6.Bölüm: Sakin ol

26.2K 1.2K 81
                                    

Ali Demir'in topu havaya atmasıyla başladığı oyun, erkek çocuklarla yapılan maçla devam etti. Yemek masası, iki genç kız tarafından özenle kurulurken, Nehir'in bakışları çocuklarla maç yapan genç adama kaydı. Gülüyordu ve Nehir bu içten gülüşü ilk defa görüyordu.

Elindeki bardağı masaya bırakıp yeniden kafasını o yöne çevirdi. Çocuklarla böylesine oynayan birinden, nasıl böylesine korkabildiğini düşündü. Yüzünde istemsizce de olsa küçük bir tebessüm belirdi. Ondan korkmayacaktı artık.

.....

Havanın kararmasıyla dönülen piknik, Nehir için farklı ve güzel bir tecrübe olmuştu. Sobanın tam önünde bulunan minderde oturmuş, buz olan ellerini ısıtmaya çalışıyordu.

Böylesine soğuğa alışkın olmayan bu eller, ısınmak da oldukça zorlanıyordu. Karşısındaki koltukta televizyon izleyen genç adama rağmen, iki elini sobaya çevirmişti, odanın kapısı aralandı. Rüya sessizce yanına yaklaştı.

"Nehir gel"

Nehir ayağa kalktı. Ne olduğunu anlamasa da sorgulamadan takip etti. Odadan çıkıp, birlikte mutfağa yaklaştılar. Kapıyı yavaşça örten Rüya, ona çevirdi bakışını.

"Pasta yapabiliyor musun?"

Genç kız düşündü. Mutfağa son girişi, çocuk yaşlarında annesiyle birlikte babasına sürpriz yaptığı andı.

Asım Bey, büyük emek verdiği bir ihaleyi kazanmıştı o gün. Sevinçle çok sevdiği karısını telefonla arayıp haber verdiğinde, evin içinde gülüş sesleri yankılanmıştı.

"Tebrik ederim, biliyordum kazanacağını"

Asım Bey gülümsüyordu derin bir nefesle.

"Senin desteğinle oldu, biliyorsun"

Karısının yüzünde koca bir gülümseme oluştu. Evliliğin en büyük tanımıydı Hale Hanım eşi için. Her anında yanında olup neşesiyle destek verirdi.

"Seni Seviyorum"

Asım Bey telefonu sıkıca tutmuştu. İlk zamanlar, bu kadınla evleneceğini söylediğinde oldukça tepkilerle karşı karşıya kalmıştı ama kendinden çok genç olan bu kişiyi seçip tüm tanıdıklarını bir köşeye atmıştı. Bu kararından, hiçbir zaman pişmanlık duymayacağını düşünüyordu, yanılmamıştı da.

Hale Hanım, ona Nehir'i doğurduğu gibi bir de kendinden olmayan bir çocuğa da anne olmuştu. Annesine benziyordu Nehir her şeyiyle. Ölümüyle, Asım Bey'i hayatta tutan en büyük şey olmuştu bu benzerlik.

Düşünüyordu, yıllar geçmiş ve koca bir genç kız olmuştu. Annesine dair hatırladığı her şey çok güzeldi. Her kötü hissettiğinde, onu rahatlatan anılara sahipti. Yüzünü unutmaktan korkarak odasının her köşesine resimlerini asmış, birlikte yaptığı hiçbir şeyi de silip atmamıştı. Zihninde defalarca, yüzlerce kez tekrar etmişti.

Rüya'nın sorduğu soru duraksamasına neden oldu. Babasının ihale kazandığı gündü. Hale Hanım mutlulukla telefonu kapattı, odasının kapısı yavaşça aralandı. Bakışını o yöne merakla çevirdi, küçük bir erkek çocuğunun kafasını kapı arasından çekingenlikle içeri uzattığını gördü.

"Mert"

Gülümseyip kollarını açtı,, Mert aldığı cesaretle yanına koştu. Bu kadının gösterdiği sevginin, ilginin ve yakınlığın farkındaydı. Nehir kadar küçük olmasa da o da bir çocuktu. Ellerini sıcacık elleriyle tutan kadının gözlerine bakıyordu.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin