Bugün günlerden Salı ve RSB 3.bölümüyle karşınızda.
Dün itibariyle 1K olduk ve bu beni gerçekten sevindirdi. Hikeyemi okuyan herkese çok teşekkür ederim.
2. bölüm de Haziran 2014'te Hayat ve Semih, sahilde karşılaşmışlardı ve Hayat, Semih'in kolları olmadığını görmüştü. 3. bölümde o sahneden devam ediyor ve iki ay sonrasına bugüne gelip, devam ediyor. Bu gün de, (Ağustos olarak geçiyor çünkü hikayenin bu bölümünü Ağustos sonunda yazmıştım. ) Semih, Hayat'ın evine gelmişti. Hayat ve Semih'in konuşmalrı var bu bölümde de. Bir de 2003 yılı, yetimhane bölümü var.
Keyifli okumalar.
Bölüm smilefolever için. :)
09.09.2014 Salı
******************************************************************************************************************
°•○●3●○•°
27 Haziran 2014
Milyonlarca kırık parçaya bölünmüştüm ve her bir kırık parçam, diğer kırık parçalarıma batıyordu. Acım büyüktü. Fazlasıyla büyüktü ve şimdi… Şimdi acıma bir yenisi daha eklendi.
Paramparçaydım. Şaşkındım. Üzgündüm.
Kocaman açılmış ıslak gözlerimle, karşımda duran kolları olmayan adama bakıyordum.
‘‘Semih!’’
Yanıma yaklaşırken ‘‘Hayat!’’ dedi.
O da benim kadar şaşkındı. Yıllardır görüşmüyorduk ve şimdi… Şimdi öyle bir halde bulmuştuk ki birbirimizi… Birbirimizi bulduğumuz ilk andaki gibiydik sanki. Sanki yetimhanedeki on yaşındaki çocuklar gibiydik hala. Ben yine ağlıyordum ve o beni yine ağlarken bulmuştu. O gün ki gibi yanıma çöktü.
‘‘İyi değilsin sen?’’
Şu anda beni kim görse iyi olmadığımı anlayabilirdi fakat bir tek o bana iyi olmadığımı direk söyleyebilirdi. O hep böyleydi. Yıllar öncesinde de böyleydi. Hiçbir zaman bana ‘‘İyi misin?’’ diye sormamıştı. Sormamıştı çünkü… Çünkü bu sorudan oda hoşlaşmıyordu ve o benim ruhumdan çok iyi anlıyordu.
İyi değildim. Asla iyi değildim ve nasıl iyileşebileceğimi bilmiyordum.
‘‘Hayat?’’ dedi endişeli bir ses tonuyla. Başımı kaldırıp, o masmavi gözlerine baktım. Sesinde duyduğum endişe, bana bakan maviliklerinde de vardı.
‘‘Senin için ne yapabilirim? Bana bir şey söyle.’’
Benim için ne yapabilirdi ki Semih? İçimdeki acıyı nasıl dindirebilirdi ki?
Ben hayatımda sevdiğim tüm insanları teker teker kaybederken, kim ne yapabilirdi ki benim için?
Acı çekiyordum ve acım hiç dinmeyecekti. Semih, kollarını kaybettiğinde çok acı çekmiş miydi acaba? Ne kadar üzülmüştü kim bilir?
‘‘Kolların…’’ diye mırıldandım bir anda, titrek bir ses tonuyla.
‘‘Bırak şimdi kollarımı. Sen iyi değilsin.’’
Sesindeki endişe giderek artıyordu.
Midemi iyi hissetmiyordum. Bugün hiçbir şey yememiştim ve neredeyse gece yarısı olmuştu. Gece doğru düzgün uyumadığım için uykusuzdum da. Gerçi ruhumdaki çatlakların yanında bunlar hiçbir şey değildi ama ben artık kendimi hem ruhen, hem de bedenen tükenmiş hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhunla Sar Beni
Random''Güçlü kollarım yok belki ama...'' derin bir nefes aldı ve mavi gözleri ile kahverengi gözlerimin içine baktı. ''...ruhumla sararım ben seni.'' ...