SINIRA İYİ BAKIN **20 OY 20 YORUM
Ulaş'tan
Saatlerdir İrem'i kaldırmaya çalışıyordum ama kalkmıyordu.
Bilmem kaçıncı seslenişimde gene ne var? demişti. Zaten ne var? dan başka bir şey demiyordu ya!
U: Hadi İrem saat yedi oldu!
İ: Sende diyorsun saat yedi işte! Daha çok var... " Göğsümde yattığı için bende kalkamıyordum.
U: Kızım kalk artık ya daha kahvaltı etcez!" deyip üstümden attım. Yerinden sıçrayıp,
İ: Alacağın olsun Ulaş! Gidiyorum, zıkkım ye!
U: Aslında... varsa güzel olabilir!
İ: Yüzsüz!" deyip yataktan çıktı. Üstüne hırkasını geçirip odadan çıktı.
Bende 5 dakika daha yatıp odadan çıktım. Mutfaktan tost kokusu geliyordu. Mis gibi kokuyu alınca acıktığımın farkına vardım.
Kulağına kulaklık takmış , telefonunu da pijamasının cebine koymuştu.
Ekmeklerı tost makinesinin içine koymuştu. Şimdi de masayı hazırlıyordu.
Cansu'nun uyanıp uyanmadığı hakkında fikrim yoktu. Gidip bakmayı düşündüm ama sonra uyansaydı kendisi gelirdi deyip boşverdim.
İrem'den
Ulaş beni ittirdiğinde sinirli sinirli mutfağa gittim. Telefonumu ve kulaklığımı alıp taktım.
İlk önce beyefendiye tost hazırlayıp şimdi de masayı hazırlıyordum. Belime sarılan iki kolla yerimden sıçradım. Kulaklığın tekini çıkartıp yanağımdan öptü. Tam gülü ben de onu öpecekken aklıma beni nasıl yataktan attığı geldi ve boşverip işime döndüm.
U: Hadi ama daha sinirli misin?
İ: 5 dakika geçti.
U: Tribini yesinler senin!" deyince hafiften ona bakıp güldüm sonra tekrar işime döndüm.
Ben nereye gitsem o da benimle geliyordu. Ha tamam gelsin ama hala belimdeki ellerini çekmemişti ve sarılarak ilerlemek... zordu.
İ: Ulaş, rahat hareket edemiyorum. Çeker misin ellerini?" dedim en sonunda
U: Barıştık mı?
İ: Ellerini çek!
U: Barıştık mı?
İ: Ayh Ulaş, yeter çek ellerini! Tamam hadi!" O da 1-2 dakika daha sarılarak durup sonra çekildi. Ordan tezgaha yaslanıl kollarını göğsünde birleştirdi. Düştüm sanırım.
İ: O-orda öyle duracak mısın ya?
U: Oturmamı mı istiyorsun?
İ: Hayır, yardım et!
U: Tamam ula tamam! Bardakları çıkartıyorum karıcım!" deyince ufak bir kahkaha attım. Karıcım'ı üstüne basarak söylemişti.
İ: Çok thank you bebeğim!" deyip öpücük attım.
U: Thank you neymiş be! Yeni yeni kelimeler...
İ: Haa hayatım sen ingilizce bilmediğin içindir o! Sorry. I forgot you don't know English (kendi ingilizcemle yazdım ne kadar olduysa)
U: Kız düzgün konuşsana anladım!?
İ: Diyorum ki, üzgünüm, ingilizce bilmediğini unutmuşum!
U: Haa...
İ: Aynı evli gibi olduk!" (Evliliğe takmışım jdbxbdj) O da benim ona yaptığım gibi sadece gülerek karşılık verdi.
İ: Neydi o şimdi? Benim sana yaptığımı şimdi bana mı satıyorsun?
U: İleride ne olacağını bilmiyoruz!
İ:(gülerek) Olabilir , ama elimden geldiğince yanında olmaya çalışıcam!
U: Çalışma, ol!" deyip bana sarıldı. Ben de ona.
Bu sarılmamızı kapının çalışı bölmüştü. Ulaş ben bakarım deyip gitmişti. Ben de kısa bir anlığına içeri baktığımda Cansu'nun içeride oturduğunu gördüm. Yandan yandan da kapıyı dinliyordum.
U: Buyrun!
?: Kimsin oğlum sen?
U: Asıl siz kimsiniz?" Aşırı kibarlaşmıştı ses tonuna düştüğüm
-her zaman kibar o ayrı-?: İrem nerde?
U: İrem'den size ne?
?: İrem'i çağır!" Kim geldiyse dışarda olduğu için ses tonu tam anlaşılmıyordu. Bu yüzden kim olduğunu bilememiştim.
U: Kim olduğunuzu söylerseniz!!" Sonunda dayanamayark dışarı çıktım.
İ: Buyr-... aaoow
****
*Naper ciğerlerim benim?
*SINIRA DİKKAT BU SEFER EYİLİK YAPMIYCAM SINIR DOLMADAN BÖLÜM YOK.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanal Aşk (Tamamlandı)
FanfictionSürekli medyada olan İrem Herkesin peşinde koştuğu Ulaş ... Aşklarını birbirlerine itiraf ettiklerinde sanalda birbirleriyle konuştuklarından habersizler... Bakalım sonunda ne olacak!