Bölüm 9

1.3K 146 14
                                    

Jimin~
Arka bahçeye gitmiştim saklanmak için. Küçük bedenimi saklamak için uygun bir yer bulmayı sonunda başarmıştım. Bahçenin bir köşesine yığılmış devasa boyuttaki saksıların arkasına saklanmak için koşmaya başlamıştım.

Yeşil çimenlerin üstünde hoplaya zıplaya, seke seke saksılara yaklaştığımda sırtımda ani bir ıslaklık hissettim, vurulmuştum.

Olmamalıydı, daha çok erkendi. Henüz başlamıştık. Bu kadar erken kaybetmemeliydim. Bunu bana kim yapmıştı? Arkamı dönmüştüm daha saklanmama fırsat vermeyen kişiyi öprenmek için.

Ve evet, daha oyun başlar başlamaz daha ben saklanamadan beni sırtımdan vuran kişi Jungkook'tu. Önümü ona döndüğümde bana bakarak konuşmaya başladı.

"Hyung üzgünüm ama seni ısladım. Seni ilk ıslayan kişi benim, ilk ısladığım kişi sensin. Şimdi o elindeki su tabancasını çimlere fırlat ve teslim ol. Tüm suyu üzerine boca ediyim ve bana yemek ısmarla, ne dersin?"

" Tabiki de hayır derim Kook. Sen daha beni tanımadın mı? Hem daha saklanmama bile izin vermeden vurdun beni. Bu kadar kolay pes edeceğimi mi sandın sen? Ayrıca o aç mideni doyurmaya meraklı olacak kadar salak değilim. "

" Peki Jimin-shi. Meydan okumanı kabul ediyorum. Minik Kook'un büyük gazabına hazır ol. Ayrıca beni fazla yorma, daha da acıkmak istemiyorum. Bak seni düşündüğümden değil acıdığım için sadece. "

Tamam bu çocuğu, en yakın arkadaşlarımdan biri olan bu çocuğu, çok seviyordum. Bazen hatta çoğu zaman ego kasıyordu. Ee yakışıklı yüzü ve yapılı bir bedeni vardı. Ben de yakışıklıydım ama beden meselesini konuşmaya gerek duymuyorum. Yani ego yakışıyordu ona.

Ama şu an değil. Ciddiyim onu ne kadar seversem seveyim iki haftalık harçlığımı onun midesine doyurmaya harcayamam. Hani diyorlarya 'senin için canımı veririm.' 'sen iste dağı taşı delerim.' diye, hepsi boş hikaye. Kookie'yi çok fazla seviyorum ama iki haftamı onun için ziyan edemezdim.

O böyle ego kasa kasa konuşmaya devam ederken elimdeki su tabancasını aıkıca kavradım ve suratını hedef alarak sıktım. Sonuç; birden bire neye uğradığını şaşıran Jungkook ve yanağından, saçlarından tane tane su damlayan karşımdaki bedeni hayranlıkla izleyen ben.

Diğer bir sonuç; bir süre sonra şoku atlatan Jungkook ve minik Kook'un büyük gazabına uğramamak için kaçmayı kollayan ben.

Aslında gerçekten kaçacaktım. Ondan kısa olabilirim ama Jungkook'dan daha hızlı koşuyordum. Ama sonradan bunun bir oyundan ibaret olduğu aklıma geldi sonucu unutmuş olarak. Kaçmaya gerek duymadım, su ile oynanan oyun işte. Zaten oyunun başında saçma bulmuştum saklanma işini, herkes meydana çıkıp oynasın yanii sanki saklambaç oynuyoruz?

Arka bahçede koşuşturup duruyorduk. Tüm bedenimiz ıslanmıştı. Şimdi böyle söyleyince de aklıma geldi. O an nasıl ölmedim orası meçhul, ıslak tişörtü karnına yağışmıştı ve henüz belirginleşmeye başlayan kaslarını belli ediyordu. Bu çocuk o yaşta neden karın kası çalışmıştı ki?

Yorulduğumuzu hissedince çimlere attık kendimizi. Tabi ki ben işyi değildim. 15 16 yaşlarındaki 'ergen' bile olsam sevdiğim kişi yanımda yatıyor ve ıslaktı. O an o kadar çok istemiştim ki ona karşı hissettijlerimi söylemeyi...

Ama korkuyordum; beni istese de sevemeyeceğinden, beni sadece arkadaş olarak göreceğinden, beni kendisinden uzaklaştıracağından, benim onu unutmam için birileriyle sevgili olmasından, bir daha yüzüme bakmamasından... Birçok olumsuz olasılık vardı ve hepsi korkutucuydu benim gözümde. Düşünmek bile beni kötü ediyordu.

formidable | taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin