Keyifli okumalar😍
Bu bölümü Deniz'in ağzından okuyacaksınız💙
Deniz'den:
Serin bir Mayıs akşamında, maviliklerin karaya bulandığı anda rastladım ona. Parmakları yüzüme değdiği an kabullenmediğim bir kıvılcım tutuştu ruhumda. Vapurun ışıkları mavi ve yeşilin hakim olduğu gözlerine çarparken onun tepkisizliği ve elinde tuttuğu bastonu haykırmıştı gerçeği.
Karşımda Mayıs ayından daha da güzel olan bu kız görmüyordu.
Bir tesadüf eseri yüzüme değdirdiği parmaklarını panikle yüzümden çekmek isterken etrafa yayılan duman kokusu ve panik dalgasından birazdan burada çok kötü şeyler olacağının farkına varmam uzun sürmedi.
Saçları buğdayların renginden bir tutam çalmıştı sanki. Kucağıma aldığımda kokusu ciğerlerime işledi. Defalarca geldiğim bu adada daha önce bu kızı nasıl görmemiştim ki?
Diğer adamlar gibi değildim ben. Yüreğimin sevemeyeceği kadına bu yıldızlı sözleri sarfetmezdim. Parlamazdı kelimelerim kızın ipeksi saçlarında.
Onu bir felaketten kurtarıp kendimizi gecenin izlerini taşıyan denizin soğuk sularına bıraktığımızda bir elim sıkıca tutuyordu ellerini. Ne kadar bağırsam da uyuyacağı baştan belliydi.
Yaşadıklarımın bir kabustan ibaret olmasını diledim. İnsanlar birer birer denize atlarken makine dairesinden bir patlama sesi duyuldu gecenin sessiz kuytularında. Sonrasında büyük bir mücadele ile kurtardım daha henüz adını bilmediğim ama çoktan yüreğimin sahibi olduğunu kabullendiğim Deniz perisini.
İnsanlar ağlayarak, çığlıklıklar atarak olanları izlerken onu denizden çıkarmayı başardım. Hiç düşünmeden ilk müdahaleyi yapmaya başladım.
Bir çocuğun annesini pazarda kaybetmesi kadar korkuyordum...
Aniden tanıdık bir ses işittim. Arkamı döndüğümde teyzem, eniştem ve kuzenim Özge yanıma koşuyorlardı.
Herşey çok hızlı olup bitti. Olay yerine gelen polisler ve sağlık ekipleri yaralıları hastaneye kaldırırken cesetler ise adli tıp'a gönderildi.
O gece karanlığında kana bulanan deniz yerini maviliğin en koyu tonuna bırakmıştı.
Deniz perisi gözlerini açmıştı lakin artık ne o eskisi gibi olabilirdi ne de ben onu bırakabilirdim.
Anlamıyorsunuz, anlamayacaksınız da.
Hani yıllar sonra evine geri dönersin ya işte öyle bir his var içimde.
Sanki benim evim onun yüreğinde küçücük derme çatma bir kulübe.
Gözlerinden yaşlar sicim gibi aktı kalbime saplandı. Anne ve babası o feci kazada ölen beş kişidendi. Cenazede bile kendinde değildi deniz perim.
O ağladı, ben yalvardım Allah'a ona güç versin diye.
O mezarlıkta isyan etti, ben af diledim Allah'tan acısı taze diye.
Çünkü ölüm de aşk kadar gerçekti. Ölüm bir ayrılık kadar keserdi insanın nefesini.
Elimde tuttuğum gazete kağıdına sarılı biramdan bir yudum daha içtim. Gözümden akan bir damla yaşı silerken yine gözleri geldi gözlerimin önüne.
Amerika'da iyi bir üniversitede tıp okumuş ve birincilik ile bitirip ülkeme dönmüştüm. Birçok iş teklifi ben daha buraya gelmeden teklif edilirken artık kesin bir karara sahiptim. Deniz perisini asla yanlız bırakmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİN OLSAM SEVER MİSİN? ( BİTTİ)
Ficção GeralBen Bahar GÜNDOĞAN. Yirmi dört yıl önce bugün karanlık bir dünyya merhaba demiştim ve yine aynı gün bir yabancının kollarında tutundum hayata. Kahramanım olan bu yabancı belki de aşkın ışığını getirecekti karanlığıma. O yabancı Deniz AKDUMAN'dı...