37.Bölüm: 'Olamazdı'

13.5K 909 458
                                    

Ali Demir kafasını eğdi, genç kız aynı pozisyondaydı ve dizinde uyuyordu. Yavaşça doğruldu, kanepenin kırlentini yerine bıraktı.

Ayağa kalktı, bahçeye geçti. Kulübenin kapısını yavaşça örttü. Berna'nın sesini duyduğu anda uyanacağını biliyordu.

Durmuştu genç kız, kalbi delicesine atıyordu. Genç adamın yaklaştığını gördü, derin derin nefes aldı. Cesaretini toplamaya çalıştı.

"Berna"

Birkaç adım ötede durdu Ali Demir, Berna gözlerini kapadı, açtı.

"Sana söylemem gereken bir şey var"

Adam tek kaşını kaldırdı, kızın yüzüne bakıyordu. Endişe ve korku vardı, görüyordu.

"Bir şey mi oldu?"
"Ne-hir.. Uzaktan akrabanız değil"

Şaşırdı genç adam, Hakan dışında herkes akraba olduklarını sanıyordu. Ağabeyinden duymuş olmalıydı, kafasını salladı. İnkar etmeye gerek yoktu.

"O kız herkese yalan söyledi ve hala da söylemeye devam ediyor! Evinize nasıl dahil oldu bilmiyorum ama bilmediğiniz çok farklı bir hayatı var"
"Ne?"

Şaşkındı genç adam, kızı izliyordu. Nefes nefese ve heyecanlıydı.

"Ailesi olmadığını söylemiştiniz, yalan. Anne, babası yok ama bir abisi var"

Ali Demir sessizdi, kızın tepkisine anlam vermeye çalışıyordu. Söylediği her şeyi zaten biliyordu. Bir ağabeyi vardı ve o gece ondan kaçıp kapılarını yumruklamıştı.

"Berna önce sakin ol, ortada bir yalan yok. Nehir'in bir ağabeyi olduğunu biz biliyoruz"

Kafasını iki yana salladı, yüzünde şaşkınlık vardı. Öğrendiği tek gerçek bu değildi ve bir an önce hepsini aktarmak istiyordu. Hangisinden önce başlamalıydı hiç bilmiyordu.

"Öyle değil Ali Demir, çok başka yalanlar var"

Bir ses duyuldu tam o anda, kulübeden geliyordu. Kızın ufak ve kısa bir çığlığıydı.

Genç adam hızla kafasını geriye çevirdi, Berna'yı geride bırakıp koştu. Kapıyı bir hışımla araladı, bakışları kızın gözleriyle buluştu.

Ayaktaydı ve yerde cam parçaları vardı. Genç kız doğrulmaya çalışırken sehpaya çarpmış, üstünde bulunan siyah kupa bardak yere düşürmüştü.

Bardak parçalara ayrılmış, genç kız telaşla tutmaya çalışırken de parmağını yaralamıştı.

İşaret parmağının ucunda küçük bir kesik vardı, kan damlası görünüyordu.

Ali Demir yanına yaklaştı, gözleri bardağı değil kızı görüyordu sadece. İyi olduğunu görmek biraz da olsa rahatlatmıştı.

"İyi misin?"

Nehir kafasını aşağı yukarı salladı, bakışları yere kaydı. Bardağın parçalarına baktı, yüzü asıldı. Bu bardağı çok seviyordu.

"Kırıldı"

Genç adam elinden tuttu, parçalara basmadan geçmesine yardımcı oldu. Parmağına baktı, bakışı kızın gözlerine kaydı.

"Acıyor mu?"
"Hayır"

İnanmadı, bakışını sağına çevirdi. Tezgahın üzerinden peçete rulosunu aldı, küçük bir parça kopardı. Kesiğin üzerine dikkatle bastırdı, canını yakmamaya gayret ediyordu.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin