4.Bölüm: Geçmişte Kaldı

9.4K 559 64
                                    

Keyifli okumalar💖

   ~~~

Bahar'dan:

Bir kelebek olmak istedim. Ömrüm o kadar kısa olsun. Gözlerimin görmediği gibi kulaklarımın da duymamasını istedim. Bana söylenen bu sözleri kaldıramıyor ne aklım ne yüreğim. Suçluluk duygusunu yaşarken yanlış yaptığımı kendime defalarca yineledim. Çok yanlış yapmıştım, buraya hiç gelmemeli, odamda tek başıma yalnızlığımla dertleşmeliydim.

" Niye konuşmuyorsun Bahar? Çünkü haklı olduğumu sen de biliyorsun. O sahte gözyaşlarına beni inandıramazsın. Annen ve baban öleli daha kaç gün oldu? Sen burada eğleniyorsun. Eminim ki annen ve baban senden utanıyorlardır. "

Bu sözler bir bıçak gibi saplanırken yüreğime bir hıçkırık daha koptu ciğerlerimden. Gözyaşlarım yine sel olmuştu. Bu defa yanında cesaretimi alıp götürüyordu.

" Kızım bak seni almayayım ayağımın altına sus! "

Özge'nin sözlerine karşın Pınar'ın alaycı kahkahası ortamın daha da çok gerilmesine neden oldu.

" Küçüklüğünden itibaren görmüyor diye hep Bahar'ın üzerine titrediniz. Bunu bir tek Özge için demiyorum. Hepiniz sadece görmediği için Bahar'ı herşeyden çok sevdiniz. Onu hep bir adım önde tuttunuz. Sözde anne ve babasının biricik kızlarıydı ama gel görün ki daha ne kadar zaman oldu anne ve babası öleli?  Hanım efendi kendisini sahillere eğlencelere attı. Görün artık şu kızın gerçek yüzünü! Sizi göz göre göre kullanıyor! "

Başımı itiraz etmek istercesine iki yana salladım. Konuşacak dermanım yoktu. İçimdeki tarifsiz acıyı kimseye anlatamazdım. Beni nasıl anlayacaklardı?

Etrafımdan gelen itiraz dolu konuşmalar ile arkadaşlarımın Pınar'ı susturma eğiliminde olduklarını anlamıştım ama artık çok geçti.

Dilden dökülen kelimeler yüreği kesti mi? Yürekteki kanayan yara bir daha dikiş tutmazdı. Yani ağzımızdan çıkan her kelime neşterden daha keskindi.

" Bana bak! Bir daha bu kızı üzecek birşey yap! O zaman seninle hesaplaşırız! Dua et ki buradaki hiçkimse senin gibi ucuz iftiralarına inanmıyor. Biz Bahar'ın nasıl bir insan olduğunu çok iyi biliyoruz. Bahar buraya benim ve kuzenim Deniz'in ısrarıyla geldi. Bunu da herkes bilsin! "

Özge koluma girip yürümeye başladığında sessizce ona ayak uydurdum. Biz sahilden uzaklaşırken Deniz'in sert çıkan sesini boğuk boğuk duyuyordum.

Saçlarımın üzerine konulan şevkatli bir öpücük ile Özge'ye daha da sıkı sarıldım. Ondan ve ailesinden başka kimsem yoktu. Annem de babam da tek çocuklardı. Ne sığınabileceğim bir amcam ne annemin kokusunu arayabileceğim bir teyzem vardı.

" Tamam artık ağlama birtanem. Sen o uyuz Pınar'ı bilmiyor musun? Herkese karşı böyle kötü kalpli. Onun yüzünden akıttığın gözyaşlarına değmez. "

Hiçbir şey söylemedim. Özge ise bir daha ağzını açmadı. Birlikte sessiz bir anlaşma yapmış, suskun adımlarımızla eve doğru ilerliyorduk.

Ne kadar zordu annesiz ve babasız olmak. Ne kadar zordu onların varlığının getirdiği güven hissinin yüreğimden canlı canlı sökülüp alınması? Eğer anne ve babanız hayattaysa onların aldığı her yeni nefes için şükür edin Allah'a. Yoklukları öyle bir acı koyuyor ki insanın ruhuna, ne yaparsan yap sızısı geçmiyor. Zamanla alışıyor insan ama her an özlüyor.

Birlikte eve geldiğimizde sessizce odaya çıktık. Pijamalarımı giyindikten sonra adeta mabedim olan yere balkona çıkmış minderlere oturmuştum. Özge üstünü değiştirdikten sonra yanıma oturduğunda başımı dizlerinin üzerine yasladım.

GÖZLERİN OLSAM SEVER MİSİN? ( BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin