°•○●2●○•°

1.2K 86 55
                                    

Bugün günlerden Salı ve Ruhunla Sar Beni (RSB) ikinci bölümüyle karşınızda.

Hikayeme yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz voteler beni çok mutlu etti. Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim ve bunun devamını dilerim. :)

İnşallah sizlerle bol voteli ve bol yorumlu bir çok yeni bölümde daha görüşürüz. ;)

1. Bölümü masiva'ya ithaf etmiştim ve birinci bölümde Hayat'ın çocukluğunu anlatmıştım. Hayat'ın annesinin doğumda öldüğünü ve ona babasının baktığını, banasının ise Hayat on yaşındayken kanserden öldüğünü, babasının ölümü ile Hayat'ın yetimhanede yaşamaya balşamasını... Hayatın zorlu ve acıyla geçen çocukluğunu... Bunları biliyorsunuz artık ve ayrıca bugün ki hayatında da Beyoğlu'nda, Galata kulesine bakan bir apartmanın çatı katında, beş yıldır oturduğunu ve kocasını, Ömer'i de babasını kaybettiği gibi kanserden kaybettiğini...

Ömer'le ilgili olaylara üstten değinip geçtim fakat hepsini en ince ayrıntısına kadar uzuzn uzun okuyacaksınız. Ömer'le ilgili her şeyi baştan sona, en ince ayrıntısına kadar yazacağım. Hatta bu bölümde Hayat'ın Ömer'le nasıl tanıştığını okuyacaksınız. ;) 2004 yılının Haziran ayında Hayat ve Ömer'in tanışması okurken, 2014 yılının Ağustos sonlarında ise Hayat ve Semih'in konuşmalarını okuyacaksınız. Ve size özellikle rica ediyorum tarihlere dikkat edin. ;) Ve en sonda tanıtımdaki sahne var. Böylelikle anlıyorsunuz ki tanıtımdaki kısım, ikinci bölümün son kısmından alıntı ve en son da arkasına dönüp bakıyordu ya hani Hayat, orada birini görüyordu. Heh, işte orada hepiniz şok olacaksınız. ;)

Neyse hepinize iyi okumalar. :) Hikayemi okuyacak olup, yorum yazacak ve vote verecek olan herkese şimdiden teşekkürler. :)

İkici bölümü en baştan Semihci olduğunu söyleyen TwilightCullenTTS' 'ye ithaf ediyorum. İnşallah bölümü beyenirsin. :)

02.09.2014 Salı

**********************************************************************

°•○●2●○•°

 Ağustos 2014

Yaz ayında olmamıza rağmen hava bunaltıcı değildi bugün. Havanın iyi olması kendimi iyi hissettirdi bana. Gerçek manada iyi olmayalı uzun bir zaman oldu aslında. Çok uzun bir zaman… Yaklaşık iki buçuk yıl süren sancılı bir zaman.

Ömer öleli tam yirmi altı ay oldu. Onun ölümü beni derinden sarstı. Hayatım tam manasıyla alt üst oldu. Onu sevmiştim. Çok sevmiştim. Bu yüzden onsuz kalmak beni yaşayan bir ölüye çevirdi. İnançsız bir insan olsaydım eğer, ölümü tercih edebilirdim ama yapmadım, yapamadım. Hayatım bu kadar kötüyken bile ölümü tercih edemedim.

Kahvemden bir yudum alıp, gözlerimi rıhtıma yönelttim. Burası bana onu hatırlatıyordu. Onunla ilk tanıştığım geceyi.

 

27 Haziran 2003

Rıhtımdaydım. Ağlıyordum her zamanki gibi. Birinin yanıma yaklaştığını hissediyordum ama umursamadım. Umursamadım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Hiçbir şey söylemeden cebinden çıkardığı mendili bana uzattı. Umursamadım. Burnumun dibine sokarcasına yeniden mendili uzattı. Yüzüne bakmadan elindeki mendili alıp gözyaşlarımı sildim.

‘‘Hava ne kadar da güzel değil mi?’’ dedi.

Şaşırdım bir anda. Ben ağlıyordum ve o bana havadan bahsediyordu.

Ruhunla Sar BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin