Nehir şirketten çıkış yaptığı gibi bir köşeye çekildi. Bakışları kamyonetteydi, birkaç görevli hızla yaklaşıp kamyoneti boşaltırken, Rüya'nın da yüzü gülüyordu. Çok beklemek zorunda kalmamışlardı ve biriler yardıma gelmişti.
Derin bir nefes verip bekledi, güvenlik şefiyle konuşup çiçeklerin hemen alınmasını söyleyip gizlenmişti, taşımayı yapan görevlilere görünmek istemiyordu. Şirket çalışanlarının büyük çoğunluğu onu çok iyi tanıyordu.
Dakikalar içerisinde kamyonetin boşaldığını gördü yanlarına ilerledi. Bakışları Rüya'yla buluştu.
"Nehir, bitti. Gidiyoruz"
Genç kız gülümsedi, kendini tehlikeye attığını biliyordu fakat umurunda değildi. İlk defa kendinden başkasını düşünmüştü.
"Çok hızlısınız"
Gülümsedi, Rüya kamyoneti temizleyen ağabeyine bakıp genç kıza döndü.
"Saolsunlar yardıma geldiler, dokunmamıza bile izin vermeden boşalttılar"
Nehir gülümseyip kamyonete yöneldi. Hep birlikte binip ilerlediklerinde, kafasını cama yasladı. Hızla geçtikleri yolu izlerken, yaptığı bu fedakarlığın nelere yol açacağını düşünüyordu.
"Eve mi gidiyoruz abi?"
Genç kızın sesini duyuyordu fakat dalgındı. Aklında sadece yeri öğrenildiği zaman ne yapması gerektiği vardı.
"Evet, geç oldu"
Dedi genç adam, kamyoneti dikkatle kullanırken. Bakışını genç kıza çevirdi, oldukça sessizdi.
....
Yemek masasında oturmuştu dört kişi. Rüya ve Nehir yan yana iken, Zeynep Hanım ve Ali Demir de tam karşılarındaydılar.
Rüya annesine sevkiyatın kolaylığından söz ediyor, Nehir yemeğe dokunmadan elindeki çatalla oynuyordu.
Ne dediklerini duymuyor, sessizce önündeki yemeğe bakıyordu. Derin bir nefes verdi, kafasını kaldırdı, bakışları bir çift maviyle buluştu. Yeniden başını eğdi, elindeki çatalı tabağının üzerine bıraktı.
"Dinlenmeliyim"
Ayağa kalktı, genç adamın bakışının farkında değildi. Gözleri, şaşkınlıkla bakan Rüya'ya kaydı.
"İyi misin Nehir?"
Genç kız yüzünde gerçek olmayan bir gülümseme oluşturmaya çalıştı. Elini endişeyle bakan Rüya'nın elinin üzerine bıraktı.
"İyiyim, sadece yorgun hissediyorum"
Rüya da ayağa kalktı. İyi olmadığını çok iyi görebiliyor, onu yalnız bırakmak istemiyordu.
"Birlikte dinlenelim o zaman"
Nehir'in yüzünde gülümseme oluştu. Hiç olmadığı kadar gerçek ve içten gelen bir gülümsemeydi.
"Sen yemeğe devam et, sorun yok. Yatacağım"
Sığındığı aileyi geride bırakarak mutfaktan çıktı. Rüya'nın odasına girdi, bedenini yatağa bıraktı.
Bakışları tavandaydı, iki kolunu iki yana açmış, düşünüyordu. Zihninde iki küçük çocuk ve gülüşleri vardı, gözlerini yavaşça kapattı.
.....
Siyah son model bir arabada, şoförün açtığı kapıdan iniş yaptı genç uzun boylu bir adam. Altında beyaz renk gömleğin bulunduğu gri bir takım elbise giymişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Davetsiz Misafir - (Bitti)
RomanceYumruklarla çalınan kapının sesiyle araladı genç adam gözlerini. Yıkık olan kapının, erken davranmazsa bu vuruşlara dayanamayıp yerlebir olacağından adı gibi emindi. Gecenin bir yarısıydı. Odasındaki sönmüş kömür sobasına bakıp hızla üzerindeki bat...