.15.

2.7K 115 62
                                    

Selaaam! Bu bölüm biraz aksiyonlu oldu. Zaten ben tanıtımda bir nebzede aksiyon olacağını söylemiştim. İyi okumalarr...

· · ·

    Kabira: Biriciğim sen şu Serkan'ın numarasını bana atsana bi' (21.47)

Diğer Yarım: Neden ne yapacaksın ki? (21.48)

    Kabira: Konuşacağım sadece (21.48)

Diğer Yarım: Ben bilirim senin konuşmanı (21.48)

    Kabira: Ver diyorum işte! (21.48)

Diğer Yarım: 053******** öldürme çocuğu (21.49)

    Kabira: Sen merak etme ben ne yapacağımı biliyorum (21.49)

Numarayı hızla telefonuma kaydettim. Sonrasında ise mesaj yerine girdim.

    Kabira: 📎Konum (21.52)
    Kabira: Yarın akşam saat 10'da burada ol! (21.52)

İt: Kimsin? (21.53)

    Kabira: Çok yakın bir zamanda zarar verdiğin bir kızın koruyucu meleğiyim diyelim (21.53)

İt: Biz de kıza el kalkmaz (21.53)

    Kabira: El kaldırdın demedim (21.54)
    Kabira: Ayrıca bırak bu ağır abi tavırlarını hepimiz senin ne bok olduğunu biliyoruz (21.54)
    Kabira: Yarın attığım konuma gel (21.54)

İt: Gelmiyorum lan! (21.55)

    Kabira: Niye götün mü yemedi? (21.55)
    Kabira: Merak etme öldürmem seni (21.55)

İt: Ulan bende Serkan'sam yarın sana bu lafların hepsini yedireceğim (21.56)

    Kabira: Kolaysa (21.56)

· · ·

"Niye böyle giyindin?" diye sordu Saffan. Soru üzerine istemsizce üzerime baktım. Siyah dizlerimin beş altı parmak üstünde biten sweatshirt ve siyah bir kot pantolon giymiştim. Ona döndüm.

"Bugün de böyle" dedim omuz silkerek. "Bence bu kız seni uyandırma işine geri dönsün. Seni yataktan kaldırmaya çalışmaktan yoruldum" dedim yatakta yatan Saffan'a hitaben.

"Ay yok kalsın"

"Kalk o zaman!" dedim. Öfleyerek yataktan kalktı. Gülümsedim. "Günaydın" bir süre ifadesizce yüzüme baktı sonra hafifçe gülümseyip yanıma geldi.

"Günaydın pisik hanım" diyerek burnumu sıktığında sinirle soludum.

"Pisik yok! Öldü pisik!" dediğimde güldü.

"Gel buraya hırçın pisiğim" diyip sarıldığında bir an ne yapacağımı şaşırdım. Kendime gelince ellerimi sırtına yerleştirdim.

"Lütfen yeter artık" dedim ayrıldığımızda. "Pisik deme bana"

"Ne diyeyim?" dediğinde gülümsemek ile sırıtmak arasındaki o ince çizgiye tutundum.

"Gecem de mesela" dedim ses tonumu kısarak. Yüzünde yavaşça büyüyen bir gülümseme oluştu.

"Derim tabi" dedi ama sonra sanki aklına bir şey gelmiş gibi oldu. Yavaşça büyüyen gülümsemesi aynı yavaşlıkla söndü. "Ama tamamen eskiye dönmediğimiz sürece olmaz" dediğinde omuz silktim.

Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin