Bir şeyler Görüyorum

John belası

Şu anki görüşümle kesin Calvin i şaşırtacaktım. Beni daha önce bu kadar da bakımlı görmemisti. Doğrusu hiçkimse. Çünkü süslenmeyi sevmem. Saat geldigi zaman Calvin le beraber çıkacaktık ama Calvin son anda aksilik oldugunu benimle gelemeyeceğini söylemişti. Yani partide buluşacağız. O yüzden evde değildim. Evet makyajım bittiğinde kendi görüntümden dolayı şok olmuştum ama toparlanmam gerektigini biliyordum. Ödememi yaptıktan sonra çıkıp bir taksi tutmaya karar verdim. Neyseki kuaförden bir numara almıştım. Okul önüne yaklaştığım zaman son derece heyecanlanmıştım. Calvin in ne zaman gelecegini bilmiyordum. Belki de iceridedir. Arkamda da bir taksi durdu ama oralı olmadım sonuçta bir sürü insan gelecek. İçeri korkak adımlarla girdim. Sandığınız gibi degil okul bahcesi cok genis. Her tarafa kucuk yuvarlak masalar ve üzerlerine ikramlar yerlestirilmiş. Okul müdürünün her zaman konuşma yaptıgı merdiven basamaklara kapı girişinden uzanan kırmızı bir halı serilmiş. Bir tek orada masa yok ve yürürken kendini özel hissediyorsun. Ama tabi ben az bir mesafe yürüdükten sonra güzellikten parlayan kızların, bol bol gülen ve kızlara yanaşmaya çalısan erkeklerin arasına dalıp boş bir masaya yerlestim. Etrafı süzüyordum ama hiç bir tık yoktu.

Yaklaşık 15 dakikadır bekliyor ve etrafı gözetliyordum. Ne Calvin var ne de herhangi biri. Bir gün yalnızlıktan ölücem. Gözüm kapıdan içeri giren takım elbise giymis, aksine kravat takmayıp ön düğmelerini açmıs etrafa arayışlı bakan rahat çocuga takıldı. İnsan kafalarından pek secemesemde hareketlerini takip edebiliyordum. Sanki suratı tanıdıktı. Biraz eğilip görüsü açtıgımda..Olamaz! Bu da nerden cıktı. Hemde tam şuanda bana bakıyordu. Agzımı kapattıgımda iş işten geçmisti bana doğru ucar adımlarla gülen bir suratla geliyordu. Bu tabikide John dan başkası olamazdı. Yanıma geldiginde daha iyi tanıdım. Sanırım bu sıfatı unutmam mümkün degil.

- Selam Asley. İnanır mısın seni arıyordum. Seni buraya kadar takip ettim ama buraya takip ettigim kıyafetlerle yakışmazdım giyinip geldim. Bir an seni bulamayacagımı sandım ama ahh bu guzellik 2km den gorulur :)"

Bana aşık olamazdı. Sevinç saçan balköpüğümsü gözleri parlıyordu. Saçlarıda göz rengine uygun bir karameldi. Ten rengide tabii esmerimsi. Aslında çok yakışıklı görünüyordu. Ama Calvin gorurse hoş olmazdı. Başımdan atmam lazımdı. Haa bide çok açık sözlü tabi.

- Beni takip mi ettin!

dedim. Aslında arada çok uzun süre yoktu.

- Sen cagırmayınca takip etmek zorunda kaldım Asley. Mesajlarıma cevap vermiyorsun ne yapmalıydım?

- Kusura bakma ama bana karşı samimiyetinii hoş bulmuyorum. Çok erken degil mi bu kadar açık konuşmak icin? Birazdan arkadaşm gelecek John. Bilirsin ya hoş olmaz.

- N-Nasıl yani? Erkek arkadaş mı?

- Evet John.

- Asley.. Ben karşıya geceyim o zaman

dedi ve sustu. Bir an bana baktı. Ama ic urperticiydi. Sanki gözleri dolmus gibiydi. Karsıda beni izledigine adım gibi emindim ama bakamıyordum. İzlenmek igrenc bir his.

Her şeyi sayarsak 1 saate yakın bir zaman olmuştu ve ben kimseyi görmemistim. John da ortalıkta yoktu. Sinirlenmeye başlamıştım. Herkes sevgilisiyleydi. Kendimi çok dışlanmış hissettim. Müdür çıkınca herkes alkışlamaya başladı. Okulumun 14.yılında katkıda bulunan herkese ve ögrencilerimize ayrı tesekkur ediyorum. Siz olmasanız bu okul olmazdı gibi laflar saydı. İnanamazsınız ama dans müzigi calmaya basladı. Okulun partisinde boyle birsey olabilecegini dusunmemistim. Herkes yavas yavas dansa kalkıyordu. Bende kapıya tersimi dönmüs umutsuz bir vaka gibi kalkanlara bakıyordum. Ne güzel mutlular. Gözleri yüzleri hatta tüm uzuvları mutluluk saçıyor. Bunları düsünürken omzuma 2 defa tıklatır gibi dokunan parmakla irkildim ve bir fısıltı;

- Benimle dans eder misiniz güzel bayan?