The End

10K 535 291
                                    

~Jimin~

Özür dilerim baba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özür dilerim baba...

Göz yaşım süzülürken ve bedenim gittikçe biraz daha halsizleşirken tek düşünebildiğim şey buydu.

Özür dilerim baba...

Annemi özlemiştim. Abimi... Küçük cimcimemi... Ama en çok da babamı. Ondan özür dileyemeyecek olmam ne büyük kayıp.

Uyku bastırıyor, gözümün önü gittikçe bulanıklaşıyordu. Bir taraftan başka bir tarafa bakmaya kalkıştığımda bilincim gidip geliyordu. Yer sallanıyor, başım ağırlaşıyordu.

Odada gezdirdim gözlerimi son kez bulanık görüşümle. Kocaman odamda çöktüğüm duvar dibinden bakınca hemen karşımdaki dev yatağı, yatağın yaslı olduğu duvarda karakalem resmedilmiş dolunayın vurduğu denizdeki mimoza tablosunu, yatağın sağ yanındaki duvarda kalın gri perdelerle kaplı geniş pencereyi ve sol yanındaki duvarda ise giyinme odası ile banyonun kapılarının olduğunu biliyor ama artık göremiyorum. Kapı... Kapı benim yaslanmış olduğun duvardaydı. Sağımda en köşede. Gözlerim neredeyse kapanmış, ben ise iki geniş komidinin arasında oturmuş bekliyordum. Neyi mi? Az önce elimdeki boş şişenin içinde olan turuncu şeylerin kanıma karışmasını.

Özür dilerim baba...

Bir yaş daha ıslatırken yanaklarımı pişman olmak için çok geç kaldığımın farkındaydım. Hak etmiştim... Etmiş miydim? Gerçekten hak etmiş miydim? Sanırım evet, etmiştim.

Seni seviyorum baba.

Ona onu sevdiğimi söylemeden gitmek istemezdim. Tek pişmanlığım bu...

Seviyorum.

~Jungkook~

Umarım gitmiştir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım gitmiştir.

Arabayı rezidansın altındaki garaja, her zaman ki yerine park ettim. Bir süredir alıştığım üzere yorgundum. Yan koltuktaki kravatı ve deri çantamı aldım. Stresimi çalışarak atmaktan vazgeçmeliydim.

Ne saçma alışkanlıklar edindim! Onun yüzünden!

Dün tüm gece eve uğramamıştım. Onun yüzünden...

Oteldeki suitimde sabahlamıştım. Onun yüzünden... 

Sinirlerim bozuktu... Onun yüzünden...

Umarım gitmiştir.

Elimdeki anahtarda bulunan butona basıp arabanın kapılarını kilitledim ve yaklaşık 50 adım ilerideki asansöre doğru ilerledim. Binip 12. kata bastım. Elimdeki kıravatı iki ucu yanlardan saracak şekilde boynuma attım. Telefonumu çıkardım pantolonumun cebinden. Tekrar aramamıştı. Hem kimin aramasını bekliyordum ki? Onun mu? Hah!

Umarım gitmiştir.

Asansörün kata geldiğimi belirten ve hiç sevmediğim 'dın' sesiyle telefonu cebime attım, kapının şifresini girdim. Ev sessizdi. Yani gitmişti. Gelmeyecekti bir daha. Tahammülüm kalmamıştı ona zaten.

Umarım gitmiştir.

Masada yemek yoktu. Kokusu bile yoktu. Ev tertemizdi. Odama girer girmez tembel hareketlerle gömleğimin düğmelerini açmaya başladım. Ev, içinde ben bile yokmuşum gibi sessizdi. Ve yemek kokmuyordu. Aniden soyunmaktan vazgeçip oturma odasına gittim ve televizyonu açtım. Aslında televizyon izlemem ama ses lazımdı bana. Ses.

Umarım gitmemiştir.

Odasına gittim. Ona kalması için  verdiğim odaya. Renkli kişiliğine tam anlamıyla ters olan odaya. Siyah. Gri. Beyaz. Kasvetli. Görünüre kendisine ait tek bir eşya bile koymadığı odanın açık kapısında durdum bir süre. Giremedim içeri.

Umarım gitmemiştir.

Tam arkamı dönmek üzereyken bir ses geldi içeriden. Hemen girişin  sağındaki banyoya girdim. Boştu. Gaipten sesler mi duyuyordum şimdi de...? Televizyondan gelmiş olmalı diye düşünürken buruk bir gülümseme yakaladım banyo aynasında. Aynaya yansıyan bu 'Jungkook'u' sevmemiştim.

Umarım gitmemiştir.

Banyo kapısından çıkmak üzereyken dikkatimi çekti. Bacakları... Hızlı adımlarla ona yaklaştım. İki kolu iki yanına düşmüştü. Başı sanki uyuyormuş gibi hafif sağa eğilmişti. Sol elimle yanağına dokundum. Sağ elim omzuna gitti hafifçe sarsmak için. Avucundan çıkan, kahverengi, küçük bir cam şişenin sinir bozucu derecede kalın yuvarlanma sesi uğuldadı kulaklarımda. Soğuktu bedeni, aceleyle kucağıma alıp kapıya yöneldiğimde.

Gitme.

~~~~~~~~~~~~

Keyifli okumalar (:

✔️Not a Slave But a ToyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin