşi misin kız sen? (22.24)
Kabira: Aynen öyle 😉 (22.24)
Kabira: Senin gençliğini de biliyoruz (22.24)
Kabira: Hiç bana söylenme (22.24)Sultan I. Zeynep: Eh! Anasına bak kızını al demişler ne yapalım (22.25)
Kabira: Ahaha çok haklısın (22.25)
Kabira: Neyse haydi iyi geceler size (22.25)Telefondan başımı kaldırdım ve başını omuzuma yatırmış olan Saffan'a baktım. Dolu gözlerini karşıya dikmişti. Gerçek bir aşk olmasa bile bir zamanlar Pınar'ı seviyordu ve Pınar'ın yaptıkları onu sarsmıştı. Ki zaten ondan önce de Beren'den dolayı kırılmıştı kalbi. Beren'in Saffan'ı terk etme sebebi ise muamma.
Saffan'ı biraz bana çevirip kollarımla sardım onu. Pınar'ın yaptığı şeyin onu hala üzüyor olduğunun farkındayım. Kalbinin kırıklarını toplaması kolay olmayacak. Fakat ben varım ve ona her zaman yardım edeceğim, hep yanında olacağım.
Pınar'ın onu aldatmasının üzerinden geçen iki yıl pek bir şeyi değiştirmemişti. Sadece kırık parçaların üzerine bir çarşaf serip onlar yokmuş gibi davranmıştı ama Pınar'ı her gördüğünde ve olanları her hatırladığında o kırık parçaların üzerindeki çarşaf biraz daha açılıyordu. Ve bugün tamamen açılmıştı. Artık onlar yokmuş gibi davranamazdı. Ama eğer izin verirse kırık parçaları beraber toplayacağız.
"Beni yalnız bırakmayacaksın değil mi?"
"Asla!" dedim kollarımı daha da sıkılaştırarak. "Gece Karanlığı nasıl bırakabilir ki? Karanlık olmazsa Gece de olmaz zaten"
"Beni bırakma Gecem. Çünkü sen beni bırakırsan ben düşerim. Düşersem kalkamam, ben de kalkabilecek kadar güç yok, kalmadı, bırakmadılar"
"Güçleneceğiz Karanlığım, beraber güçleneceğiz. Kırılan kalplerimizi beraber onaracağız. Etrafa saçılan kırık parçaları beraber toplayacağız. Her şeye, herkese rağmen birlik olacağız, kopmayacağız, yılmayacağız. Hep birlikte olacağız ve etrafımızda kimse kalmayınca ayrılmak yerine daha da sıkı sarılacağız birbirimize"
"Ne olursa olsun ayrılmayacağız"
"Ne olursa olsun..." diye tekrarladım. "Sessizce gökyüzünü izleyerek sabahlama fikrine ne dersin Karanlığım?"
"Sen varsan herşeye 'evet' derim" dedi geri çekilerek. Gülümsedim ve kaçınılmaz son... Burnum yine parmakları arasında.
"Ya yemin ediyorum tüm oteritemi yıkıyorsun şu hareketinle" göz devirmem ile gözlerinde asılı kalan yaşa inat sırıttı. Sırıtmasıyla kısılan gözlerinden asılı kalan son damla da firar etti. Yanağında yol alan damlayı sildim. "Yine de bunu seviyorum. Sonuç olarak oteritemi yıkabilen tek kişisin"
"Bu iyi bir şey mi?" dedi sanki anlamamış gibi yaparak.
"Hmm bilmem sen karar ver" dedim ve güldüm. "Hadi bakalım manzaraya rahatça izleyebileceğimiz bir yere gitmeliyiz" dedim banktan kalkarak.
· · ·
"Yanında sevdiğin birisi varken gündoğumu daha güzel" gözlerimi güneşten çekip Karanlığıma çevirdim. Gülümsediğimzaman o da gülümsedi. "İyi ki varsın küçüğüm" dediğinde buruşturduğum sıratıma güldü.
"Küçük? Sensin küçük! Aramızda sadece altmış dört gün var ortalama iki ay, o kadar da çok değil!"
"Pekii peki öyle olsun -"
"Öyle zaten!"
"Tamam tamam sustum" dediğinde gülümsedim.
"Yola gel" dediğimde güldü. "Şimdi az önce söylediğin ilk cümleyi bir daha söyle"
"Yanında sevdiğin birisi varken gündoğumu daha güzel"
"Ne anlamam gerekiyor bundan?"
"Anlaman gereken şeyi anlaman gerekiyor"
"Kelime oyunu yapma lan bana" dediğimde güldü.
"Gayet açık anlaman gereken şey. Ha benim açıklamamı istiyorsan tabii ki açıklarım: Yanımda sen varsan her şey güzel. Şimdi anladın mı benim keş olmaya bayılan kız kardeşim"
"Çok güzel anladım"
"Hadi gidelim"
· · ·
Anonim: Künaydıııın (10.18)
Anonim: Dün gelemediğim için özür dilerim (10.18)
Anonim: Gerçekten önemli bir şey olmasaydı asla gelmemezlik yapmazdım (10.19)Saffan: Sana da günaydın gizemli kız (10.19)
Saffan: Ve önemli değil (10.20)
Saffan: Dert etme (10.20)Anonim: Dün neler yaptın bakalım (10.21)
Anonim: Ben yokken (10.21)Saffan: Dün akşam pek de güzel başlamadı benim için (10.22)
Saffan: Yine de Kabira bunu unutturmayı başardı (10.23)
Saffan: Gerçekten insanların morallerini düzeltme konusunda usta birisi o (10.23)Anonim: Bu konu hakkında kitap yazmalı mı? (10.24)
Saffan: Skfjdmd olabilir (10.24)
Saffan: Konuyu deşmediğin için teşekkür ederim (10.26)Anonim: Yaraları deşmeyi sevmem (10.26)
Anonim: Bilmem gereken şeyler zaten anlatılır (10.26)
Anonim: Bilmem gerektiğini düşündüğüm şeyler için belki biraz zorlarım (10.27)
Anonim: Onun dışında gerisi beni ilgilendirmez (10.27)Saffan: Keşke herkes senin gibi düşünmeyi başarabilse (10.27)
Anonim: Keşke... (10.28)
· · ·
Biraz duygusal bir bölüm oldu sanırım ama duygularımı ancak buraya aktarabiliyorum...
Görüşmek üzere...
🌌🖤Gece ve Karanlık dostunuz olsun...🌌🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓
Teen Fiction* 'Aşk Santimetrelere Bakmaz' isimli ilk kitap * ---- ARGO İÇERİR. KÜFÜR İÇEREBİLİR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN. ---- Altı yıl gizliden gizliye sevmek için çok mu uzun? Altı yıl boyunca ona duygularını açmadım, açamadım. O beni kardeşi gibi görürk...