Gürültüyle çarpıyorum, bir duvara vurarak
Tam da şuan bir mucizeye ihtiyacım var
Acele et, bir mucize gerek
Yarı yolda kaldım, ulaşmam gerek
Sana sesleniyorum ama etrafta yoksun
İsmini söylüyorum ama etrafta yoksun✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐
Acıyı iliklerine kadar hissetmek tabirini bizzat yaşarken neden bu kadar canımın yandığını sorguluyordum. Gözlerimi sımsıkı kapamış, elimi ağzıma olası hıçkırıklarımı dışa vurmamak için sıkı sıkıya bastırmış vaziyette, Umut'un gövdesine yaslanmış, onun bana destek olurcasına sarılmasına izin veriyordum.
Zihnimi zorlayarak Atlas, yani anonimle ilgili bütün anılarımı ve çocukluğumu gün yüzüne çıkarıyordum; onun yüzünü, yaptıklarını anımsıyordum. Bana yardım edişleri, kimse anlamazken beni anlamasını ve bir anda hayatıma girişiyle birlikte bir anda çıkışını düşünüyordum.
Koyu sarı saçlarını, ela gözlerindeki şefkati, elimle oynayıp sakinleşmem için saçlarımla oynadığını hatırladığım her saniye ondan uzakta geçirdiğim yıllara küfretmek istedim. Sesini duymak istedim, yine birbirimizin yanında olalım istedim. Ve en çokta merak ettim, neden benden bir ay istediğini merak ettim.
Saatten ya da kaç saat ağladığım konusunda bihaberdim ama Arda'nın ve Rana'nın gitmeyip yanımda kaldığının farkındaydım. Arda'nın üzerinde bakışlarımı gezdirdiğimde onun bana değilde boşluğa boş ama üzgün gözlerle odaklandığını görmüştüm. Rana ise acıyan gözlerle bana bakıyordu, elimi avucunun içine hapsetmişti. Umut sürekli saçlarımı okşuyor, öpüyor, sakinleşmem için uğraşıyor ve abi görevini görüyordu aramızda bir yaş olmasına rağmen.
Kapı zilinin rahatsız edici sesi yüzümü buruşturmama sebep oldu, Rana ise Arda'nın kalkmadığını görünce kalkıp kapıya baktı.
''Arda,'' diye fısıldadım. Kahve gözleri yavaşça beni bulunca devam ettim. ''Bir sorun var değil mi? Bir şey var, üzgün olmanın bir sebebi var!'' Bana acısa dahi bu kadar acı çekiyor görünmeyeceğinden emindim.
Derin bir nefes alıp, ''sen dinlenmene ve iyi olmana bak, Banu. Şu an ben, düşüneceğin son insanım. Sen kötü olursan İlker kötü olur. Kuzenimin kötü olmasını istemem.''
Kesinleşmişti düşüncelerim, bir sorun vardı, görüyordum. Gözlerim tekrar dolarken kafamda kötü senaryolar dönmeye başlamıştı. Kalbim sıkışıyordu, eski anılarımı hatırlamak ve onu kaybetme düşüncesini sevmemiştim. Hoş, kazandığımı kim söylemişti ki zaten?
Son 5 gün kalmıştı, sonrasında ne olacaktı? Gidecek miydi yine? Gidecek miydik?
Sanki Arda düşüncelerimi doğrulamak ve daha da acı vermek ister gibi, Rana odaya geri döndüğü anda ayaklandı. ''Ben gidiyorum, Rana. Onların yanında kal, Umut'un yardımına ihtiyacı olacaktır. Sonrasında bana katılırsın.'' Rana'nın yüzü gözle görülecek şekilde daha da asılırken elindeki kutuyu oturduğum koltuğun üstüne koydu.
Ben yeniden gelen hıçkırıklarımı zapt etmek için kendimi boğarcasına ellerimi ağzıma bastırdığımda Arda yanıma geldi. ''Bu kutunun içinde sana iyi gelecek şeyler var. Rana burada sana destek olurken ben gidip İlker'e destek olmalıyım. Ne kadar hala beni arkadaşın olarak görüp görmediğini bilmesem de seni tanımak güzeldi, Banu. Kuzenimin sana aşık olmasına şaşmamalı, iyi kalpli birisin. Üzülme daha fazla, tamam mı?''
Ağlayan birine söylenecek en son şeydi belki de 'ağlama' diye teselli vermek. Arda'nın da yaptığı şey buydu, evden çıkmadan hemen önce 'üzülme' demekti.
Krizin eşiğinde kaldığımda acı dolu çığlığımın boş evde yankılanmasına izin verip birilerinin önünde güçsüz düşüp ağladım. Elimle yüzümü kapatıp nefes almaya ve kendimi kontrol etmeye çalıştım, sonuç başarısızlık.
''Banu, sakin ol canım, lütfen. Bak burada senin için bir şey var. İlker bizzat hazırlayıp sana gönderdi.''
''Atlas...'' diye fısıldadım istemsizce, yıllar sonra ilk defa ismini sesli söylemek derinlerden bir acının bedenimi titretmesine yol açtı.
''Evet, o. Senin için gönderdi. Açmak ister misin?'' dedi Rana.
Gözyaşlarımı, önümü biraz olsun görebilmek için, sildim ve kutuya yaklaştım. Üstünde küçük bir kağıdın üzerinde Plüton resmi ve siyah renkli yazılmış bir yazı vardı.
PLÜTON'LU KAHRAMANDAN, PLÜTON'A...
●○●○●○●○●○
22.22
Plüton bunu sevdi!
Ne düşünüyorsunuz?
Depresif olaylardan sıkıldım, neden bir anda kötüye bağladı hiç bir fikrim yok!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazar 『texting』
Short Storybiradetsarışınçocuk: Kitaplarını seviyorum, yazar. biradetsarışınçocuk: Düşünce tarzını... biradetsarışınçocuk: Ve karakterlerini seviyorum. ✎ ✐Geçmişin acılarını örten bir çocuk, çocuğu geleceği yapmayı başaramamış bir kız; yarım kalmış iki insanı...