↓S. Rüya. M

3.9K 240 48
                                    

"Hmmm minikim buradaymış~" Jungkook'un gelmesiyle dediklerini tam kavrayamadığım Jackson gitmişti.

"Şu haline bak şimdiden sarhoş olmuşsun." dedim yapmacık bir sinirle, gülmemi tutamayarak.

"Söz! Sana söz! Başka yok!" önce tek elini kaldırıp izci yemini yaptı ardından ikinciyi kaldırdı. Tüm gerginliğimi almıştı bu haliyle.

Gidip iki kolumu da beline sardım, başımı omzuna yasladım.

"Evi özledim." dedim.

Durgunlaştı birden.

"Ailenle arandakileri bilmiyorum ama üzülme olur mu?" Şaşkın şaşkın yüzüne baktım başımı kaldırıp.

"Ben bizim evimizi kast etmiştim. Burası çok gürültül- Jungkook napıyorsun?"

Kollarımdan kurtulup birden omzuna atmasıyla ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Seni kaçırıyorum!" dedi kahkaha içinde.

"Bunu daha medeni yolla yapsan?"

"İçimdeki vahşeti uyandırdın minikim."

Diğerlerinin ıslık ve alkışlarıyla popoma ara ara yediğim şaplaklar ve Jungkook'un kahkaları eşliğinde çıktık kulüpten.

Taehyung herkes sarhoş olacağı için über ayarlamıştı. Gerçekten her ayrıntıyı düşünmüştü.

"Ayıp oldu içeridekilere." dedim.

"Takma onları... Normalden erken kalktık sadece."

"Bu senin doğum günün ve normalden epey erken kalktık."

"Evimiz dedin Jimin. Farkında mısın?"

"Evimiz çünkü. Değil mi?"

"Evet... Öyle."

Şu an en çok korktuğum şey sızıp kalmasıydı onu asansöre kadar taşıyabileceğimden emin değildim.

Neyse ki sızmamıştı ama çok da ayık sayılmazdı.

"Şu haline bak!" söylenmiştim kolunu omzuma atarken.

"Ne varmış halimde?" diye çekilince devrilecektik neredeyse.

"Ayakta duramıyorsun!"

"Gayet de duruyorum! Baaaak!" derken bir kere daha sendeleyince boştaki elimle duvardan destek aldım.

Zar zor asansöre bindirip düğmeye bastım.

"O kadar içecek ne vardı? Leş gibi kokuyorsun!"

"Öyle mi? Oysa sen harika kokuyorsun..." deyip boynuma sürttü burnunu. Çok seviyordum bu hareketini. Saçma gelebilir ama derin derin tenimde soluklanması çok hoştu bence.

Asansör kata gelince yine zorlanarak içeri taşıdım Jungkook'u.

"Duş alman lazım ama seni oraya götürecek kadar gücüm yok." dedim odadaki banyo kapısına bakarak. Çok uzak değildi ama ona banyoda zapt edecek kadar güçlü değildim ben de.

Yattığı yerde mızmızlanarak soyunmaya başladı. Önce üzerindeki gömleği çıkardı. Ardından saatini ve kemerini çözdü. Pantolonunu çıkarmak üzereyken kalçasını havaya kaldıramadığı için başarılı olamadı. Bu hali komik gelmişti.

Gülerek yanına gittim ve pantolonunu çıkardım. Yatağın ucuna toplanmış olan örtüyü üzerine örttüm aksi durumda bu kas yığınına dokunmadan duramayacaktım. Işığı kapatıp üzerimi değiştirdim ve çoktan sızmış olan Jungkook'un yanına uzanıp dibine girdim.

✔️Not a Slave But a ToyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin