Bölüm 17

57.6K 3.4K 596
                                    



Yeni bölüm geldi!

Bir sonraki bölüm için hedefimiz yine 170 yıldız olsun. Ama bu kez arayı bu kadar açmayalım ya, dokunsun parmaklar hemencik yıldızlara *_*

Bölüm TubaKorkmaz614'e gelsin <3

Keyifli okumalar :)

*

''Ne yapıyorsun sen?''

Sarp'ın sorusuyla başımı ona doğru çevirdim. Koyu gözlerim onun koyu gözleriyle buluştuğunda bakışlarındaki soru işaretlerini görmem de uzun sürmedi. Muhtemelen buraya döndüğüm son on dakikada neler yapıyor olduğumu soruyordu kendine.

Sorar tabii. Normal hareketler sergilemiyorsun ki.

İç sesimi duymazdan gelerek Sarp'ın sorusuna odaklandım. Buna rağmen kendisine mantıklı bir yanıt veremeyecektim. Zira oturmuş ortaklarını gözlemlediğimi, onların muhtemel düşman olup olmadıklarını anlamaya çalıştığımı nasıl açıklayabilirdim ki?

Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve sesimi en az Sarp kadar kısık tutmaya gayret ederek, ''Ne yapıyormuşum ben?'' diye sorusuna soruyla karşılık verdim.

Sarp bu sorumla öylece yüzüme bakmaya devam etti. Bana açıkça kızamayacağı veya sesini yükseltmek isteyip de yapamadığı anlarda hep böyle bakıyordu.

''Işıl?'' dedi bu kez soru sorarcasına. Kulağa öyle gelse bile sesinin altında yatan uyarıyı seçebiliyordum.

Hiç bozuntuya vermedim. ''Buyrun.''

Başını iyice bana doğru çeviren Sarp derin bir nefes aldı. Sakin kalmakta zorlandığı her halinden belli olurken durumu abarttığını düşünmeden edemedim. Bir şey yapmıyordum ki ben.

Gözlerini kısmış karşındaki adamları inceliyorsun. Cidden masumsun.

Kabul ediyordum, karşıdan bakan biri için pek iç açıcı bir manzara sergilemiyor olmalıydım. Ama yapacak bir şey yoktu. İşime fazla odaklanınca kontrolü kolay kaybedebiliyordum.

Bana tek kaşını kaldırarak bakan Sarp, ''Akıllı dur,'' diyerek uyarısını yaptı. Bunu kendisinden günde en az üç kez duyan birisi olarak bıkkın bir nefes almak istiyordum. Yine de gülümsememi korudum ve, ''Peki,'' diye mırıldandım.

Aldığı yanıta rağmen Sarp bakışlarını benden ayırmadı. Biri beni izlediğinde ya da bana baktığında utanıp sıkılan ve anında gözlerini kaçıran bir insan değildim. Aksine inadına ben de o kişiye bakmaya devam ederdim. Ama bu durumda, şu an bu odada bir kez daha dışarıdan bakana doğru bir sahne göstermiyorduk. Kendimi geçtim, bu Sarp bana bakacağına işine baksaydı ya!

Sen kendini geçtin de, Sarp seni geçemiyor.

''Bir sussana sen!''

Dudaklarımdan dökülenlerle Sarp büyüttüğü gözleriyle bana baktı. Lanet iç sesim sağ olsun bir kez daha pot kırmış, sesli konuşmuştum. Karşımdaki adam öfkesini gizlemeyerek gözlerime bakmayı sürdürürken bir şey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki, ''Bir su alabilir miyim?'' diyen bir ses işittim.

Ferit Bey'in sorusu aramızdaki gerginliği bıçak gibi keserken Sarp'ın saniyeler önceki davranışımla alakalı soru sormasını engellemek adına da büyük bir yardım olmuştu bu. Muhtemelen o da aramızda bir şeylerin geçtiğinin farkına varmış, bunun Cahit Bey'lerin de dikkatini çekmesini önlemek için araya girme gereği duymuştu. İyi de yapmıştı.

''Tabii,'' diyerek aceleyle oturduğum yerden kalktım. Bu sırada Lara'nın da ayaklandığını görmemle, ''Siz de mi su istiyorsunuz?'' diye sordum.

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin