Bölüm 41

50.7K 3.6K 853
                                    

Size yeni bölüm getirdiiiim.
Ama öncesinde bir şey demek istiyorum, lütfen okuyun:

Yeni bölümleri bitirdiğim vakit oy hedefine ulaşılmamışsa yayındaki bölümü tekrar yayınlayacağımı, bu şekilde hem yeni bölümün bittiği mesajını vermeyi, hem de yıldıza dokunmayı unutanların bunu yapabilmesini amaçladığımı söylemiştim. Geçen bölüm de bunu yaptım. Fake hesap açanlar oldu, oy hedefi geçilsin diye. Çok güzel. Heyecanınız, merakınız, sevginiz gerçekten çok güzel. Öncelikle bunun için teşekkür etmek isterim. ♥️ Lakin doğru mu sizce? 400 yıldız istedim, 100 tanesi fake hesapdan gelince, ardındaki kullanıcı gerçek olmayınca, faydası ne? 😅 Diğer yazan arkadaşlarıma haksızlık, biraz da hile belki. Böyle şeylere gerek yok. Hedef koymam sadece hayalet okuyucuları biraz teşvik etmek için. Evet oylar yorumlar bol olunca yazmaya daha çok teşvik edilmiş oluyorum, motive oluyorum. Ama yeterince oy gelmedi diye sonsuza kadar bölüm yayınlamayacak değilim. 😆 Bunları geçtim, sadece bir tuşa dokunarak emeğimin karşılığını vermemekte diretenler yüzünden siz niye kendinizi yoruyorsunuz canlarım? Ulaşılmayacağına inanmadığım hiçbir şey istemedim sizden. Sadece sizin aksinize emeğe saygısı olmayanlar da var.  Bırakalım o halde inatçı hayaletleri boş boş okuyup geçsinler.

Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Desteğiniz ve ilginiz için bir kez daha teşekkür ederim. ♥️

Keyifli okumalar :)

*

''Hiç aklımdan çıkmıyorsun ki!''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


''Hiç aklımdan çıkmıyorsun ki!''

Ben defalarca zorlu görevlere çıkmıştım. Defalarca kez, gerektiğince elime silah almış, yeri gelmiş yumruklarımı konuşturmuş, ne adamlar devirmiştim. Karşımdakinden korkmamış, etkilenmemiştim. Hiç ummadığım bir anda, hayattaki en güçlü dayanaklarımdan birini kaybetmiştim. Ama güçlü durmayı hep başarmıştım. Rüzgarda sallanan, kopmanın kıyısına gelmiş ürkek bir yaprağa dönüşmemiştim hiç.

Şimdiye kadar.

Sarp'ın dudaklarından dökülen sözleri sadece tek bir şeye yorabiliyordum çünkü. Ya artık görmezden gelmekten bıkmıştım, ya da hayal gücüm artık yenik düşmüş, yeni bahaneler üretemez olmuştu. Belki de umuduma tutunmuştum. Sarp'ın beni sevmesine hazırdım belki de.

Titrek bir nefes aldım. Dudaklarım da aynı şekilde bir şeyler söylemek için titreşti. Ama oradan tek bir cümle bile çıkaramadım. Sarp ise masasının ardında voltalar atıyor, sanki daha ne söyleyebileceğini tartıyordu. İçine tıkıştırılan şeylerin artık sığmadığı bir kutunun kapağını açmıştım da, içine atılan bir bir dışarı fırlayacakmış gibiydi.

Yutkundum. Sarp'ın bakışları beni bulduğunda, sadece soru soran bir, ''Hı?'' kaçtı dudaklarımdan.

Sarp masasının ardından uzaklaştı. Adımları bana doğru yönelirken tam karşımda durdu ve, ''Sen burada olmasan bile ben seni görüyorum,'' dedi. Kalbime bir darbe aldım.

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin