.46.

1.7K 73 42
                                    

· · ·

"Evet. Şimdi bir bakalım. Aslı neleri sever?" diye sordum.

"Yemek yapmayı, yapboz yapmayı, bordo olan her şeyi, yeşil kalemini, kupaları, laleleri -özellikle beyaz olanları-, ıhlamur kokusunu, naneli limonatayı, jel kalemleri, papatesli böreğin iç harcından bir kase ayırıp onu öylece yemeyi, yaprakları defterinin arasına koyup kurutmayı, mantar panosundaki mor raptiyeyi, renkli mumları"

İltan tüm bunları hiç susmadan peş peşe saydığında gülümseyerek ona baktım. Öyle ki bazıları benim bile aklıma gelmemişti.

"Sen fena kapılmışsın ikizim" dedi Saffan.

"Aslı'nın sevdiklerini bana sorsaydınız yeşil kalemi, mor raptiyesi, patatesli böreğin iç harcı kesinlikle aklıma gelmezdi. Sen bunları hiç düşünmeden sıraladın" dedim. "Daha fazla kanıt istemeye gerek yok çünkü sadece gerçekten seven birisi bu kadar dikkat eder sevdiğinin neyi sevip neyi sevmediğine"

"Sen ne zamandır seviyorsun Aslı'yı?" diye sordu Saffan.

"Zor soru" dedi İltan. "Bilmiyorum. Geçenlerde fark ettim. Fark ettiğim gibi de söyledim zaten"

"İçimizden bir direk gidip söylemeyi akıl etmiş" dedim.

"Nasıl yani?" diye sordu.

"Alya ve Eren gibi olmadığın için seni tebrik ettim say" dedim. "Her neyse. Şimdi saydıklarından birkaçını kullanarak Aslı'ya bir kutu hazırlayacağız. Akşama kadar hazırlamış oluruz. Sen de akşam kutuyu ona vereceksin"

"Bu kadar mı?"

"Ne beklemiştiniz İltan Bey? Size sahil kenarında romantik bir masa hazırlatacak değilim. Kaldı ki Aslı öyle şeyleri seven bir kız değil" diyerek göz devirdim.

"Ah pardon ben senin odun olduğunu unutmuşum" dedi İltan benim gibi göz devirirken.

"Tamam kes. Güzel bir yapboz alacağız. Rengarenk mumlar, güzel bir kupa, beyaz lalelerden yapılmış bir çiçek tacı, defterlerinin arasına koyup kurutması için çeşit çeşit yapraklar, bordo küçük bir yastık, mavi ve siyah renklerde jel kalemi de olacak kutuda"

"Neden jel kalemler özellikle mavi ve siyah?" diye sordu Saffan meraklı bir şekilde.

"Çünkü jel kalemlerin en çok siyah ve mavisini seviyor" dedi İltan hızla. Parmağımı şıklatıp işaret parmağımla İltan'ı gösterdim.

"Aynen öyle. Şimdi biz listedekileri almaya gidiyoruz. Geliyor musun Karanlığım?"

"Geleyim. Zaten bizimkilerden kimse yok mahallede. Alya ile Eren dolaşmaya gittiler, Aslı işte. Tek kalmaktansa sizle gelirim"

"Hadi o zaman"

· · ·

"Sen mi koyacaksın kutuya yoksa ben mi yerleştireyim?" diye sordum İltan'a bakarak.

"Sen koy ya. Ben kupayı falan kırarım şimdi" dediğinde omuz silktim.

"Sen bilirsin. Ver bakalım yapbozu"

Her şeyi kutuya koyunca kutunun ağzını kapattım. Kutuyu bordo bir kurdele ile bağladım ve İltan'ın eline tutuşturdum.

"Gerisi senin işin Maviş"

"Bunun işe yarayacağına emin misin?" diye sordu. Tereddütlü gibiydi.

"En geç yarın akşam seninle konuşacak" dedim. "Bu kutunun içindekiler ona göre sıradan şeyler değiller-"

Aşk Santimetrelere Bakmaz ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin