Saldım gitti aq... ama üzüldüm yani 20 oycuk veremediniz ırıspılar djxhkdc
U: Nerdeydin?.." demişti sakince. -Sakin kalmaya çalıştığı belliydi ama-
C: S-su içtim de...
U: Su içtin?" diyerek ayağa kalktı. Sonra eliyle Cansu'nun ellerini , yüzünü elledi. "O yüzden elin yüzün buz gibi değil mi?
C:Ulaş... b-" konuşmasına fırsat vermeden sözünü kesti Ulaş.
U: Bana doğruyu söyle! BANA DOĞRUYU SÖYLE!" sonlara doğru sesini yükseltmişti. İrem'in uyanması an meselesiydi ama bunu pek umursuyor gibi gözükmüyordu.
C: Ulaş..." deyip ağlamaya başlamıştı Cansu. Ağlayanlara zaafı vardı ama umursamamaya çalışıyordu.
U: NE ULAŞ, ULAŞ NE?" Ulaş böyle bağırıken odanın kapısı açıldı. İrem yarı uykulu haliyle gelmişti.
İ: Ne bağrışıyorsunuz be!? Noldu?
U: Onu Cansu Hanım'a soralım." deyince İrem içeri girip Ulaşın yanında bitmişti. Uykusu iyice açılmıştı.
İ: Ne yaptın gene Cansu anlat!
C: Ben bir şey yapmadım!"(götüme yapmadın)
U: Cansu bak sinirleniyorum... ANLAT ARTIK LAN ANLAT!
C: T-tamam bağırma lütfen!
U: BAĞIRTMA O ZAMAN DA ANLAT!
C: D-deniz geldi! İrem'i görmek istiyormuş. B-bende su içmeye inmiştim gerçekten! Sonra sesini duydum. Se-sen gene sinirlenme diye söylemeyip gönderiyim deyip dışarı çıktım. Ye-yem-min ederim b-bö-böyle oldu." deyip daha çok ağlamaya başladı.
Ulaş biraz sakinleşmişti ama çok inanmışa benzemiyordu.
U: İyi... yat şimdi. Sabah sende bizimle birlikte kalkıcaksın! Eve bırakıcam seni burada kalamazsın!" diyerek İrem'in elinden tutup odadan çıktılar.
İrem'in odasına geldiklerinde İrem direk yatağa girdi. Ulaş'da onun ardından... Ulaş İrem'i göğsüne çekti.
İ: İnandın mı?
U: Bi boklar dönüyor ama ne?..
İ: Cansu'ya ne güveniyorum ne inanıyorum!
U: Ona olan güvenimi kaybettim. Doğruları söylediğini düşünmüyorum.
İ: Ne zaman söyledi ki?!
U: Hey dur bi dakika... sen bana aranızdaki olan olayı anlatacaktın.
İ: Tamam... zaten daha fazla uzatmaya gerek yok!
Daha lise 1'deydik. -tabii biz ilkokuldan beri birlikte okuyorduk. Ayrılmaz ikiliydik- b-benim sevdiğim bir çocuk vardı. Adı Eser. -Onunla da ortaokulda tanışmıştık.- Cansu onu sevdiğimi biliyordu. Böyle hayaller falan kuruyorduk." Deyip kısa bi tebessüm edip devam etti anlatmaya,
"Ama o hanım benim Eser'i sevdiğimi bile bile onunla ilişki yaşıyormuş!"dedi. Öfke gözlerini esir almıştı. "Ben Cansu'ya hayallerimi anlatırken o da benden öğrendiklerini gidip Eser'e anlatıyor , gülüp eğleniyorlarmış.~Geçmiş~ İrem'den
Her zaman olduğu gibi yine Cansu'ya Eser'le olan hayallerimi anlatmıştım. O da bana kantine gidiyorum deyip gitmişti. Ben de sıkıntıdan ötürü Öykü ve Hande'nin yanına gidiyordum.
H: Oo İrem Hanım görür müydük sizi buralarda? Cansu hanımcığımız nerde?
İ: O kantine gitti.
H: Neyse boşver onu o zaman! Hadi arkaya gidelim. Size neler anlatıcam neler!
Ö: Ya sen şimdi anlatsan ben merak ederim!
H: Hah, ben de diyordum meraklı Öykü nerde kaldı!.. Neyse iyi hadi gidelim." Okulun arka tarafına gidiyorduk. Hande'de anlatmaya başlamıştı.
H: ... Ya Sarp beni seviyormuş.
İ: Ya çok sevindim" deyip Hande'ye sarıldığımda gördüğüm şeyle şok oldum.
Eser ve Cansu okulun arkasında öpüşüyordu.
Ö: OHA!
H: Noldu?
İ: A-arkana b-bak! " Hande'de aynı şekilde Öykü gibi tepki verdi.
Öykü şaşkınlığını üstünden atınca hemen telefonunu çıkartıp fotoğraf çekti. Sonrada bana uzatıp,
Ö: Belki intikam almak istersin!" Öykü böyleydi. Hande ve ben gibi değildi. Soğukkanlıydı.
Yanaklarımdan boynuma doğru bir şey süzüldüğünde ağlamaya başladığımı anladım. Hemen gözyaşlarımı sildim. Onlara ağladığımı göstermemeliydim. (Duyguyu çok ifade edemedim ya neyse)
İ:(kafa sallayarak) Aynen öyle yapıcaz... k-kimse b-bir şey çaktırmasın t-tamam mı?
H: Tabii ki de... sen iyi değilsin!
İ: Boşver beni! O bu yaptığı kalleşliğin bedelini ödeyecek!
~Son~
İ: Öyle yani... sonra zaten fotoğrafları okul televizyonunda yayınlayınca onlar disiplini beklemeden okul değiştirdi. Biz -üçümüzde- uyarı aldık.
U: Üzülüyor musun hala?
İ: Neye?" deyip Ulaş'a baktı İrem,
U: Bu yaşananlara , Eser'e...
İ: Asla öyle bir şey yok! Şundan emin ol ki ben seni seviyorum tamam mı?" deyip dudağını öptükten sonra devam etti. "Pişman oluyorum çünkü Eser'e ve Cansu'ya hak etmedikleri kadar değer vermiştim. Üzülüyorum çünkü..." duraksadı. Zihninde kelimeleri toparlayıp tekrar konuşmaya başladı. "Üzüldüğüm tek nokta , arkamızda birbirini çok seven dağılmış bir grup var. Cansu'yla muhattap olmuyoruz çok fazla biliyorsun! Öykü'de Cansu'yla tekrar yakınlaşmaya başladı. Yani önceden yakın değildi çok fazla ama şimdi Cansu'nun yaptığı şeyleri bile bile yakınlaşıyor. Bir tek Hande'yle ben varım... Cansu o şerefs-"derken Ulaş, İrem küfür etmesin diye öperek susturdu. Sonra geri çekildi. İrem'de gülüp devam etti -küfürsüz-
İ: O kalleşliği , o iğrençliği yapmasaydı şu an hepimiz eskisi gibi olabilirdik... Ama o kaybetti beni çok ilgilendirmez! Ama görünen o ki Öykü'de kaybetmek istiyor!
U: Tamam sakin! Hadi yatalım artık saat 4 olmuş. Biz ne zaman uyuyacağız, ne zaman kalkıp kahvaltı hazırlayacaksın da yiyeceğiz? İyi dinlen aşkım, iyi dinlen..." deyip gözünü kapattı. Bir yandan da sırıtıyordu.
İ: Allah allah ya sen de yardım edeceksin!
U: Hayır!
İ: Edeceksin ya...
U: Hayır!" Böyle didişe didişe yorularak uyudular.
****
*Naber çaklıtlarım?
Eser'i de şrfsz yapmak istedim az acuk!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanal Aşk (Tamamlandı)
FanfictionSürekli medyada olan İrem Herkesin peşinde koştuğu Ulaş ... Aşklarını birbirlerine itiraf ettiklerinde sanalda birbirleriyle konuştuklarından habersizler... Bakalım sonunda ne olacak!