"Dostlar bilir ve sen benim dostum değilsin!"

611 44 4
                                    

İlhamlarım kaçtı!!! Kim aldıysa geri getirebilir mi? Yazmak içimden gelmiyor lan 2 gündür. Mal mal şeyler çıkıyo zaten ortaya DELİRECEM!!!

İ: Ay Ulaş bi ara hiç gelmeyeceksin sandım!" dedim bıkkınlıkla. Yaklaşık 10 dakikadır araba da Ulaş Beyi bekliyordum çünkü.

U: Ne yapayım? Sürekli bir şeyler isteyip durdu!

İ: Kesin seni oyalamak için yaptı var ya kesin! Yoksa işine gelince çok da rahat yürüyebiliyor!

U: Neyse unut şu kızı artık!

İ: Birincisi, şu kız dediğin senin kuzenin, ikincisi de,  sürekli burnumun dibindeyken nasıl unutabilirim?

U: Tamam sustum!" deyip hızla okula sürdü. Ben de yolu izlemeye başladım.

Yaklaşık 5 dakika içinde okula geldik. Çünkü Ulaş'ın evi okula yakındı, aralarında 15 dakikalık bi yürüme mesafesi vardı. Bir de arabayla geldik şu an siz düşünün!

Arabadan indim ve Ulaş'ın inmesini bekledim. O da inince beraber okulun içine girdik. Koridor da,

U: Oğuz'la mı oturacaksın yine!?

İ: Aa Ulaş, kuzenim o benim!

U: İrem , yapma!

İ: Cansu ilk geldiğinde sen de öyleydin ne yapabilirim?

U: Unutabilir miyiz?

İ: Zor ama denerim!

Sınıfa girdiğimiz de Oğuz daha gelmemişti. Aha sıçtık! Ben şimdi kimin yanına oturayım? Oğuz olsaydı söyleyip geçerdim ama yok!

Ben sıraların arasında durmuş bakınıyorken , Ulaş elimden tutup çekti.

U: Otur şuraya gelince söylersin!.. Hatta söylemene gerek yok bence! Hesap vermek zorunda değilsin!

İ: Ama o Oğuz, kuzenim! Şu an bunu ima yapmak için söylemiyorum emin ol!" Ulaş anlayışla kafa salladı -ama bence öyle değil- Öykü hemen arkasını döndü,

Ö: Ulaş , Cansu gelmedi mi?" Ulaş bana baktı konuşmadan önce. Ben de kna ben konuşucam bakışı atıp (nasıl oluyorsa artık) konuşmaya başladım.

İ: Pardon da Cansu'dan sanane? Ne çabuk affettin! Hemen bi muhabbetler bi elleşmeler falan! Hayırdır Öykü? Yıllar önce yaptıklarını nasıl unuttun?.. Ha bu arada sorun cevapsız kalmasın, biricik kankanın (!) ayağı kırıldı,  alçıda. Yaklaşık 1 hafta gelemeyecek!" deyip kafamı çevirdim.

Ulaş bana bakıp gülümsedi. Cansu'nun ne mal olduğunu biliyor sonuçta! 1-2 dakika sonra zar zor duyabildiğim bir sesle Öykü konuştu,

Ö: İnsanlar değişir İrem. "Hızla kafamı çevirip ona baktım.

İ: Pardon pardon! O değişemez tamam mı? Daha ne pislikler yaptığını bilmiyorsun! Ben de ona karşı biraz yumuşamıştım ama sona pişman oldum! Çünkü neden? Çünkü Cansu değişmez anladın mı değişemez! Yine aynı pislikler , yine aynı aptallıklar, yine aynı salak Cansu...

Ö: Ne yaptı?

İ: Seni ilgilendirmez!

Ö: Arkadaşız ama biz...

İ: Vaay!! Arkadaşız he? Bir an da nasıl arkadaşlığa düştük tatlım? Aa dur! Cansu aldı değil mi yerimi?!. Bu arada unutma senin yerin de boş kalmadı! Hande aldı orayı! Zaten seviyordum Hande'yi" deyip kısa bir anlığına Hande'ye baktım. Bana tebessüm ederek bakıyordu. Biliyorum Öykü ile aramın -aramızın- bozulmasını istemiyor. Ama o da en az benim kadar Öykü'nün bunu hak ettiğini biliyor. "Ama sen gidince yerin boş kalmadı. Artık arkadaşız Öykü. Aramız eskisi gibi nasıl olur bilmiyorum ama -tabii sen aramızın eskisi gibi olmasını istiyor musun bilmiyorum- arkadaşlar birbirlerinin her şeyini bilemezler. Bilmek zorunda değiller zaten! Dostlar bilir ve sen benim dostum değilsin!" deyip yerime geçtim. Onun önümde olmasına katlanamazdım.

O sırada Oğuz gelmişti. Ulaş Oğuz'a,

U: Sen bugünlük benim yerime geç, tamam mı?" diyerek beni ve Öykü'yü gösterdi. Oğuz'da kafa salladı.

Sanal Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin