Bölüm 5

68.6K 3.9K 752
                                    

GÜNAYDIN! Erkenden geldik biz.

Yine bol yıldız bol yorum gelince tutamadım kendimi, kalktım erkenden yazdım!

Yeni bölüme kadar 90 yıldız istesem olur mu? Belki 100 bile olur. Ay heyecanladım *_*

Bu bölümü, geçen bölüm yorumları coşturan neseagr canımcığıma armağan etmek istiyorum <3

Herkese keyifli okumalar :)

*

Toplantı odasındaydık.

Bir elimde kalem bir elimde defter ile Sarp'ın yanında oturmuş, ayıla bayıla üzerinde çalıştığı projeyi anlatan bir kızı dinliyordum. Karşımdaki kızın emeğine kesinlikle saygım sonsuzdu, ama sunum yaparkenki heyecanına bakılırsa toplantıdan evvel öğrenmiş olduğum gibi kızın ilk projesi olduğu doğruydu. Buradaki işime başlamadan evvel sadece birkaç araştırma yapmış olup, kızın aldığı eğitimi almamış olmama rağmen ben bile araya sızan birkaç eksiğin farkına varabiliyordum.

Sarp'a çaktırmamaya çalışarak derin bir nefes almaya çalıştım, ama bu ondan elbette kaçmadı. Hafifçe bana doğru döndüğünü hissetsem de bakışlarımı ona çevirmedim. Muhtemelen bana uyarı dolu bir bakış atacak, ben de kalabalık içinde ona karşı ters bir harekette bulunmamak için patlayana kadar kendimi tutacaktım.

Benim aksime Sarp daha akılsız olacak ki, ben ona bakmayınca konuşmayı seçerek, ''Dinle,'' diye fısıldadı. Yine de ona bakmaktan kaçındım ve sadece başımı olumlu anlamda sallamakla yetindim. Benden hâlâ kopmayan bakışlarıysa işimi hiç kolaylaştırmıyordu.

Ayaktaki kız anlattıklarının sonuna geldi. Beklenti dolu bakışlarını Sarp'a çevirdi ve, ''Nasıl buldunuz, Sarp Bey?'' diye sordu.

Sarp oturduğu yerde öne doğru eğildi. Dikkatli bakışları nihayet benden ayrılarak karşımızdaki kızı bulurken başını belli belirsiz sallayarak tekrar bana döndü. Bunu tekrarladığı için kendisine kafa atmak istesem de, ''Eksik noktalar giderilmiş mi?'' diye sordu.

Çok şükür ki oldukça sıkıcı bulmama rağmen kızın anlattıklarını dinlemiştim. Başımı olumlu anlamda salladım ve önümdek notlara baktım. Öncesinde Sarp ile iyi geçindiğimiz bir on dakika geçirmiştik ve o bana dikkat etmemi istediği şeylerden bahsetmişti. ''Hepsinin üzerinde çalışılmış,'' dedim. Ve sonra elimde olmadan, ''Da...'' diye mırıldandım.

Sarp'ın tek kaşı soru sorarcasına havalandı. Bana bakmayan gözler bile bana dönerken, ''Da?'' dedi Sarp sorarcasına.

Bir şey söyleyerek karşımdaki kızın işini zorlaştırmak istemiyordum. Zaten ta buradan kızın tekrar gerildiğini hissedebiliyor, endişe dolu titreşimimin az sonra bir depreme dönüşeceğinden korkuyordum.

Kahverengi harelerimi Sarp'a çevirdim ve, ''Hiç,'' dedim. Ama elbette gözlerini benden ayırmadı. Aklımdan geçenleri duymadan beni rahat bırakmayacağı belliydi. Gözlerimiz arasında bir çatışma başlarken onun da en az benim kadar inatçı olup peş etmeyeceğini biliyordum. Bu yüzden daha akıllı olan taraf olmayı seçtim ve, ''Mağazalar arası oturup dinlenme şansı yok insanların,'' dedim bıkkın bir nefesin ardından.

Bu dediğimle Sarp'ın kaşları çatılınca açıklama gereği duydum ve, ''Çocuklu insanlar var, yaşlı insanlar var,'' diye ekledim. ''Oturup soluklanmasınlar mı?''

Sarp'ın bakışlarındaki ifade git gide değişirken projeyi tanıtan kıza döndü ve, ''Doğru,'' dedi. Sonra gözlerini tekrar bana çevirdi. Birkaç saniye boyunca bana anlam veremediğim gözlerle baktıktan sonra tek kaşını kaldırdı ve, ''Başka?'' diye sordu.

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin