48.Bölüm: "Dedin mi?"

14.8K 983 260
                                    

Derin nefes aldı Ali Demir, hasta yatağında bile aklında olan tek şeydi bu. Artık bu konuyu sonlandırmak istiyordu. Yomruklarını sıkmıştı, Mert masanın köşesinden dolanıp yanına yaklaştı.

Sessizdi, biliyordu artık. Bu adam, sevdiği kızın ağabeyiydi. Derin nefes aldı, zihninde günler önce havaalanı yer aldı. Genç kız gitmesine izin vermiş, onu terk etmişti.

Uçağa hızla yürümüş, son anda da gitmekten vazgeçip inmişti. Her şey böyle yarımken kaçmayı kendine yakıştıramamıştı. Genç kızın karşısına hiç çıkmasa da bazı zamanlarda gizlice onu bir gölge misali izlemişti, kalbine böylesine sahipken uzak kalmak mümkün değildi.

"Bitirelim!"

Dedi Mert, aynı şekilde iki elinin yumruğunu sıkmıştı. Adamlarına işaret etti, tek tek dışarı çıkıp kapıyı arkalarından örtüler. İki adam odada karşı karşıya durmuş, sadece birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.

....

Bir ses ulaştı Rüya'nın kulağına, cebinde bulunan telefonu çalıyordu. Merakla çıkarıp ekrana baktı, annesinin ismini gördü. Gözleri büyüdü, annesi hazırlıkları yapmış oğlunun dönüşünü bekliyordu.

Bakışları Nehir'le buluştu, genç kız kafasını iki yana salladı. Ağabeyinin kayıplarda olduğunu söyleyemezdi, annesinin bunun için de endişe yaşamasına izin veremezdi. Derin nefes alıp cevaplama tuşuna dokunup kulağına yaklaştırdı.

"Anneciğim"

Sustu, Zeynep Hanım heyecan doluydu. İki gündür evin içerisinde temizlenmemiş bir köşe bile bırakmamıştı. Bugün de erkenden uyanıp oğlunun sevdiği her yemekten yapmıştı.

"Yola çıktınız mı kızım?"

Nehir'in gözlerine baktı, şüphe çekmeyecek bir açıklama düşünüyordu. El kol hareketleri ve fısıltıyla bir şeyler anlatmaya çalıştı, Rüya kafasını aşağı yukarı salladı, anlamıştı demek istediğini.

"Anne çıkamadık hala, doktor ameliyattaymış. Çıktığında taburcu işlemlerini halledeceğiz"

Şaşırdı Zeynep Hanım, yüzü endişeyle asıldı. Mutfaktaydı, geri geri gidip sandalyeye oturdu. Dizlerinin bağı çözülmeye başlamıştı.

"Abin.. İyi mi?"

Rüya kafasını hızla iki yana salladı, annesinin hüzün barındıran ses tonunu fark etmişti.

"Çok iyi anne sorun yok. Gerçekten iyi, merak etme. Doktoru bekliyoruz, bir saate kalmadan döneriz"

Gözleri dolu doluydu kadının, günlerdir kalbi oldukça zorlanıyordu. Gözüne uyku girmiyor, oğlunun yeniden evine dönmesi için dakikaları sayıyordu.

"İşte doktor geldi, çıkıyoruz anne. Görüşürüz"

Telefonu bir hışımla kapattı, Nehir şaşkınlıkla ona bakıyordu.

"Demir hala yok, neden doktorun geldiğini söyledin?"
"Kötü bir şey olduğunu sandı, korktu. Bir şey diyemedim, bir an önce abimi bulmamız gerek"

Derin nefes verdi genç kız, etrafa bakındı. Avucunda telefonunu sıkıca tutmuştu. Çaresiz ve endişe doluydu.

"Etrafa bir daha bakınalım"

İki farklı yöne ayrıldı kızlar, ikisinin de aklında tek kişi vardı.

.....

Hastanenin bahçesindeydi Nehir, oldukça kalabalıktı. Etrafa dakikalardır bakıyor olsa da ne kadar zamandır adamı aradığını bilmiyordu.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin