Dışarıya koşturan adamları fark etti Nehir. Hepsini tanıyor, ağabeyinin yanından ayrılmayan kişiler olduğunu biliyordu. Gizlendiği arabaya sırtını dayayıp, derin derin nefes almaya başladı. Gözlerinden korkuyla yaşlar akmaya başladığında, adamların o yöne geldiğini fark etti.
Kendine gelmeye çalışarak koşmaya başladığı sırada, biriyle çarpıştı. Yüzüne bakamadan yakalanma korkusuyla ilerlemeye çalışınca, bu kişi kolundan tutup duvara yapıştırdı.
Gözlerini sıkıca kapatan genç kızın yanağına korkuyla süzülen yaşları fark etti. Kendine çekip kollarının arasında sıkıca sardı. Kızın kafasını göğsüne dayayıp yavaşça saçlarını okşuyordu.
"Sakin ol"
Nehir bir an duraksadı. Bu ses, sıkıca saran bu kollar, onu oradan alıp başka bambaşka diyarlara götürmüştü. Kalbi yavaşça sakinleşirken, babasının cansız bedenini gördüğü andan beri ilk defa kendini böylesine güvende hissetti.
Savaşın tam ortasında bulunan bir insanın, bir anda kanatlanıp gökyüzüne yükselmesi gibiydi şu an her şey. Olayları görüyor, duyuyor, hissediyor olsa da güvende olduğunu biliyordu.
Kapalı gözlerini açıp kanatlarını kaybetmek istemiyordu. Ömür boyu böyle huzurla uçup, savaştan uzak kalmak istiyordu.
Genç adamın, başını sıkıca tutup göğsüne bastıran ellerini hissediyordu. Yavaşça geriye çekildiğini fark edip gözlerini araladı.
Başını kaldırdığı anda, bakışları bir çift maviyle buluştu. Gökyüzü gibiydi mavisi, her şeyiyle güveni barındırıyordu. Derin bir nefesle kafasını yeniden eğdi.
Ne diyebilirdi ki? Yaklaşmaya cesaret edemediği adam, şu an ona güven veriyordu. Arkada hareketlenmeler vardı, adamlar koşturuyorlardı. Buna rağmen tepskisiz bekliyor, genç adamın onu koruyacağını düşünüyordu. İlk defa korkmuyordu.
"İyi misin?"
Meraklı mavilere çevirdi bakışını. İyiydi, şu an hiç olmadığı kadar. Çünkü çok başka evrene girmişti. Çünkü, ilk defa hiç bilmediği bu duyguyu yaşıyordu. Derin bir nefes verip kafasını aşağı yukarı hareket ettirince, Ali Demir ona bakıyordu.
"İçeri girelim"
Arkasını dönüp ilerlediğinde, Nehir hala duruyordu. Ağabeyinin ve adamlarının olduğu bir ortamda bulunamazdı. Böyle bir riski bir daha göze alamazdı.
Bakışını geriye çevirdi genç adam. Kız tepksizdi. Anlam vermeye çalıştı, Nehir çekingenlikle gözlerine bakıyordu.
"Ben.. Eve dönmek istiyorum"
Genç adam şaşırdı, bu parti için özenle hazırlandığını biliyordu.
"Neden?"
"İyi hissetmiyorum"Başını eğdi. Genç adamdan azar işiteceğini veya red edileceğini düşünüyordu. Adım sesleri ulaştı kulağına. Gittikçe uzaklaşıyordu.
Ali Demir sokağın başına park ettiği kamyonetine binip, genç kızın önünde durdu. Bakışını camından çıkarıp ona döndü.
"Bin"
Nehir bakışını çevirdi. İtirazsız kabul etmesine ihtimal vermiyordu. Hızlı adımlarla yaklaşıp bindi. Kamyonet hareket ederken, bakışları gerideydi.
Siyah takım elbiseli adamlar etrafı arıyorlardı. Sırtını koltuğa yaslayıp derin bir nefes aldı. Bu defa da kurtulabilmişti.
Sessiz geçen yolculuk, Ali Demir'in evin önünde kamyoneti durdurmasıyla son buldu. Genç kız inerken Ali Demir bahçeye girdiğinden emin olup, yeniden partiye yol aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Davetsiz Misafir - (Bitti)
RomanceYumruklarla çalınan kapının sesiyle araladı genç adam gözlerini. Yıkık olan kapının, erken davranmazsa bu vuruşlara dayanamayıp yerlebir olacağından adı gibi emindi. Gecenin bir yarısıydı. Odasındaki sönmüş kömür sobasına bakıp hızla üzerindeki bat...