Bölüm 33

879 76 136
                                    

Hayır, henüz ölmedim :/

|İtiraf|

Seokjin ve Taehyung eve geçeli birkaç dakika olmuştu. Seokjin ise sevgilisindeki ani değişimi henüz arabadayken fark etmişti. Neden birden suratının asıldığına dair hiçbir fikri yoktu. Yine de onu sıkıştırmak istemiyordu şimdilik. Eğer ortada bir şey varsa er geç söylerdi Seokjin'e.

Yorgunluktan gelir gelmez yayıldıkları koltukta ağır hareketlerle ceketini çıkardı. Taehyung'un değişen ruh halini bir süreliğine de olsa göz ardı edemiyordu. Onu da zor duruma düşürmemek kendisine kahve, Taehyung kahveyi sevmediği için de ona sıcak çikolata yapacağını söyleyerek mutfağa gitti.

Taehyung bedeninin korkuyla dolup taşmasına engel olamıyordu. Bugünü mutlu bitirmek istemişti. Hatta Seokjin'in toplantıdaki görünüşünden sonra bugünün, ilk birliktelikleri olmasını bile istemişti. Ruhunu bağladığı adama tamamen ait olmak istemişti.

Ancak şu an bunu gerçekleştiremeyecek kadar gergin ve tedirgin hissesiyordu. O adamın geri dönecek olması, Seokjin'e zarar verebilecek olması onu ölesiye korkutuyordu. Tekrar Seokjin'den uzaklaşma niyeti yoktu o adam yüzünden.

Sadece güçlü durmaya çalışıyordu şu an için. Ağlamamalı, korkmamalıydı. O adam şehirdışına çıkma yasağı almıştı. Buraya gelmesi ve onu bulması zordu, en azından böyle olması gerekiyordu.

Gözünün önünde uçuşan buharı görünce etrafına baktı. Seokjin, elinde tuttuğu sıcak çikolata fincanını, Taehyung'un fark etmesi için gözünün önünde gezdiriyordu. Taehyung fincanı fark edip uzanırken titreyen ellerini gördüğünde Seokjin, fincanı almasına izin vermeden önlerindeki masaya bıraktı.

"Neyin var?"

Taehyung dikkatli bir şekilde fincandan yükselen buharı izliyordu. Seokjin endişelenmeden edemiyordu.

"Taehyung, sevgilim, ne oldu?"

Taehyung ona karşı direnmekte zorlanarak gözlerini birleştirdi sonunda onunkilerle. Seokjin, sevgilisinin yaşadığı tüm gerginliği ve korkuyu gözlerinden okumuştu anında.

Taehyung konuşmuyordu hala. Bir taraftan da artık Seokjin'den bunları saklamamayı, ona tüm gerçekleri en başından anlatmayı istiyordu. Zaten bir gün neden gittiğini de anlatmak istiyordu ama o günün bugün olacağını bilememişti.

Dakikalar sonra odada Taehyung'un derin nefes alış-veriş sesleri duyuldu. Seokjin de korkmaya başladı gencin bu bakışlarından.

"Taehyung? Ne olduğunu anlatmak ister misin?"

Taehyung gözlerini ayırdı sonunda. Bu sefer ellerine bakmaya başlamıştı. Anlatmak istiyordu her şeyi ama bir türlü cesaret gösteremiyordu.

"Göğsüne yaslanabiir miyim?" Taehyung'un oldukça kısık çıkan mırıltısını zar zor anlamıştı Seokjin. Hiçbir şey demedi.

Oturduğu koltuğun başlığına kafasını koydu. Yavaşça uzanırken koltuğa, koltukla arasındaki boşluğa yerleşmesi için boşluk bıraktı araya. Ardından bileğinden canını acıtmayacak şekilde çekti sevgilisini yanına. Taehyung'un başı tek hamlede Seokjin'in geniş göğsüyle buluştu.

Orası güvenliydi, her zaman huzur verirdi. Eğer oraya başını koyarsa Taehyung, gerçek dünyadan soyutlaşır ve tamamen kendi dünyasına çekilirdi gözlerini kapatarak. O dünyada sadece o ve sevgilisi vardı. O dünyada her zaman mutlulardı, birliktelerdi.

formidable | taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin