Sabah alarm ile kalktım. Yatakta biraz oyalandıktan sonra yavaşça ayaklarımı yataktan sallandırdım. Biraz da böyle kaldıktan sonra tam anlamıyla uykum açılmıştı. (Ben de böyleyim İremcim. Acaba niden)
Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıkta sonra tekrar odama döndüm. Üstüme formalarımı giydikten sonra tekrar banyoya girdim ve saçlarımı taradım.
Düzleştirsem mi düzleştirmesem mi ikileminde kaldıktan sonra saçımı bağladım.
Mutfağa geçip ayaküstü bir şeyler atıştırdım ve odamda şarjda olan telefonumu alıp saate baktım. Saat sekize geliyordu. Ben de çantamı alıp evden çıktım. Her ne kadar ders saat 08.30'da başlasa da ,normal de hiç yapmam, erken çıkasım gelmişti.
Biraz hızlı biraz yavaş adımlarla okula ilerledim. Sokaklar yeni yeni canlanıyordu. Ve ben bu saatte okula gidiyordum. Sokağın ortasında içimden her ne kadar "İSYAĞN" diye bağırmak gelse de yapamadım. Çünkü bu yaşımda bi akıl hastanesine kapatılmak istemiyordum.
Saat tam 08.13'ü gösterirken ben okula gelmiştim. İlk dönem ayrıldığım sırama tekrar oturdum. (Köşe sıra en arka)
Sınıf da 15-20 kişi anca vardı ve sınıfımız zaten 29 kişiydi. Bu gelmeyen kişilerin arasında bilin bakalım kim yoktu?: Ulaş , Öykü ve Sinan... Yani insan bi düşünür değil mi? "İremcim okula erken gelir belki erken gidelim!" derdi beğ! Yazık!
Ama yok Öykü ve Sinan birbirlerini , Ulaş'da biricik kuzeni (!) Cansu'yu düşünüyordur. İrem kim ki? İrem kim köpek!
*****
Dersin başlamasına 5 dakika vardı. Sinan ve Öykü gelmişti. Ama Ulaş hala gelmemişti.
Bir de benim önüme Öykü ve Sinan yerine Hande ve Sarp oturmuştu. Tamam Sarp vardı ama ben "Öykü ve Sinan"ı tercih ederdim.
Ben Sarp ile konuşurken Ulaş sınıfa girdi. Ben kafamı 5 saniyeliğine ona çevirip geri Sarp'a döndüm. Pardon söylemeyi unutmuşum! Bir de CANSU.
Ben Sarp ile konuşmaya devam ederken Ulaş'ın yanıma oturmasını bekliyordum. Ama yandaki sıraya oturdu. (Orta sıranın en arkası)
Kafamı ona çevirip şaşkınlıkla ona bakmaya başladım. Ulaş ve Cansu'nun önünde Öykü ve Sinan oturuyordu. Onlarda aynı benim gibi şaşkınlıkla Ulaş'a bakıyordu. Kaşlarımı kaldırıp "Öyle olsun! " bakışı attım.
Sarp'ın beni dürtmesiyle tekrar Sarp'a döndüm.
S: O kız kim?
İ: Meşhur kuzeni Cansumuz! "deyip göz devirdim. Hande'de bana dönüp ,
H(ande): Eğer Sarp , kuzeni geldiğinde benimle değil de onunla oturursa yüzüne bakmazdım... Hem bi dakika niye kuzeni okula gelsin ki allah allah ya! Söyle bakalım kuzeni artık burada mı kalacak da okula gelmiş?
"Bilmiyorum" anlamında dudaklarımı büzdüm.
İ: Bana "kısa bi süreliğine geldi" dedi. "Başımı tekrar Ulaş'a çevirdim. Sinan , Öykü , Cansu ve Ulaş konuşuyorlardı. Kafamı tekrar Hande'ye çevirip "Ama ne kadar kısa bi süre işte!"
H: Düşünsene bir de okula kaydını yaptırmış , devamlı burada kalacakmış falan! "deyip güldü.
İ: Demesene be öyle! "Ellerimi dua edermişcesine açıp ,zaten öyle ama, kafamı yukarı kaldırdım. "Allah'ım nolur öyle bir şey olmasın! Sen bu salak kulunu dinleme! Amin! "deyip tekrar Hande'ye döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanal Aşk (Tamamlandı)
FanfictionSürekli medyada olan İrem Herkesin peşinde koştuğu Ulaş ... Aşklarını birbirlerine itiraf ettiklerinde sanalda birbirleriyle konuştuklarından habersizler... Bakalım sonunda ne olacak!