26.Bölüm: Kara Yazı ( Yeni Bölüm)

4.3K 333 19
                                    

Herkese merhaba.
Keyifli okumalar dilerim.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤

Bir dahaki bölümü bu bölümde en çok ve en güzel yorumu yapan okuruma ithaf edeceğim❤

ilkimevsel_ Canım kuzenim bu bölümü sana ithaf ediyorum. Tüm hikayelerimin sonunu bilmene rağmen yine de her buluştuğumuzda " Abla bu bölümde ne yazdın? Ne olacak? " diye heyecanla sorduğun, her daim yanımda olduğun ve o güzel kalbimde bana yer verdiğin için çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum❤ ( Şuan bu bölümü böyle bitirdiğim için beni boğmak istesen bile seviyorum😂)

 Seni çok seviyorum❤ ( Şuan bu bölümü böyle bitirdiğim için beni boğmak istesen bile seviyorum😂)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🎶BÖLÜM ŞARKISI: Melek Mosso: KEKLİK GİBİ ( Mediada Var)🎶
Bu türküyü çok seviyorum😢😍

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
BAHAR'DAN:

Yüreğim her geçen saniye daha da paramparça oluyordu. Gözyaşlarım damlarken avuçlarıma, yüreğim hiç beklemediğim bir ihanetin ağırlığının altında un ufak olmuş eziliyordu.

Neden?!

Neden?!

Neden?!

Dakikalardır kendime sadece bu soruyu soruyordum.

Kamuran Hanıma ben ne yapmıştım? Bu kötülüğü bize neden yapmıştı? Peki ya şimdi ne olacaktı? O adam annemi babamı sağ bırakmamışken beni öldürmeme ihtimalini bile düşünemiyordum.

" Deniz... Deniz'im... " diye fısıldadım titreyen buz gibi dudaklarımla. Bir daha ona söyleyebilecek miydim sevdiğimi? Onunla bir ömür geçirmeyi hayal ederken, onsuz ölmek miydi payıma düşen?

Deniz mahvolurdu, annesinin ona yaptığı bu ihaneti öğrenince nasıl ayakta kalacaktı? En güvendiği insanın ihaneti, yokluğumdan daha da çok yakacaktı canını.

Aklıma bu düşünceler geldikçe ağlamam daha da çok artıyordu. İsyan ede ede ağlamak istesem de kaderime yanımdaki adamlardan korkuyordum.

Başımdaki ağrı gittikçe artarken bir daha kendimden geçmemek için tüm gücümle direniyordum.

Her ne kadar kendi içimde güçsüz olsam da Ziya Otağan denilen o adamın karşısına güçsüz bir kadın olarak çıkmayacaktım.

Eğer bana birşey olursa Deniz'in tüm delilleri polise vereceğine adım gibi emindim ve en büyük kozum da buydu.

Peki babamı öldürmek için bir karliamı göze alan bir adam, benim tehdidimden korkar mıydı?

Hiç birşey bilmiyordum ve bu bilinmezlik beni daha da çok çekiyordu zifiri karanlığıma.

" Abi biz geldik, kızı nereye götürelim? "

Ön tarafımızda oturan adamlardan birtanesinin sesiyle irkilip kendime geldim. Ölüm saatime az kalmıştı demekki. Annem ve babama kavuşacaktım ama ya Deniz? Onu arkamda nasıl bırakırdım? Seven sevdiğini göz göre göre nasıl bırakırdı ardında bir başına? Acıların en büyüğünü çekeceğini bile bile hemde.

GÖZLERİN OLSAM SEVER MİSİN? ( BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin