İ: ...böyle işte." dedi İrem. Ulaş ile konuşmasını baştan sona Öykü'ye anlatarak.
Öykü, İrem'i hayretler içinde dinlemişti. "Ne yani Ulaş seni sevdiğini söyledi ve sen sadece anladım mı dedin?" dedi Öykü birazda olsa sinirlenmişti. İrem başıyla Öykü'yü onayladı.
Ö: Kızım sen mal mısın? Çocuk sana olan aşkını itiraf etmiş. Kendine gel... bak çocuk taş tamam mı?
İ: Senin de baktığın tek şey yakışıklı olup olmaması değil mi? Ben bana gerçekten değer verdiğine ,sevdiğine inanmak istiyorum. Ben bunu görmek istiyorum." dedi bıkkınlıkla.
Ö: Tamam tipini , dış görünüşünü boş verelim; merhametli , yufka yürekli bi çocuk Ulaş. Her ne kadar belli etmemeye çalışsada onun kırılgan bi yapısı var.
İ: Öykü... bilmiyorum tamam mı? Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum! Onun yanında bazen gerçekten bi başka hissediyorum; değerli , özel..." dedi yüzündeki hafif tebessümle. "Evet onun yanındayken kalbim çok hızlı atıyor ama... uf öykü bilmiyorum işte"dedi başını elleri arasına alarak.
Ö: Bence git konuş sende. Uzamasın. Birbirinizin kıymetini bilin.
İ: Kızım sen bilememişsin daha gelip bana konuşuyosun.
Ö: Neyi bilememişim pardon?!
İ: Sinan'ı... onu göremiyorsun. O sana değer veriyor. O sana gerçekten değer veriyor. Onu üzmek gerçekten yapabileceğin en kötü şey... hani bana diyorsun ya "git şimdi konuş" diye. Sende gel yanımda , sende konuş. Birlikte halledelim.
Ö: İ-ilk adımı benim mi atmamı istiyorsun?.. Neden yapayım?"dedi yüzünü buruştururcasına.
İ: Sen işte her şeyi bu egon yüzünde kaybediyorsun. Ne var yani bu açılmanın erkeği kızı mı var?
Ö: Acaba... yapsak mı?
İ: Değmez mi?" dedi ve ikiside kocaman gülümseme sundular birbirlerine.
***
İrem bıkkınlıkla , kaçıncı çağırışı bilmeden Öykü'ye seslendi.
İ: Kızım hadisene. Akşam oldu nerdeyse be. Podyuma çıkmıyorsun. " Öykü'de aynı şekilde İrem'e seslenerek.
Ö: Olsun kızım önemli bunlar. Bak sende gel sana da yapalım biraz.
İ: Biraz mı? Ya sen benim yüzüme 2 kilo boya sür dah iyi. Hadi artık" diye tepindi olduğu yerde. "Bak gidiyorum"
Ö: Ya tamam geldim geldim" dedi. Bu sefer gerçekten gelmişti.
Tam kapıyı açtıklarında karşılarında Sinan ve Ulaş bulmayı beklemiyorlardı.
S: Hayırdır bayanlar? Bi yere mi gidiyordunuz?
Ö: Evet. Bizde tam s-" derken İrem eliyle Öykü'nün ağzını kapattı ve "Dolaşıcaktık biraz" dedi.
S: Hm... konuşsak mı biraz?
Ö: Tabi tabii geçin" dedi Öykü büyük bir zevkle.
S: Öykü aslında ben de senle bi şey konuşmak istiyorum" İrem Ulaş'abaktı ve göz kırptı.
İ: Siz konuşun. Biz çıkalım. Hadi Ulaş!
İkiside ayağa kalkarak odadan çıktılar.
*****
U: Sinan karar verdi.
İ: Konuşacak yani?
U: Aynen... benim gibi
İ: İtiraf edecek" dedi biraz düşünceli bir şekilde.
Bu düşünceli şekli Sinan'ın itiraf yapacağından dolayı değildi. Kendisi konuşup konuşmamakta kararsızdı.
İ: Ulaş ben s-seninle bir şey konuşmak istiyorum"dedi tek nefeste.
Ulaş'ın gözlerine bir umut yerleşmişti. Ama umutun yanında kaygıda gelmişti.
İrem ya olumlu ya olumsuz bir şey söylecekti. Ya duygularının karşılıklı olduğunu ya da karşılıksız...
***
*Napersiniz yawrumcumlar ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanal Aşk (Tamamlandı)
FanfictionSürekli medyada olan İrem Herkesin peşinde koştuğu Ulaş ... Aşklarını birbirlerine itiraf ettiklerinde sanalda birbirleriyle konuştuklarından habersizler... Bakalım sonunda ne olacak!