39.Bölüm: 'Benim de'

12.6K 917 491
                                    

"Villaya döneceğim"

Şaşırdı Kemal, kafasını hiddetle iki yana salladı.

"Ne? Olmaz!"
"Döneceğim ve kanıt bulacağım"

Hızla genç adam kolundan tuttu, buna asla izin veremezdi. Bir katille aynı evde kalamazdı.

"Yapamazsın, bu çok tehlikeli"

Duymadı kızın kulakları, aklına koymuştu. Zaten artık kokusu da kaybedecek hiçbir şeyi de yoktu. Evine dönecek, kanıt bulmak için çaba gösterecek ve ağabeyinin hareketlerini bir gölge misali izleyecekti. Emindi, elbet bir açık verecekti.

Kemal endişeli ve şaşkındı. Bunca zamandır ağabeyinden korktuğu için köşe bucak kaçtığını biliyordu, şimdi ne olmuştu da aynı evi paylaşma cesaretini gösteriyordu.

Bakışı kızın üzerinden ellerine kaydı. Yüzük hala parmağındaydı, sıkıca tutmuştu. Bakışları uzağa dalmış, düşünüyordu.

Yaşadığı hiçbir şey uyandığında biten bir Rüya değildi, o gerçekten bir gecenin yarısı o eve sığınmış, öyle bir aileye sahip olmuştu. Bunun en büyük kanıtı parmağındaki alyanstı.

"Kendinden vazgeçiyorsun"

Kızın gözleri adama döndü, onun için endişe duyduğunu biliyordu ama umursayacak durumda değildi.

Canı yanıyor, kalbi sızlıyordu. Daha fazlası mümkün değildi. Daha ne kadar canı yanabilirdi ki? Hayat onu en kötü sınavlara tabi tutmuş, önce annesiz sonra aynı anda hem babasız hemde kardeşsiz bırakmış, bir de o aileyi elinden almıştı. Daha ne olabilirdi ki?

Yaşamasında artık tek amacı vardı, babasının katilini yakalamak ve cezasını çekmesini sağlamak. Bunun için kendinden vazgeçmesi gerekiyorsa elbette yapacaktı.

Kafasını yavaşça eğdi, çocukluğundan bu yana yanında olan kişiydi bu adam. Derin bir nefes aldı, aklındaki düşünceleri onunla paylaşıp üzmek istemedi.

"Bir şey olmayacak, sadece o geceye dair bir şey bulmaya çalışacağım"

Kendisi de emin değildi, her şey olabilirdi, mümkündü. Ağabeyi onu da aynı şekilde ansızın öldürüp izleri yok ederek intihar süsü verebilirdi.

"Olmaz Nehir, olmaz. Mert çok tehlikeli."
"O benim abim, benden daha iyi kimse tanıyamaz"

Sustu genç kız, dudağının kenarını ısırdı. Söylediği cümleye dair küçük de olsa inancı yoktu.

Ağabeyini hiç tanımıyordu, neyi en çok sevdiğini, neyden nefret ettiğini bilmiyordu. Aynı evin içerisinde olmalarına rağmen asla birlikte zaman geçirmemişlerdi. Genç adam kendisine ulaşan tüm yolları kardeşine kapatmıştı.

İki kardeş büyüdükçe aralarındaki mesafe büyümüş ve birbirlerini göremeyecek raddeye gelmişti.

Kızın elini iki avucunun arasına aldı genç adam, bunu kabul etmek istemiyordu. O evde ağabeyiyle birlikte kalamazdı.

"Yapma Nehir, kanıt bulmanın illaki başka yolu da vardır"
"Yeterince bekledim, bundan sonra sadece babam için uğraşacağım"

Elini yavaşça adamın ellerinin arasından çıkardı, arkasını döndü. Ailesine son kez bakıp, gözlerini kapadı. Sessizce cesaret dileyip arkasında olmalarını istedi.

.....

Gecenin bir yarısıydı, genç kız arabasındaydı. Direksiyonu parmakları sıkıyordu, o küçük sokakta ve kamyonetin tam yanındaydı.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin