11. Bölüm: "Olacaksa samimi olsun!"

484 39 19
                                    

Biraz kısa ama daha bir gün bile dolmadan ekledim, idare edin yani :P Keyifli okumalar x

“İğrençti.”

“Kusmamak için kendimi zor tuttum.”

“Evet.”

“’Bende esprilerle size katılacağım’ derken bunu kastettiğini bilseydim önceden uyarırdım.”

“Adam fazla zeki ama bu iyi espri yapabildiği anlamına gelmiyor.”

“Hiç gelmiyor.”

Kafasını iki yana salladı. “Hem de hiç.”

Doğukan’la ortaklaşa göreceğimiz tedavinin ilk günü iyi başlamış, kötü bitmişti. İyi başlamıştı çünkü ikimiz de bu sürecin çok rahat, hatta eğlenceli geçeceğine dair bir konuşmaya tanık olmuştuk. Ayrıca kesinlikle de kötü bitmişti çünkü Ahver mesleği hakkında -kendince komik olan- bir espri yapmıştı. 

Ve biz hiç komik olmayan o boktan kelimelerine güldük. Ve Ahver mizahının iyi olduğuna kanaat getirdi. Ve eminim yeni esprilerle bize gelecektir. Atın beni mezarlara.

Şimdi ise yeniden buradaydık: iki gün önce oturduğumuz banklara oturmuş abimi bekliyorduk. Yakınlardaki bir arkadaşına uğramış ve yarım saate gelirmiş. Bahane olduğu apaçık belliydi ama kurcalamadım ve bekleyeceğimi söyledim. And surprise bitch, Doğukan da benimle beklemek istedi. O zaten tek başına gelip gidiyormuş, benimle bekleyebilirmiş. Amelelik yapmayı sevmesi benim suçum değil sonuçta, kabul ettim.

“Vay be. On yıllık yalnızlığım sona eriyor Beren, nasıl mutluyum bir bilsen. Beni çok mutlu ettin, te-”

“Beren Abla.” Diye düzelttim.

“Ne?”

“Senden büyükmüşüm ya ben Dodo.”

“Dodo ne lan? Ahver’e de Aho diyordun. Sen de iğrençsin.”

“Ben sevdim Dodo. Ha bu arada, senden tam 203 gün büyüğüm abisi. 203 gün lan, az değil. Neler neler yaparım ben o kadar günde.”

“Beren,” iç çekti. “...ablacığım. Affedersin de matematiğin kaç?”

“3 kanka. O da kopya çeke çeke. Çok zor lan.” 

Gerçekten zor.

“197.”

“Ne?”

“Aramızda 197 gün var. Götünle mi hesapladın?”

Beni küçük düşürmeye çalışmasına ve alaycı tavrına aldırmadım. “İyi bile hesaplamışım. Küçükken bir yaş problemi çözerdim, of beee... Çocuk dedesinden 38 yaş büyük çıkardı mübarek.”

Hiç tepki vermeyen Doğukan, birden kahkaha atmaya başladı. “Ne oldu, jeton geç mi düştü?” dedim mükemmel gülüşünü seyrederken.

Kahkahasını uzun uğraşlar sonucu durdurduktan sonra -Allah’ım ne kadar da komiğim- konuştu. “Ciddi değilsin sanmıştım. Beren, bu-”

“Abla.”

“Beren abla, bu arada yarın derslere başlıyoruz değil mi diyecektim?”

“Hep sizin evde mi olacağız?”

“İstersen arada bir hayvanat bahçesine felan da gideriz. Arkadaşlarınla aynı ortamda olursun hem, yabancılık çekmezsin.”

İki gündür tanışıklığım olan çocuğun bana hayvan demesini tabii ki önemsemedim. Olacaksa samimi olsun!

Farklı TonlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin