ⅩⅨ

826 90 11
                                    

Bırak iyi olayım...

Yeni bir zehir türü, bir şey var orada ve yayılmaya başlıyor.
Kafamın içinde neler döndüğünü kimse bilmiyor.
Yardıma ihtiyacım olacağını düşünmüyorlar,
Ama kendimi korkutuyorum.
Yalnızca iyi olmak istiyorum...

Kafamdaki bütün sesler hayatla ilgili
Gittikçe yükseliyor sesleri ve ben korkuyorum
Nasıl kaçabilirsin ki kendi zihninden?

✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐

''Açıklasanıza oğlum, nasıl ikna etmiş olabilirsiniz!'' Umut dakika başı Ezgi'ye ve Arda'ya beni nasıl dışarı çıkmaya ikna ettiklerini sorarken, ben yüzümü asmamam için alıp elime tutuşturdukları çikolatayı göz devirerek yiyordum.

''Ettik işte abi, ne uzatıyorsun ki? Çok zor olmadı.'' Son cümleyi bana bakarak alayla söyleyince bir kez daha göz devirdim. Bunlar ne ara anlaşmıştı ki?

''Ya kardeşimi tanıyorum, asla kabul etmez inada binince.'' Umut'un beni ne kadar iyi tanıdığını söylemiş miydim? 

Dönüş yolundaydık. Bütün gün bir oraya bir buraya gidip, gezmiş, eğlenmiştik. Sonuç ise, hem kafa dağıtmıştım hem de istemsizce onunla konuşacağım için midemdeki baskıyı azaltmaya çalışıyordum. 

''Arda!'' Arkamızdan gelen sesi sadece ben duymuş olmalıydım ki diğerleri konuşmasına devam etti. Bir kız bize doğru hızlı adımlarla yürüyordu. Yanımdaki Arda'nın ceketinden çekiştirdim. 

''Ne oldu?'' diyen Arda'ya kafamla kızı gösterdim. ''Satürn?''

Ezgi koluma girdi, ''Satürn diye isim mi olur ya?'' derken kıza tuhaf bir bakış attı. 

Kız koşup Arda'nın boynuna kollarını koyup, sarıldı. Ben bu hareketle kaşlarımı çatarken, kızın kim olduğunu merak etmeye başlamıştım. Kız, Arda'dan ayrıldığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. ''N'aber?''

''İyi, sen? Geldiğini söylememiştin?'' 

Kız saçını düzeltip daha çok gülümsedi. ''Bugün geldim. Sürpriz yapmak istedim, yolda görünce neden şimdi yapmayayım dedim.''

''Güzel demişsin.'' Kızın yüzündeki gülümsemeden Arda'ya da bulaştı. 

''E biz gidelim o zaman?'' Umursamazca arkamı döneceğim sırada Ezgi durdurdu. Anlaşılan kızı merak ediyordu. 

''Dur lan. Bekle. Tanıştırayım sizi. Satürn, bunlar Banu, Ezgi ve Umut. Gençler bu da Satürn. Kendisi kuzenim olur. Başka bir şehirde okuyordu.''

Kız lafı devraldı. ''Bu şehre, hatta sizin okula geldim, temelli,'' deyip bize baktı. ''Siz ona bakmayın. Satürn onun bana taktığı lakap. Adım Rana.''

''Tanıştığımıza memnun oldum, Rana,'' diyen Umut'u takmadan Arda'ya döndüm, ''neden Satürn, anlatsana biraz?'' dedim alayla.

Rana, ''boş ver ya'' dese de Arda gülmeye başladı.

''Bu küçükken derste gezegenleri işlerlerken Satürn'ü görmüş tamam mı? Sonra geldi işte eve, ben de o sırada teyzemde yani bunun annesinde oyuncaklarla falan oynuyordum; dedi annesine, 'anne ben Satürn olacağım.' Artık nasıl hayran kaldıysa ağlamaya başladı, bir yandan da 'bana ne ya Satürn olacağım ben' diye tutturdu.'' Arda kahkahalarla gülerken Rana onun koluna vurdu. ''Hatta annesine zorla, daha çok kız çocuklarının beline takıp döndürmeye çalıştığı halkadan aldırdı, bir de beceremeyince ağlamaya başlamıştı.''

''Hulahop mu?'' dediğimde gülerken başını sallayıp onayladı. 

''Giray benim sinirlerimi bozma burada bütün utanç verici olaylarını anlatırım bak!'' diye tehdit eden Rana'yı duyan Arda zorla kendini susturdu. Gülmekten gözünden yaş gelmişti çocuğun.

Kaşlarım çatıldı, ''kaç tane kuzen var lan sizde? Ayrıca Giray derken?''

Rana bana dönüp, ''Banu'ydu değil mi?'' deyince başımı salladım. ''Üç kuzeniz. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi ama şimdi hepimiz ayrı yerlere dağıldık. Kendimize 'GRİ' derdik hep. Baş harflerimizden oluşuyor. Arda'nın ikinci adı Giray. Giray'ın G'si, Rana'nın R'si ve- Şey...'' dedi kendi konuşmasını kendi bölerken. 

Pot kırmıştı!

Anonimin baş harfi 'İ' olmalıydı. 

Yutkunup devam etti. ''Benim gitmem lazım, taşınma işlerini halledeceğim daha. Kesinlikle bir ara buluşmalıyız. Görüşürüz,'' demesiyle hızlı adımlarla yanımızdan ayrılması bir oldu. Ben şaşkın bakışlarımı Arda'ya -ikinci adı olduğunu ne kadar öğrensem de ilk adına alışmıştım- çevirdiğimde elini ensesine koyup bakışlarını kaçırdı. 

Ezgi olayı anlarken bana heyecanla bakıyordu, Umut ise 'ne oldu şimdi?' bakışları atıyordu. 

Kısa şoku hemen atlatıp eve vardık. Arda'ya ve Ezgi'ye 'yarın bu konuyu konuşuruz' temalı bakışlar atıp, Umut'u başımdan savdım ve odama geçtim, telefonu elime alıp mesajları kontrol ettim. 

Seven biri: Hadi ben safım, pot kırıyorum ilk dakikadan. Rana da mı pot kıracak kadar saf lan?

Anlaşılan haberi gitmişti.

●○●○●○●○●○

22.22

Bir kaç yeni karakter...

Ve bolca anonimin hayatı...

Yazar 『texting』Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin