CELESTİAL •jikook•

6. Bölüm |dost|

Kar eriyince beyaz kalır mı gece?
Umut tükenince çarpar mı bir kalp?
Ah, düşünce gülümser mi çocuk?
Düşler bitince başlamaz mı kabuslar?

Balkonda sakinleşmeye çalışırken derin bir nefes daha aldım. Ama yetmiyordu. Yine beni bir şey sıkıyor, ruhumu daraltıyor, pençelerini zihnime saplıyordu.

Kıskıvrak kabusa yakalandığım sabaha karşı, yatakta ağlama krizine girmiş yine de Jae'yi rahatsız etmemeyi başarmıştım.

Şimdi ise okula gitmeme birkaç saat olduğundan biraz daha sakinleşmek için balkondaydım. Derken aklıma Jungkook'un bana sigara içirdiği an geldi.

Ciğerlerim yansa da hissi sevmiştim. Evet, evet. Sigara istiyordum. Jae kullandığı için ceketinin cebinde olabileceğini düşünerek portmantoya ilerledim.

Zippo ile paketi bulduktan sonra balkona dönerek yer minderime güzelce yerleştim. Ateşlediğim sigara tombul parmaklarım arasında komik dursa da umursamadan dudaklarıma götürdüm.

İlk nefesimi çektikten sonra hissettiğim yakıcı acı boğazımdan geçerek ciğerlerime ulaşmıştı.

Sabaha karşı paketi neredeyse bitirmek üzereyken kelebeklerimin boğulduğunu düşündüm.

Gri dumanlar arasında külden kanatlı kelebekler.

Odama döndüğümde hazırlanmak üzere önce duşa girmiş daha sonra da saçlarıma fön çekerek dolabımın önünde kıyafet seçmiştim. 

Sigaranın ağzımda bıraktığı tadı sevmediğim için bir koşu banyoya gidip dişlerimi fırçaladım.

Yatağın üzerine bıraktığım dizleri yırtık siyah pantolonum, kırmızı krem boğazlı kağazımdan oluşan kombinimi hızlıca üzerime giyerek yüzüklerimi taktım.

Küpelerimi kulağıma takmaya çalışırken odamın kapısında beliren Jae ile irkilmiştim.

"Erkencisin."

"Öyle."

Kaşlarını çatarak beni inceledi.

"Sana ilginç bir olaydan bahsedeyim Min."

Kaşlarımı kaldırarak ona bir bakış attım.

"Paketimdeki sigaraların yarısından fazlası paketi terk etmiş biliyor musun?"

Boğazımı temizledim.

"Ee?"

Yatağıma oturarak aynadan beni izlemeye başlamıştı. Gerildiğimi hissetsem de birkaç sigarayı sorun edecek değildi.

"Onlarla ilgin olmadığını düşünmek istiyorum."

"Birkaç dal içmiş olabilirim Jae, borcum olsun."

Elini geçiştirir gibi salladı.

"Boşver borcu. Ne zamandan beri içiyorsun? Neden benim haberim yok?"

"Birkaç kez denemiştim ama bu gece uyku tutmayınca içmek istedim."

Kafasını salladı.

"Öyle olsun bakalım."

Ben de aynı şekilde karşılık vermiştim.

"Peki, ben kahvaltı hazırlıyorum. Sen de şu saçma kazağını çıkar da adam akıllı bir şeyler giy."

Dudaklarımı büzerek kazağımı inceledim.

"Nesi var ki?"

"Park Jimin Style'a kesinlikle uymuyor bebeğim. Daha ilgi çekici şeyler giymelisin."