Bölüm 54

41.2K 2.6K 121
                                    

360 yıldızda yeni bölüm gelir canımlar <3

Bölüm şarkısı: İrem Derici - Acemi Balık

Bölüm şarkısı: İrem Derici - Acemi Balık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Dudaklarımdan dökülen kelimeler Sarp'ın bana afallamış bir şekilde bakmasına neden olurken sarf ettiğim kelimeler beni dahi şaşırtmıştı. Öyle plansız, öyle kendiliğinden firar etmişti ki kelimeler dilimden, ne olduğunu ben bile anlamamıştım. Sarp'ı bilmem ama ben, böyle birden çıkan kelimelerin kalpten geldiğine inanır, doğruluğundan şüphe etmezdim.

Sarp koyu harelerindeki şaşkınlıkla bana bakmayı sürdürdü. Onun bu ifadesi içimde bir umudun yeşermesine neden olurken heveslenmeme engel olamadım. O da samimiyetime inanıp beni dinler, hatta affeder miydi?

Gözlerine bakmayı sürdürdüm. Orada dudaklarından dökülebilecek sözlere dair bir iz aradım, ama o tek kelime etmedi. Edecek gibi de görünmüyordu.

Dilini yutmuş olmasın?

Ciddi anlarda bile çorbadaki tuzunu eksik etmeyen iç sesim kendini belli ettiğinde onu duymazdan geldim. Belki ilk kez sabırlı davranıp Sarp'ın bir şey söylemesini bekledim, ama konuşmadı. Gözlerine baktığımda o afallamışlığı, o şaşkınlığı bastırmak için bir savaş verdiğini görmemle acı bir şekilde gülümsedim. Sarp sandığımdan da inatçıydı.

Takınmaya çalıştığı sert ifade daha yüzüne yerleşmeden bile canımı yaktı. Parmaklarımın altında kalan gömleği yumruğumun içinde buruşurken dişlerimi birbirine bastırdım ve Sarp'ı arkasındaki sütuna doğru bastırarak delici bakışlarla gözlerine baktım.

''Ne yaparsan yap bundan sonra.''

Tıslarcasına sarf ettiğim bu sözlerine ardından Sarp'ı bıraktım ve ondan hızla uzaklaşarak otoparkın çıkışına doğru ilerledim. Benim direncimin de bir sınırı vardı ve kendimden gereğinden fazla taviz vererek Sarp'ın peşinde yeterince koşmuştum. Evet, onunla konuşmayı belki sadece iki ya da üç kez denemiştim, ama bu girişimlerin hepsinde de yeterince yüzsüzlüğün dibine vurmuştum. Daha fazlasını yapacağımı sanıyorsa daha çok beklerdi.

Pes etmemiştim, Sarp'a kendimi affettirecektim. Ama böyle değil.

Ebru olanlara şahit olarak Ferit Bey'lere haber etmiş olacak ki, kendisini dayımla birlikte asansörden inerken gördüm. Ne kadar harikaydı ama, Ebru böyle bir durumda polise haber edeceği yerde Ferit Bey'i arıyordu!

Ferit Bey adımlarını oğluna doğru yönlendirirlen benim önümü kesen dayım oldu. Karşıma çıkmasıyla genişçe gülümsedim ve, ''Ben gidiyorum,'' diye bildirdim. ''Muhtemelen Güneş'de olurum.''

Dayım bu sözlerimle bana şüpheyle baktı ve, ''Defne?'' dedi sorarcasına. Gözünün gördüğü yetmiyormuş gibi bir de adımı söyleyerek karşısındakinin gerçekten ben olduğuma inanmaya çalışırmış gibi bir hali vardı.

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin