8.Bölüm: Fedakarlık

22.7K 1.1K 70
                                    

Nehir hissettiği soğukla gözlerini araladı. Oldukça ağır olan yün yorganı üstüne örtmeye çalışarak doğruldu, lavaboya gitmesi gerektiğini düşündü. Yavaşça önce ayaklarını sarkıttı, yataktan indi.

Bakışını Rüya'nın ders çalıştığı masaya çevirdi, kitaplar olduğu gibi duruyordu, sandalye boştu. Merakla yönünü çevirdi, odadan çıktı.

Oldukça sessiz adımlarla, kimseyi uyandırmamaya gayret ederek adım atıyordu. Oturma odasının kapısının çok az açık olduğunu gördü. Merakla bakışını çevirdi, kulağına ulaşan seslerle adımları durdu. Genç kız, ağabeyiyle konuşuyordu.

"Kovacak mısın onu?"

Nehir sessizce köşeye çekildi, kendinden söz edildiğini anlamıştı. Korkuyla genç adamın cevap vermesini bekliyordu. Nefessiz durmuştu.

"Hayır, bu haldeyken tabi ki kovmayacağım ama yapmamız gereken bir şey var"

Genç kız sırtını duvara yasladı, kalbi hızla atmaya başlamıştı.

"Nedir?"
"Emniyete gidip bilgi vereceğiz. Kayıp ilanı olup olmadığını soracağız"

Nehir gözlerini kapadı. Derin derin sessizce nefes almaya çalıştı, genç kızın kabul etmemesi için dua ediyordu. Biliyordu, karakola bilgi verildiği gibi tek yakını olan ağabeyi onu hemen bulacaktı.

"Annemle de konuştum, kabul etti"
"Bende geleceğim sizinle"

Gözlerinin dolduğunu hissetti genç kız, tek umuduydu Rüya, kabul etmeyeceğini umuyordu.

Duymuyordu sonrasını. Yarını düşünüyordu, karakola gidemezdi.
Oraya gitmek onun için tehlikenin başlangıcı ve belki de ömrünün sonuydu.

Elini yavaşça indirdi, kalbinin tam üstündeydi. Yanağına süzülen tek yaşı silmeye çalıştı, artık burada kalamazdı.

Hızla odaya geçti, yatağa girdi. Sabah olmadan ve kimseye görünmeden gitmeliydi.

Bakışları tavandaydı, nereye gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Onu misafir edebilecek başka bir yer bulabilecek miydi? Yine önüne çıkan bir kapıyı yumruklarla çalıp misafir etmelerini isteyebilecek miydi?

Derin bir nefes verdi, adım sesleri duydu, Rüya olmalıydı, gittikçe daha da netleşiyordu.

Hızla gözlerini kapadı, kapı yavaşça aralandı. Sessizce içeri girdi Rüya, bakışı yatağa kaydı, uyuduğunu düşünüyordu.

Yaklaştı, tam ucuna oturdu, yüzüne baktı, kafasını eğdi. Geldiği ilk andan ısınmış, onu kabullenmişti. Derin bir nefes verdi.

"Senin için en doğrusu bu olacak sanırım"

Ayağa kalktı, arkasını döndü. Masasına yaklaştı, sandalyesine oturup kitabını açtı. Yavaşça gözlerini araladı Nehir, dolu doluydu.

....

Gözlerini defalarca olduğu gibi yeniden araladı Nehir. Rüya'nın ders çalıştığını biliyor, uyumasını bekliyordu. Aklında tek bir şey vardı.

Bakışını çevirdi, kız yanında uyuyordu. Saatlerce çalışmış sonra yatağa girmişti. Yavaşça doğruldu, ayaklarını yataktan indirdi.

Karanlıktı, ayağa kalktı. Işıklar kapalı, etraf oldukça karanlıktı. Gardıropa yaklaştı, birkaç giysi çıkardı. Doğum gününde giydikleriydi. Onlara ait olan hiçbir şeyi götürmek istemiyor, geldiği gibi gitmek istiyordu

....

Tamamen hazırdı, tıpkı ilk geldiği gece gibiydi üstündekiler. Pijamaları katlayıp köşeye bıraktı. Bakışını kitaplara çevirdi, yaklaştı. Böyle gidemezdi, hiç olmasa geride bir not bırakmalıydı.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin