İyi geceler😍
Keyifli okumalar❤~~~~~~~~~~~~~~~
Bahar'dan:
İnsanın yüreği bazen öyle bir buz tutar ki, güneş içine alsa erimez, hiçbir sevda ısıtmaya yetmez. Çaresizdir yürek. Isınmaya değil derdine derman ister ama dile gelemez.
Deniz'in bana okuduğu Çalıkuşu kitabını defalarca dinlemiş olmama rağmen onun sesinden ilk defa dinliyordum. Akıcı ve duygu yüklü okuyuşu beni gerçekten çok etkilemiş ve kitabın içine daha çok çekilmişti.
" Çocuklar, misafirler geldi onları karşılayın! "
Zeliha teyzenin seslenmesiyle Deniz benden önce hamaktan kalkıp sonra da elimden tutarak beni kaldırdı. Odaya gitmeli ve üstüme başıma bir çeki düzen vermeliydim. Tam yürümeye başlayacaktım ki Deniz bileğimden tutup beni durdurdu.
" Nereye gidiyorsun? "
" Üstüme başıma çeki düzen vereceğim. Kim bilir ne haldeyim. "
Deniz elimi bırakmadan beni çekiştirmeye başladı. Galiba kapıya doğru gidiyorduk. Çünkü küçük bir insan kalabalığının sesi gittikçe yaklaşıyordu.
Adımlarımız durduğunda misafirlerin sesleri daha da yaklaştı. Ağlamak istemiyordum ama bunu nasıl başaracağımı da bilmiyordum.
" Şşşt! Sakın sıkma kendini ağlamak istiyorsan ağla. Ben her zaman yanında olacağım. "
Deniz'in sözleri bana az da olsa güç verirken ilk önce babamla aynı departmanda çalışan ve çok yakın arkadaşları olan Canan abla ve Kerem amcanın sesini duydum. Daha sonrasında ise tanımadığım birkaç ses ilişti kulaklarıma.
" Canıııım! "
Canan ablanın sarılması ve ağlamaya başlamasıyla kalan tüm direncimi yitirdim. Ben de ona sımsıkı sarılıp ağlamaya başladım. Kötüleşmiyordum aksine benimle aynı duyguları paylaşan birisinin olması gerçekten iyi geliyordu.
Canan ablanın ardından Kerem amcanın sarılmasına karşılık verdim. Babam ile benden önce son kez Kerem amca konuşmuştu. Onda babamdan bir parça aradım ama bulamadım.
Diğer gelen misafirler ile görüştükten sonra hep birlikte bahçeye geçtik. Deniz hemen yanımdaydı ve dediği gibi hiç yanımdan ayrılmıyordu.
Zeliha teyze ve Özge hem ikramları servis etmiş hem gelen misafirler ile tanışmışlardı. Ortamda sisli bir hava hakimdi. O sisin içinde sinsice saklanan acı biz her nefes alışımızda ciğerlerimize doluyordu.
" Polis ifadeni aldı mı Bahar'cım? "
Kaşlarımın çatılmasına neden olan ve beni düşündüren bu soruyu soran Kerem amcaydı.
" Hayır neredeyse polisler ile hiç görüşmedim. "
" Canım, biz hem seni görmeye hem de babanın bizden istediği son şeyi yerine getirmeye geldik. Dışarıda konuşamayız. İçeriye geçebilir miyiz? "
" Tabi Canan abla. "
Hep birlikte içeriye salona geçmiştik. Özge odasından bilgisayarını getirdikten sonra birkaç kağıda imzamı attım ve babamın benim açmam ile yetkilendirdiği zarfı ellerim titreye titreye açtım.
Elimi zarfın içine soktuğumda cd'den başka hiçbir şey yoktu. Onu zarfın içinden çıkarıp Deniz'e verdim.
" Baban bu üzücü olay yaşanmadan birkaç gün öncesinde bizimle konuşmak istedi. Toplantı odasında toplandığımızda bize olan biten herşeyi anlattı. Sonrasında ise bu cd'yi eğer ki başına bir iş gelirse sana vermemizi istedi. Cd'yi biz gittikten sonra dinlemeni istiyoruz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİN OLSAM SEVER MİSİN? ( BİTTİ)
Ficción GeneralBen Bahar GÜNDOĞAN. Yirmi dört yıl önce bugün karanlık bir dünyya merhaba demiştim ve yine aynı gün bir yabancının kollarında tutundum hayata. Kahramanım olan bu yabancı belki de aşkın ışığını getirecekti karanlığıma. O yabancı Deniz AKDUMAN'dı...